Lise öğrencilerinin fiziksel aktivite ve öznel iyi oluş düzeylerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, farklı statüdeki liselerde öğrenim gören öğrencilerin bazı demografik değişkenlere (cinsiyet, sınıf, lisanslı durumu, lise türü, anne-baba eğitim düzeyi) göre fiziksel aktivite ile öznel iyi oluş düzeylerininin belirlenmesidir. Çalışmanın örneklem grubu; 2018-2019 öğretim yıllında, Trabzon İl Millî Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Ortahisar ilçesinde bulunan dört farklı lise türünde öğrenim gören 268'i (%67) erkek, 162'i (%33) kadın olmak üzere toplam 400 öğrenciden oluşmaktadır. Bu araştırmada ilişkisel tarama metodundan faydalanılmıştır. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından uzman görüşü de alınarak hazırlanan `Kişisel Bilgi Formu`, Craig ve diğerleri (2003) tarafından geliştirilen ve Öztürk (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan `Uluslararası Fiziksel Aktivite Kısa Formu (IPAQ)` ve Tuzgöl-Dost'un (2004) geliştirdiği, Özen'in (2005) lise öğrencilerine uyarladığı `Öznel İyi Oluş Ölçeği` kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizlerinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Geçerlik, güvenirlik ve puanlama bilgileri incelenip, gerekli işlemler (tersine kodlama) uygulanmıştır ve ölçeklerin alt boyutları ve toplam puanları hesaplanmıştır. Katılımcıların kişisel bilgi formunda ifade ettikleri kişisel özelliklerinin frekans tabloları oluşturulmuştur. Araştırmanın amacı doğrultusunda çoklu regresyon yöntemine, bağımsız t-testi ve ANOVA istatistik testleri uygulanmıştır. Araştırmada ortaya çıkan bulgulara göre, elde edilen bilgiler doğrultusunda, lise öğrencilerinin fiziksel aktivite düzeyleri açısından öznel iyi oluşları anlamlı bir şekilde değişmediği belirtilmiştir. Ayrıca Bununla birlikte fiziksel aktivite düzeylerinin, cinsiyetlerinin, lisans durumlarının, sınıf düzeylerinin, anne ve baba eğitim düzeylerinin katılımcıların öznel iyi oluş düzeyleri yordamada anlamlı olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar ışığında kurulan model her ne kadar istatiksel olarak anlamlı çıksa da sadece % 5 varyans açıklamaktadır. Modeldeki değişkenler tek tek incelendiğinde sadece cinsiyet ve baba eğitim düzeyi yordayıcılarının modele anlamlı katkıda bulunduğu belirlenmiştir. The aim of this study was to determine the physical activity and subjective well-being levels of the students in different status high schools according to some demographic variables (gender, class, licensed status, high school type, parental education level). The sample group of the study was; In the 2018-2019 academic year, it consists of a total of 400 students, 268 (67%) male and 162 (33%) female, studying in four different high school types in Ortahisar district of Trabzon Provincial Directorate of National Education. In this research, relational screening method was used. The data of the study was prepared by taking the expert opinion of the researcher, Bilgi Personal Information Form `, ve International Physical Activity Short Form (IPAQ) Craig developed by Craig et al. (2003) and adapted into Turkish by Öztürk (2005) and Tuzgöl-Dost (2004). developed by Özen (2005) adapted to high school students `Subjective Well-being Scale top was collected using. SPSS 21 package program was used for data analysis. The validity, reliability and scoring information were examined, the necessary operations (reverse coding) were applied and the sub-dimensions and total scores of the scales were calculated. The frequency tables of the personal characteristics expressed by the participants in the personal information form were created. For the purpose of the study, independent t-test and ANOVA statistical tests were applied to multiple regression method.According to the findings, the subjective well-being of high school students did not change significantly in terms of physical activity levels. In addition, it was found that physical activity levels, gender, undergraduate status, class levels, mother and father education levels were significant in predicting subjective well-being levels of the participants. In the light of these results, although the model is statistically significant, it explains only 5% of the variance. When the variables in the model were examined individually, it was found that only gender and father education predictors contributed significantly to the model.
Collections