Cerrahi operasyon geçirmemiş jinekolojik onkoloji hastalarında üriner inkontinans değerlendirmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmanın amacı jinekolojik kanser tanısı alan kadınlarda üriner inkontinans varlığını değerlendirmektir. Çalışmaya 18-63 yaşları arasında 60 kadın dahil edildi. Katılımcılar 30 jinekolojik kanser tanılı (Grup I) ve 30 sağlıklı (Grup II) olarak iki gruba ayrıldı. Katılımcıların demografik özellikleri kaydedildi. Alt ve üst abdominal kas kuvvetleri manuel kas testi ile ölçüldü. Uluslararası İdrar Kaçırma Konsültasyon Sorgulaması-Kısa Form, İnkontinans Şiddet İndeksi ve 3 günlük işeme günlüğü ile üriner inkontinans sorgulaması gerçekleştirildi. Çalışmanın veri analizi SPSS 18.0 paket programı kullanılarak yapıldı. p<0,05 olasılık değeri anlamlı kabul edildi. Çalışmada jinekolojik kanser tanılı grupta üriner inkontinans prevalansı %56,6 bulundu. Jinekolojik kanser ile üriner inkontinans arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p<0,05). Jinekolojik kanser tipi ile üriner inkontinans tipi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0,05). Jinekolojik kanser tanılı grupta mikst tip üriner inkontinansın daha sık görüldüğü tespit edilirken, sağlıklı grupta stres tip inkontinansın daha sık görüldüğü tespit edildi. Yaş ve VKİ ile üriner inkontinans arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0,05). Abdominal kas kuvvetinin üriner inkontinans ile ilişkili olmadığı tespit edildi (p>0,05). Üriner inkontinansın işeme günlüğü parametrelerini etkilemediği belirlendi (p>0,05). Sonuç olarak jinekolojik kanser hastalığının üriner inkontinans görülme sıklığını arttırdığı, abdominal kas kuvveti ile üriner inkontinansın ilişkili olmadığı, kanserin tanı aldığı dönemde üriner inkontinans değerlendirmesi ve tedavisinin ihmal edilmemesi gerektiği kanısına varıldı. The aim of this study is to evaluate the diagnosis of gynecological cancers the prevalence of urinary incontinence in women. 60 women between the ages of 18 and 63 were included in the study. Participants were divided into two groups as 30 gynecologic cancer diagnosed (Group I) and 30 healthy (Group II). Participants' demographic characteristics were recorded. Lower and upper abdominal muscle strength were measured by manual muscle testing. Urinary incontinence questionnaires were performed with International Concultation on Incontinence Questionaire-Short Form, Incontinence Severity Index and 3-day voiding diary. Data analysis of the study was done using SPSS 18.0 package program. The probability value of p<0,05 was considered significant. The prevalence of urinary incontinence was found %56,6 group with gynecologic cancer in this study. There was found statistically significant relationship between gynecologic cancer and urinary incontinence (p <0,05). There was no found statistically significant relationship between gynecological cancer type and urinary incontinence type (p> 0,05). When mixed type urinary incontinence was found more frequently in the gynecologic cancer-diagnosed group, it was found that stress type incontinence was seen more frequently in the healthy group. There was no found statistically significant relationship between age and VKI with urinary incontinence (p> 0,05). Abdominal muscle strength was not associated with urinary incontinence (p> 0,05). It was determined that urinary incontinence did not affect voiding diary parameters (p> 0,05). We conclude that gynecologic cancer disease increases the incidence of urinary incontinence, abdominal muscle strength is not related to urinary incontinence, and urinary incontinence evaluation and treatment should not be neglected during the diagnosis of cancer.
Collections