HIV/AIDS`le yaşayan bireylerin iş yaşamında karşılaştıkları ayrımcılıklar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Damgalama ve ayrımcılık tarihin her evresinde ve her toplumda süre gelmiş, bünyesinde sosyolojik, psikolojik, hukuksal ve politik boyutları barındıran ve olumsuz önyargıları tetikleyerek ayrımcılığa evrilen bir kavramdır. Günümüz modern ve çağdaş hukuk sistemlerinde bir insan hakları problemi olarak karşımıza çıkmakta ve bu çerçevede ele alınarak mücadele edilmeye çalışılmaktadır.Hasta ya da hasta olduğu düşünülen bireyler de tarih boyunca damgalamaya maruz kalmış, bu da bireylerin toplumda ötekileşmelerine neden olmuştur. HIV/AIDS'le yaşayan bireyler de virüsün ortaya çıktığı günden bu güne ayrımcılık uygulamalarına maruz kalmış, toplumdan dışlanmıştır. Her birey gibi HIV/AIDS'le yaşayan bireylerin de yaşamlarını idame ettirebilmeleri için çalışmaları gerekmektedir. İş yaşamında bireyler sadece bilgi ve birikimlerini, yetenek ve tecrübelerini sergilemekle kalmaz aynı zamanda diğer bireylerle iletişime geçerek sosyalleşirler. Bu anlamda HIV/AIDS'le yaşayan bireyler açısından iş yaşamı önemli bir yere sahiptir.HIV/AIDS'le yaşayan bireyler işe başvururken veya iş ilişkisi devam ederken ayrımcı sorularla karşılaşmakta, zorla HIV/AIDS testine maruz bırakılmaktadır. Neticesinde iş ilişkisi devam eden bireylerin iş sözleşmeleri sağlık statüleri sebebi ile feshedilmekte, yenilenmemekte, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı tutum ve davranışları HIV/AIDS'le yaşayan işçiyi istifaya zorlamaktadır. Bu da bireylerin en temel insan hakkı olan çalışma hakkını engellediği gibi ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini de zedelemektedir.Yine HIV/AIDS'le yaşayan işçinin sağlık statüsünün öğrenilmesi ile birlikte, işveren veya aynı iş yerinde çalışan diğer işçiler tarafından bu bireylere yönelik sistematik bir şekilde psikolojik taciz uygulanmakta, kişisel sağlık verileri üçüncü kişilerle hukuka aykırı olarak paylaşılmaktadır. Bu durum ise bireylerin kişilik hakkı ile özel ve aile yaşamının gizliliği hakkını ihlal etmektedir. HIV/AIDS'le yaşayan bireylere yönelik bu uygulamalar bireylerin tedavilerini ve tedaviye erişimlerini engellemekte ve buna bağlı olarak da sağlık hakkı da ihlal edilmektedir.İş yaşamında bu ve benzeri uygulamalara maruz kalan bireyler sadece ekonomik bir yıkım ile değil aynı zamanda sosyal ve duygusal bir yıkımla da karşı karşıya kalmaktadırlar. HIV/AIDS'le yaşayan bireylerin sağlık statüleri sebebi ile çalışma haklarının engellenmesi, kişilik hakları ile özel ve aile yaşamlarının gizliliğinin ihlal edilmesi, işverenin, işyeri hekiminin ve aynı iş yerinde çalışan diğer işçilerin hukuki ve cezai sorumluluklarını gündeme getirecektir. İş yaşamında işveren, işyeri hekimi ve işçilerin, ayrımcı uygulamalara son vermesi hem uluslararası belgeler hem de ulusal mevzuat açısından gereklidir. In every stage of history and in every society, stigmatizing is an ongoing concept that has sociological, psychological, juridical and political forms; and by triggering negative prejudices evolves into discrimination. Nowadays in our modern and comtemporary legal systems, discrimination shows itself as a human rights problem and is trying to be dealt within this concept.Sick or thought to be sick individuals all throughout the history were also the subjects of stigmatizing, which caused those individuals to be marginalized. Since the day the virus emerged to this day, individuals who live with HIV/AIDS were also victims of the acts of discrimination and were excluded from society.Like every individual, individuals who live with HIV/AIDS need to work to be able to sustain their lives. In professional life, individuals not only display their knowledge, talents and experiences but also socialize by communicating with other people. In this context, professional life has an important aspect for individuals living with HIV/AIDS.These individuals encounter with discriminating questions when applying for work or while continuing work relations and some are forced to take HIV/AIDS tests. As a result of this, contracts of individuals with ongoing business relationships are not renewed or completely abolished due to their health statuses, forcing the employees to resign with contrary attitudes and behavior to the principle of equal treatment of the employer. This situation not only goes against the most basic human right to work but also harms the non-discrimination and the principle of equality.Along with the knowledge of the health status of the employee with HIV/AIDS, individuals suffer systematic psychological abuse inflicted by their employer or by the other employees and their personal health information is unlawfully shared with the third parties. This situation violates individual's personality rights and their rights of confidentiality of private and family life.These applications to individuals who live with HIV/AIDS, hinders their treatment and their access to treatment which violates the right of health.Individuls who suffer these kinds of applications in professional life not only face an economical disaster, but also a social and emotional devastation.Hindrance of work rights of the individuals living with HIV/AIDS because of their health statuses, violation of their personality rights and their rights of confidentiality of private and family life, will bring on the agenda of legal and criminal responsibilities of the employer, the workplace doctor and the other employees of the same workplace. In professional life, it is necessary for the employer, the workplace doctor and the employees to end the applications of discrimination in terms of international documents and national legislation.
Collections