ST yükselmesiz miyokard enfarktüsü (NSTEMI) tanısı ile başvurup biyorezorbe stent (BRS) uygulanan hastaların erken dönem klinik takibi ve sonlanımlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Günlük pratiğimizde perkütan koroner girişim (PKG) uyguladığımız hasta grubunu Akut Koroner Sendrom (AKS) veya stabil anjina pektoris (SAP) tablosuyla başvuran hastalar oluşturmaktadır. AKS tanısı ile hastanemize başvuran hastalar SAP tanısı ile başvuran hastalara göre erken dönem major kardiyak olaylar açısından daha riskli grubu oluşturmaktadır. Biyorezorbe stentler (BRS), stent teknolojisinin son gelinen aşamasında kullanıma girmiş olup, ilaç kaplı stentlere (DES) göre daha az bilgi sahibi olunan materyallerdir. BRS'ler ile ilgili SAP tanılı hastalarda çalışılmış olan ve sonuçları yüz güldürücü olan birçok yayın mevcuttur. Biz de çalışmamızda AKS'lerin bir çeşidi olan ST yükselmesiz miyokard enfarktüsü (NSTEMI) ile başvuran hasta gruplarında BRS'lerin erken dönem klinik sonlanımlarının değerlendirmesi amaçladık.Yöntem: İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne Haziran 2015- Nisan 2016 tarihleri arasında NSTEMI tanısı ile başvurup; tedavilerinde BRS kullanılan 39 hasta ve 53 lezyon çalışmaya dahil edildi. Sonlanım noktaları; cihaz başarısı, işlem başarısı, stent trombozu ve majör kardiyak olaylar (MACE) olarak kabul edildi.Bulgular: İşlemler, cihaz başarısı %98,1 ve işlem başarısı %98,1 oranlarında olacak şekilde gerçekleşti. Hiçbir hastada ölüm veya stent trombozu saptanmazken 1(bir) hastada hedef lezyon revaskularizasyonu (TLR) gerçekleştirildi. Toplam MACE %1,9 saptandı. İşlem sırasında ve yatış süresince, toplam 2(iki) hastada komplikasyon gelişti.Sonuç: Yüksek işlem başarısı, düşük komplikasyon oranı ve düşük majör kardiyak olay oranı; BRS'lerin NSTEMI hastalarında da tecrübeli operatörler tarafından uygulandığı takdirde güvenle tercih edilebileceğini göstermektedir. Daha iyi sonuçlar elde etmek için radiyal gücü iyi olan, strut kalınlığı daha ince ve daha kısa sürede eriyebilen BRS'lerin geliştirilmesi gerekmektedir. Aim: Patients with percutaneous coronary intervention (PCI) in our daily practice constitute patients referred to the Acute Coronary Syndrome (ACS) or Stable Angina Pectoris (SAP) chart. Patients who applied to our hospital with the diagnosis of ACS constitute a more risky group in terms of early major cardiac events than patients with SAP diagnosis. Bioresorbable stents (BRS) are used in the last stage of stent technology and have less information than drug-eluting stents (DES). There are many publications on these stents that have been studied in patients with SAP and whose results are encouraging. We also aimed to evaluate the early clinical outcomes of BRS in patients who were admitted with non-ST-segment elevation myocardial infarction (NSTEMI), a type of ACS in our study.Method: The study included 39 patients with a total of 53 coronary lesions who were treated with BRS in Istanbul Medipol University Faculty of Medicine between June 2015-April 2016. Endpoints were considered as device failure, procedural success, stent thrombosis, and major cardiac events (MACE).Result: The transactions took place with 98,1% of device success and 98,1% of transaction success. Target lesion revascularization (TLR) was performed in 1 (one) patient without death in any patient or detection of stent thrombosis. A total MACE of 1.9 was detected. During the procedure and during admission, complications developed in 2 (two) patients.Conclusion: High procedural success, low complication rate and low rate of major cardiac events; BRSs can be safely chosen if they are operated by experienced operators in NSTEMI patients. To obtain better results, it is necessary to develop BRSs that have good radial strength, thinner strut thickness and shorter dissolution time.
Collections