Finansal okuryazarlığın davranışsal finans üzerine etkisi: Yatırım danışmanları üzerine bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Klasik iktisadın, bireyi rasyonel bir varlık kabul etmesi teorisi, 1979 yılında 'Davranışsal Finans' teorisinin ortaya çıkması ile başka bir sürece girmiştir. Yapılan birçok araştırma bireylerin yatırım kararı alırken rasyonel davranmak yerine duygularının etkisi altında kararlar verdiklerini göstermiştir. Bu çalışmada finansal piyasalarda bireylerin duygularının etkisi altında verdikleri yanlış kararlar için farkındalık yaratmak amaçlanmıştır. Bu sayede finansal piyasalarda işlem yapan bireylerin bu hataları en aza indirgenmesi sağlanabilir. Dünyada yaşanan finansal krizlerin olası etkilerini ağırlaştıran sebepler arasında görülen, finansal okuryazarlık seviyelerinin düşüklüğü, bu konuyu son yıllarda ülkelerin üzerine çalıştığı önemli bir konu haline getirmiştir. Finansal piyasalarda ürün çeşitliliğinin artması, bu piyasalara girişin kolaylaşması ve finansal tüketicilerin bankacılık hizmetlerinden yararlanmasının yaygınlaşması, bireylerin finansal okuryazarlık seviyelerini artırması ihtiyacını doğurmaktadır. Bu kapsamda, bu tez çalışması yatırım profesyonellerinin finansal okuryazarlık seviyeleri ile davranışsal finans önyargılarının ilişkisini incelemektedir. Çalışmada kullanılan finansal okuryazarlık ve davranışsal finans ölçeği, Türkiye sınırları içerisinde birçok ilden yatırım profesyonellerinden oluşan 194 kişiye gerek yüz yüze gerekse e-mail yoluyla uygulanmıştır. Finansal okuryazarlık ölçeğine verilen cevaplar, yatırım profesyonellerinin finansal okuryazarlık seviyelerinin yüksek olduğunu göstermiştir. Ancak finansal okuryazarlık seviyesinin yüksek olmasının davranışsal finans yanlılık ve hatalarından sadece kendine atfetme yanlılığını düşürdüğü tespit edilmiştir. Kendini onaylatma, bilişsel çelişki ve muhafazakarlık yanlılıklarını ise arttırdığı analiz sonuçlarında görülmüştür. The theory of classical economics, in which the individual is accepted as a rational entity, entered into another process with the emergence of 'Behavioral Finance' theory in 1979. Many studies have shown that while making investment decisions individuals act under the influence of their emotions instead of rationalizing them. In this study, it was aimed to create awareness for the wrong decisions made under the influence of the feelings of the individuals in financial markets. In this respect, it is possible for the individuals trading in the financial markets to minimize these mistakes. The low level of financial literacy which is seen among the causes that aggravate the possible effects of financial crises in the world has made this issue an important topic that countries have been working on in recent years. Increasing product diversity on financial markets, facilitating entry into these markets, and the widespread use of financial services by financial consumers, necessitates increase in individual financial literacy levels. In this context, this thesis study examines the relationship between financial literacy levels of investment professionals and behavioral finance prejudices. The behavioral finance and financial literacy scales used in this study, has been implemented to 194 people consists of investment professionals from many cities within the borders of Turkey both face to face and via e-mail. The answers to the financial literacy scale showed that the financial literacy levels of investment professionals are high. However, the high level of financial literacy has been found to reduce the biased attribution of self-attribution to behavioral financial bias and mistakes. Self-affirmation, cognitive conflict, and conservatism bias are seen to increase in the results of the analysis
Collections