Afetlerde medikal kurtarma ve sosyal hizmet ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyanın oluşumundan bu yana doğa olayları devam etmiş ve doğa ile insanoğlu sürekli bir mücadele içinde olmuştur. Bu mücadelede, bazen doğa olayları büyük insan kayıplarıyla sonuçlanmış ve yaşanan her felaketten sonra insanoğlu doğa olaylarıyla baş etmede yeni teknikler geliştirmek zorunda kalmıştır. Her yıl milyonlarca insanın hayatını etkileyen bu afetlerin boyutunu ülkelerin afeti nasıl yönettikleri ve yaşayan halkın afete bakış açısı belirlemektedir. Türkiye hem doğal afetler, hem de insan kaynaklı afetler açısından oldukça riskli bir bölgede yer almaktadır ve bu afetlerin sıklığı ve çeşidi, dünyada ve Türkiye' de artış göstermektedir. Özellikle 1999 depreminden sonra yaşanan kurtarma eksiklikleri afetin boyutunu daha da arttırmış ve medikal bir ekibin oluşturulması gerekliliğini ortaya koymuştur. Profesyonel sağlık gönüllülerinden oluşan UMKE ekipleri sayesinde kurtarma eksiklikleri giderilmiş, 1999 depreminde yaşanan büyük kayıplar Van ve Simav depreminde yaşanmamıştır. Medikal kurtarma ekiplerinin yapmış olduğu çalışmalarda sosyal hizmetin alanına girmektedir. Afet ve afete müdahale sosyal hizmetin bir meslek olarak ortaya çıkışından bugüne değin üzerinde önemle durulan; acil yardım ve kurtarmadan, afetten zarar gören müracaatçı gruplarının sosyal ve ekonomik yoksunluklarının giderilmesine kadar kapsamlı mesleki müdahalelerin söz konusu olduğu bir konu olmuştur. Arama- kurtarma ekipleri ve sağlık personeli ile sosyal hizmet uzmanlarının birlikte çalışması dışında, afette çalışan bu ekiplerin birbirlerine de ihtiyacı olmaktadır. Çünkü afette görev alan bu ekip çalışanları için insan olmanın verdiği bir takım bireysel tepkiler görülmektedir. Bu tepkilerin üstesinden gelebilmek ve etkin bir çalışma yapabilmek için çalışanların birbirine yardımcı olması ve ekip anlayışının benimsenmesi hayati önem taşımaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde afetlerle ilgili hizmet veren çeşitli kuruluşlar arasında işbirliği sağlanamamakta, bu durumda afet çalışmalarının verimini düşürmekte ve etkilenen insanlar açısından ikinci bir afet sonucu doğurmaktadır. Bu koordinasyon ve işbirliğinin sağlayabilmek için afetlerde görev alacak kişi ve kuruluşların önceden belirli olması ve çalışmalarının koordine edilmesi gerekmektedir. Afet yönetiminde esas olarak gözetilmesi gereken, hizmetlerin tek elden yürütülmesidir. Bu çalışmada afetlerde medikal kurtarma ve sosyal hizmet mesleği arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmış ve afet yönetimi konusundaki eksikliklere değinilmiştir. 1999 Marmara depremi, 2011 Simav ve Van depremi verileri incelenerek afette verilen tüm hizmetlerin tek elden yürütülmesi gerektiği ve medikal kurtarma ve sosyal hizmet çalışmalarının parçalanamaz bir bütün olduğu sonucuna varılmıştır. Since the dawn of the planet Earth, there have been many natural phenomena experienced and a clash between Earth and its human inhabitants witnessed. Within this clash, natural phenomena have caused massive death toll, which forced human beings to seek for new techniques to overcome these natural disasters. The extent of these drastic disasters that has an impact on the lives of millions of people is determined by the ways the governments handle them and the ways the exposed people see them. Turkey is located on a region which is quite vulnerable to both natural and human-made disasters; moreover, the range and the frequency of these disasters have been noted to be increasing not only in Turkey but also all over the world. Particularly the devastating effects of 1999 earthquake was drastically extended by lacking rescue capacity, which proves the necessity to employ a medical rescue team. With the help of UMKE teams which consists of professional medical volunteers, rescue capacity has been increased; therefore, the death toll of Van and Simav earthquakes has been noted lower than of 1999. The work-field of medical rescue teams is included within social services. Since the emergence of social services as a career field, disasters and disaster relief have been an accentuated field which covers extensive professional contributions from emergency aid and rescue to elimination of social and economic inabilities of petitioners who faced a disaster. In addition to a cooperation of search and rescue teams, medical staff and social service experts, teams involved in a disaster need each other on the field since it is quite likely for the involved teams to experience humanly responses. To be able to overcome these responses and to work sufficiently and efficiently as a team, it is crucial for team mates to foster a team spirit. Particularly underdeveloped countries seem to fail to assure the coordination between disaster related bodies, which reduces the effectiveness of disaster relief efforts and strikes like a second disaster. To assure the necessary coordination and cooperation, the persons and bodies to be employed in disaster relief should be pre-determined and provided with a clear guideline. Disaster management is based on the idea of a centralized supervision of services. This study seeks to point out the relationship between medical rescue in disasters and social work and the deficiencies of disaster management. Through an evaluation and assessment of data acquired from 1999 Marmara, Simav and Van Earthquakes, the study suggests a centralized supervision of services and that medical rescue and social work are inseparable.
Collections