Türk Vergi Hukukunda borca batık anonim şirketlerin hukuki rejimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilindiği gibi öteden beri `borca batık anonim şirketler` ticaret hukukunun önemli bir sorunu olagelmiştir. Mülga 6762 sayılı TTK'nın bu sorun karşısında yeterli bir çözüm üretemediği hep ifade edilmiştir. Şöyle ki 6762 sayılı TTK borca batık anonim şirketlerin pozisyonunu `sermaye kaybı` şeklinde ele aldığından borca batık anonim şirketin sadece sermayesini değerlendirmeye alıyordu ancak kanuni yedek akçeleri değerlendirmeye almıyordu. Bu sorun 2012 yılında yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK ile düzenlemeye tabi tutulmuş ve ilk defa `borca batıklık` temrine yer verilmiştir. Bu terimsel düzenleme önemli bir yenilik ve kurum olarak somutlaşmış ve bu bağlamda borca batık anonim şirketlerin sürekliliğini devam ettirme imkânları arttırılmıştır. Yani 6102 sayılı TTK'nın getirdiği en önemli yenilik borca batık anonim şirketlerin sermaye hesabına kanuni yedek akçelerin de dahil edilmesi olmuştur. Bunun dışında bu hususta 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK'na kıyasen başka da önemli bir yenilik getirmemiş ve 6762 sayılı TTK'daki hükümleri olduğu gibi kabul etmiştir. Borca batıklık kurumu ile anonim şirketin mali durumunun bozulması halinde daha erken müdahale etmeyi ve tedbir almayı gerektireceğinden olumlu bir değişiklik olarak kabul edilmektedir. Ayrıca borca batıklık kurumu ile anonim şirketlere dönük olarak bir denetim mekanizması da getirmiş bulunmaktadır. Yine borca batıklık anonim şirketlerin infisah nedenlerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.Anonim şirketlerde borca batıklık, 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde bilanço ve muhasebe kayıtlarıyla tespit edilmesi mümkün olabilmektedir. Borca batıklığın saptanmasından sonra anonim şirketler tasfiye aşamasına geçmektedirler. İşte tasfiye aşamasına geçmiş olan borca batık anonim şirketlerin vergi hukuku açısında da tabi olacağı bir vergisel rejim bulunmaktadır. Bu vergisel rejim bilhassa KVK, VUK ve AATUHK'nun hükümleri çerçevesinde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu tezin temel hedefi borca batık anonim şirketlerin ticaret hukuku çerçevesinde borca batıklığı saptandıktan sonra ki tabi olacağı vergisel rejimi ortaya koymaktır.Bu araştırmada kaynak tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verilerinin ortaya konulmasında daha çok ikincil kaynaklardan faydalanılmıştır. Araştırmada bilgi edinilmesinin kolay anlaşılması adına çeşitli sayısal örneklemelerden ve tablolardan yararlanılmıştır.Özelikle borca batıklık; TTK hükümleri çerçevesinde borca batık anonim şirketin borca batıklığının saptanmasında sermayesinin yanında yedek akçelerini de ilave etmesi hem şirketinin geleceği hakkında genel kurula zaman kazandırmak hem de üçüncü kişilerin haklarını korumak bakımından önemli bir kurumdur. Buna ilaveten devletin alacağı olan vergi bakımından da bir güvence oluşturmaktadır. Böylece bu güvence ile söz konusu kamu alacağının aynı zamanda VUK, KVK ve AATUHK aracılığıyla korunması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Borca batıklık, Tasfiye, Türk Ticaret Kanunu, Sermaye, Yedek akçe It is well known fact that corporationssubmerged in debt have been an important issue in commercial law all along. It has been always stated that cancelled Turkish Commercial Law (TTK) no. 6762 inadequate for the issue. Since TTK no.6762 has regarded the issue as a `capital loss` problem, it has considered only capital of the corporationssubmerged in debt, not interested in mandatory reserve fund of the companies.The problemregulated with TTK no. 6102 being in force in 2012 and the term `submerge in debt` was first time stated. This expression added to the regulation was an important change and led to corporations chronically submerged in debt have sustained their lifetime.In other word, the most important novelty that TTK no. 6102 put forward wasencapsulation mandatory reserve fundinto capital account of corporationssubmerged in debt. In comparison, TTK no. 6102 didn't bring any important newness and copied all other clausesof TTK no. 6762. It is accepted as a positive change since submerge in debt institution and getting into financial straits of stock company requires early intervention and preventive.Besides, this change brings a control mechanism for thecorporations submerged in. Submerge in debt issue stillstand as a reason of corporations' bankruptcy.The issue of submerge in debt of corporations can be detected with annual balance sheet and accounting records in the framework of clauses of TTK no. 6102. After detection of submerge in debt problem, corporations take the position of liquidation. From the perspective of tax law, corporations submerged in debt and also taken the position of liquidation are subjected a tax regime. This regime especially comes true in the frame of KVK, VUK and AATUHK rules. The scope of this thesis is to determine the tax regime forcorporations submerged in debt after the detection of the issue in the frame of commercial law.Literature review methodologywas used in this study. Secondary sources,various numerical examples and tableswere mainly benefitted in determination of data. Especially submerge in debt issue, in the frame of TTK rules, is an important institution since it is not only adds capital in detection of corporations submerged in debt but also adds mandatory reserve fund. By doing so, it gains time for general assembly and save the rights of third party. Additionally, it secures tax gained by government. Therefore, in the point of this guaranty, it is aimed to secure the tax,also consideration of VUK,KVK and AATUHK. Key Words: Submerge in debt, liquidation, Turkish Commercial Law, Capital, Mandatory Reserve Fund
Collections