Kurtûbî tefsirin tefsir-sosyal hayat ilişkisi –bakara suresi örneği-
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dinî metinler, hayattan, evrenden ve sosyal gerçeklerden kopuk lafızların oluşturduğu âfâkî mesajlar değillerdir. Özellikle Kur'ân, bu bağlamda hayatın bütün yönlerini kapsamakta, insanla ilgili bütün boyutlara, olgulara göndermelerde bulunmakta ve prensipler koymaktadır. Zira bu durum, evrensel mesajı hâiz Kur'ân'ı Kerîm'in gerçekleştirmek istediği temel gayesi; insanlığın Kur'ân'ı anlaması, yaşaması ve hidayet bulması ile yakından ilişkilidir. O halde temel gayesi, fert ve toplumun ıslâhı, irşâdı, hidâyeti olan başta Kur'ân'ı Kerîm olmak üzere bütün metinler, eserler, yapıt ve çalışmalar sosyal hayatın bizzat içine girmek, sosyal hayata müdahale etmek ve yönlendirmek durumundadır. Nitekim Kur'ân'ı Kerîm'in her suresinin, her ayet ve cümlesinin, ortaya çıkan veya çıkması muhtemel sorunlara cevap, talepleri karşılama ya da insanlığa yol gösterme sadedinde gelmesi, bütün bunlar bağlamında insanı konu edinmesi, sosyal hayata müdahalesini göstermektedir. Öyle ki Kur'ân'ı Kerîm'in muhtevasına genel mahiyette bakıldığında da bir takım ahlâkî, hukûkî, siyâsî, dînî ve iktisâdî düzenlemelerin inşâ edildiği saptanacaktır. Neticede yüce kitabımız Kur'ân'ı Kerîm'in bu muhtevası, kendisini yorumlayıp açıklamalar getiren, üzerinde araştırma yapıp bir doküman ortaya koyan her bir bireyi de sosyal hayat ile ilişki kurmaya itmektedir. Bu ifadelerin yegâne muhatapları olan müfessirlerin, söz konusu ilişki içerisine girmeleri durumunda; tefsirlerinde kendi sosyal hayatlarından izler barındırmaları, eserlerini yaşadıkları çağ ve coğrafyanın etkisinde kaleme almaları, yine bu çağ ve zamanı etkileme, yönlendirme maksadında olmaları gerektiği düşünülmektedir.Binaenaleyh Tefsir-Sosyal hayat arasındaki ilişkiyi ele alan bu araştırma da, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır: İbn Haldun'un, Mukaddime adlı eserinde serdettiği; 'insân-ı ictimâ' zarûrîdir…' sözlerine dayanarak insanın medenî bir tabiatı olduğu, buradan hareketle, İbn Haldun gibi klasik dönem âlimlerinin ve çağdaş sosyologların, toplumu oluşturan yelpazeler olarak belirlediği; siyaset, sanat, iktisat, hukuk, din ve ahlakın Kur'ân'ı Kerim yorumlarını, yani 'tefsiri' etkilediği veya 'tefsir'den etkilendiği birinci bölümde incelenmeye tâbi tutulmaktadır. Ayrıca gerek Kur'ân'ı Kerim ve gerekse insanın medenî tabiatından kaynaklanan toplumsallığın, az veya çok oranda tefsir eserlerine yansıdığı tespit edilen bu bölümde, örnek değerlendirme olması adına ele alınan İmam Kurtûbî ve eseri, sosyal yönleri tespit edilmek üzere araştırılarak bölümün öncesi ve sonrası ile alaka kurulmuştur. İkinci bölümde ise; araştırmalar neticesinde elde edilen bilgiler ile alanında otorite olan bir klasik dönem müfessirin yorumları/tefsiri mezcedilmiş ve Tefsir-Sosyal Hayat arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır. Religious texts are neither irrelevant from life, universe and social facts and nor randomwords. Especially Quran, in this respect, covers all areas of life, and makereferences to all facts about humanbeing and establish principles about it. Yet the aim of the universal message of Quran is to be understood by humankind, to be lived by it and be illuminated by it. In that case all text that aims to illuminate humankind starting with Quran have to be in relation with social life and to direct it. Thus each and every verse of Quran is about the probable or real problems of everydayand social lifeanddealingwithit. Such that when we take a general look at Quran we can see that moral, legal, political and religious principles are built. Eventually the self-explaining concept of Quran is forcing everyone to interact it with social life. It is obvious that interpreters, the one and only addressee of this call, are influenced by their social life and era.Therefore this work focused on the relation between social life and exegesis consists of an introduction and two chapters: In the first chapter we will investigate the influence of politics, art, legal and moral principles on the interpretations by referring to Ibn-i Haldun's words in his book Muqaddima `social life is necessary for humankind.` Besides Qurtubī and his work is investigated on the same topic with making references to previous and later scholars and their works. In the second chapter we try to show the relation between social life and exegesis by focusing on the work of a classical era scholar.
Collections