Suriyeli mültecilerin Avrupa`da yaşadığı sorunlar: Avusturya ve Macaristan örneği

Abstract

İnsanlık tarihi ile başladığı kabul edilen göç olgusunun günümüzdeki en önemli yansımalarının başında, uluslararası göç ve yaşa dışı göç gelmektedir. Küreselleşme ile birlikte ekonomik düzenin uluslararası boyutta kazandığı yaygınlık, iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler insanların da ülkeler arasındaki hareketini ve göç olarak adlandırılan uzun süreli yerleşmelerini arttırmış durumdadır. Bugün, uluslararası göç boyutundan dolayı, farklı kültürlerde bir araya gelerek daha fazla insan birlikte çalışıyor ve birlikte yaşıyor. Uluslararası göç, çok farklı kültürlerden gelen bireylerin etkileşimi ile ortaya çıkan kültürel uyum sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan kültürlerarası iletişim disiplininin öneminin arttığı görülmektedir. Farklı coğrafyalar arasındaki insanların hareketi, bireysel veya küçük topluluklarla olabildiği gibi özellikle savaş durumunda kitle düzeyinde ayrılabilir. Dünyanın birçok yerinde yaşanan zorunlu göçler var. Ekonomik olarak değil, savaş nedeniyle yaşamak için diğer bölgelere gidilmeye çalışılıyor. Göçmenler, savaştan kaçıp güven içinde yaşayacakları yerleri tercih ediyor. Suriye savaşının altıncı yılında, Suriyeli göçmenlerin yaşadıkları dramın devam ediyor olması, gelecekleri açısından ciddi endişeler yaratmaktadır. Ülkemizde de, sayısı milyonları aşan sığınmacı ve mültecinin bulunduğu ve birçoğunun sınır illere, yakın kentlere ve iç kesimlere doğru göç ettiği bilinmektedir. Ancak bir de kaçak yollardan Avrupa ülkelerine de girişler olmaktadır. Gelmeye devam eden sığınmacı ve mülteciler, göç ettikleri kentlerde uyum sorunu yaşamakta ve kentsel değişimlere de yol açmaktadırlar. Bu doğrultuda, bir durum değerlendirmesi olan çalışmamızın ana amacı, Suriye'deki iç savaş nedeniyle, Avusturya ve Macaristan ülkelerine göç eden mültecilerin, yaşadıkları sosyal, ekonomik ve kültürel sıkıntıların gözlemlenmesi ve sonuçların tespitidir.

What is considered to be the beginning of human history, one of the most important reflections today is international migration and illegal immigration. With globalization, the prevalence of the economic order on the international scale, the progress made in communication and transportation technologies, has also increased immigration the long-term settlement of people. Today, due to the size of international migration, more people come together and live together in different cultures. International migration brings with it the problems of cultural harmony that arise from the interaction of individuals from many different cultures. In this respect, it seems that the importance of intercultural communication discipline is increased. The movement of people between different geographies can be divided at the mass level, especially in the case of war, as is the case with individual or small communities. There are forced migrations in many parts of the world. It is not economically trying to go to other regions to live, it is because of war.Immigrants prefer places where they can run away from war and live in safety. In the sixth year of the Syrian war, the continuing drama of the Syrian immigrants is causing serious worries for their future. In our country, it is known that as many as millions of asylum-seekers and refugees are present, and some migrate to border areas, nearby cities and inner areas. However, there are also entries into European countries from illegal roads. Asylum seekers and refugees continue to come and they also cause urban change. In this respect, the main aim of our work as a case study is to observe the social, economic and cultural problems experienced by the refugees who migrated to the Austrian and Hungarian countries due to the civil war in Syria and the results.