Aile yaşam döngüsü içerisinde evlilik doyumunun incelenmesi: İstanbul örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Aile zaman içinde değişen ve gelişen dinamik bir yapıdan oluşmaktadır. Aile yaşam döngüsü denilen bu gelişim süreçlerinde aile üyelerinin gerçekleştirmesi gereken belirli yaşam olayları ve gelişim görevleri yer almaktadır. Aile üyelerinin bu yaşam olaylarına ve gelişim görevlerine uyum sağlamaları beklenmektedir. Ancak bazı durumlarda aile yaşam döngüsü evrelerindeki yaşam olayları bireylerin evliliklerinde stres ve kriz yaratan bir duruma neden olabilmektedir. Bu faktörler bireylerin evlilikten beklentilerinin karşılanmamasına neden olabileceği gibi bireylerin evlilik ilişkisinden aldıkları doyumu da etkilemektedir. Bu bağlamda aile yaşam döngüsü evrelerinde evlilik doyumunun incelendiği bu çalışmada, aynı zamanda evlilik doyumunun demografik değişkenlere göre nasıl farklılaştığı da incelenmiştir.Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmaya İstanbul Avrupa yakasında yaşayan 18 yaş ve daha üstü en az 6 aylık evli bireylerden oluşan 180 kadın ve 150 erkek olmak üzere toplam 330 evli birey katılmıştır. Katılımcıların sosyo demografik bilgilerini ve aile yaşam döngüsü evrelerini tespit etmek amacıyla Kişisel Bilgi Formu ve evlilik doyumlarını ölçmek için Tezer (1996) tarafından geliştirilmiş Evlilik Yaşam Ölçeği uygulanmıştır. Bu araştırmada verilerin analizi için SPSS 20.0 programı kullanılmıştır. İki grup arasındaki farkı belirlemek için t-testi, İkiden fazla gruplar arası karşılaştırmalarda Tek Yönlü Anova testi ve aile yaşam döngüsü evrelerindeki değişkenleri incelemek için Ki-Kare testi kullanılmıştır. Çoklu karşılaştırmalar için Post Hoc Tukey testi kullanılmıştır.Araştırmada elde edilen bulgulara bakıldığında, evlilik doyumunun aile yaşam döngüsü evreleri içerisinde farklılaştığı, yeni evli çiftlerin evlilik doyumlarının en yüksek düzeyde olduğu, çocuk sahibi olduktan sonra evlilik doyumlarının düşmeye başladığı ve çocukların ergenlik dönemine gelmesiyle birlikte evlilik doyumlarının en alt seviyeye geldiği, çocukların evden ayrılmasıyla birlikte evlilik doyumlarının tekrar arttığı görülmüştür. Aynı zamanda cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, gelir düzeyi, evlilik biçimi, boş zaman değerlendirme etkinlikleri ve bireylerin evlilik hakkındaki düşünce ve algıları ile evlilik doyumu anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği; ancak çalışma durumuna göre anlamlı bir farklılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma sonucunda evli bireylerin aile yaşam döngülerinin ayrıntılı incelenmesine ilişkin bulgulara bakıldığında aile yaşam döngüleri ile çalışma durumu, çocuk bakımında yardım alma, boş zamanı değerlendirme ve evlilik hakkındaki düşünceleri arasında anlamlı ilişki olduğu bulgularına ulaşılırken, bireylerin ev işlerinde yardım alma ve yaşlı bakım sorumluluklarının olup olmaması gibi değişkenler arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular literatür desteği ile tartışılmış, uygulayıcılar ve araştırmacılar için önerilerde bulunulmuştur. Family consists of a dynamic structure that changes and evolves over time. In these developmental processes, which are called the family life cycle, there are certain life events and development tasks that family members need to perform. Family members are expected to adapt to these life events and development tasks. However, in some cases, life events in the family life cycle stages can cause stress and crisis in individuals' marriages. These factors may cause failure in individuals' expectations from marriage to be met, as well as they have an impact on the satisfaction individuals receive from the marriage relationship. In this context, in this study, marital satisfaction was analyzed in the family life cycle stages, at the same time how marital satisfaction differed according to demographic variables was analyzed.Relational screening model was used in the research. The study was performed on a total of 330 married individuals, 180 females and 150 males, aged 18 years and over, who were married for at least 6 months, who were living on the European side of Istanbul. The Personal Information Form was used to determine the socio-demographic information and family life cycle stages of the participants, and the Marriage Life Scale developed by Tezer (1996) was used to measure marital satisfaction. In this study, SPSS 20.0 program was used for data analysis. The t-test was used to determine the difference between the two groups, the One-Way Anova test was used for comparisons between more than two groups, and the Chi-Square test was used to analyze the variables in the family life cycle stages. Post Hoc Tukey test was used for multiple comparisons.When the findings obtained in the study are examined, it is observed that marital satisfaction is changing during the stages of the family life cycle, the marital satisfaction of the newly married couples is at the highest level, the marital satisfaction begins to decrease after having children and reaches to the lowest point when the children enter puberty, the marital satisfaction increases again when the children leave home. At the same time, gender, age, education level, income level, marriage style, leisure activities and individuals' thoughts and perceptions about marriage and marital satisfaction showed a reasonable difference, but no significant difference was found according to the working status. As a result of the study, after the detailed analysis of findings of married individuals' family life cycles, it is observed that there is a reasonable relationship between the family life cycles and working status, getting help in child care, evaluating the spare time and thoughts about marriage, however there was no reasonable relationship between the variables such as individuals getting help in housework or have responsibility of elderly care. The findings obtained within the scope of the research were discussed with the support of literature, and suggestions were made for practitioners and researchers.
Collections