Türk dış politikasında kamu diplomasisi: Bosna - Hersek örneği (2002 - 2014)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünya haritasının her dönem; en tehlikeli coğrafyalarından biri olan Ortadoğu'da yer alan Türkiye için uygulanacak dış politika ve izlenecek yeni stratejiler çok büyük önem taşımaktadır. Özellikle, 11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletlerine gerçekleştirilen terörist saldırıları sonrasında kurulmaya çalışılan `Yeni Dünya` düzeninde Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel menfaatleri açısından bu hususlara özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra iki büyük gücün başat rol oynadığı çift kanatlı bir parçalanma yaşanarak, dünya sürekli bir rekabet ortamı içerisine girmiştir. 1989 senesinde Berlin Duvarı'nın yıkılması ve SSCB'nin dağılması sürecinin akabinde Soğuk Savaş süreci bitmiş, tek bir gücün hâkimiyetinde yeni düzen kurulmuştur. Tam bu sürece uyum sağlanmaya çalışılırken beklenmeyen bir gelişme yaşanmış ve küresel dış politikada 11 Eylül 2001 tarihi milat olarak kabul edilmiştir. Yaşanan terör saldırıları neticesinde kargaşa, kaos ve korku ortamı yaratılabileceği endişesi ön plana çıkmıştır. Buna bağlı olarak, yeni bir küresel düzene geçilerek yeni kuralların sisteme girmesine neden olmuş ve ülkeler de dış politikadaki stratejilerini bu doğrultuda belirlemiştir. Uluslararası sistemin değişken ve çok boyutlu yapısı sebebiyle, ülkeler dış politikalarını inşa ettikleri temelleri sorgulayarak, yenilemek zorunda kalmışlardır. Son on yılda, değişen küresel kurallar gibi, ülkemizin dış politikası da yeni bir boyuta taşınmış ve farklı kavramlar literatürümüze girmiştir. Bunların başında; diğer ülkelerin de kendilerini sorgulamalarına sebebiyet veren yumuşak güç kavramı ve politik uygulanma biçimi olan `Kamu Diplomasisi` gelmektedir. Bu çalışmada, 2002-2014 yılları arasında Türkiye'nin dış politik uygulamaları kapsamında Kamu Diplomasisi kavramı kardeş ve dost ülke Bosna Hersek örneği üzerinden incelenecek ve izlenen stratejiler değerlendirilecektir. The foreign policy and the strategies to be followed for Turkey which is a member of one of the most dangerous geographical field in the world `Middle- East` is very important. Significally it became more important in `New World Design` ,started to be built after twin tower sand Penthagon terrorist attacks on 11st Sept.2001, for global and provincial incomes of Turkey.After second World war, two minör World power countries started a two sides breaking down and the World was brought in to a permenant competition environment. After Berlin Wall was collapsed and the U.S.S.R was broken down in 1989 the cold war was overand a new World design under domination of one power was built. While getting used to this new environment, the World faced an unexpected event and the date 11 Sept. 2001 was recorded as a new start in World history. As a result of the terrorist attacks, the concerns about creation of disorder, caos and fear in the world had started. This caused a new global design with new rules that foreign policies of all countries had to comply with. Because of the variable and multi dimensional structure of the international system the countries started to question their foreign policies and renew them. In last ten years, like changing global rules, our countries foreign policy gained a new dimension and different concepts were taken in toour literature. The minör concept of all is the `Public Diplomacy` which is a way of soft power's political operation that cause nations to question themselves. In this study, Public Diplomacy in Turkey's foreign policy will be reviewed and the followed strategies throught the Bosnia and Herzegovina between 2002-2014 can be evaluated.
Collections