Smearde ASC-US (Önemi belirsiz atipik skuamoz hücreler) tanısı konulan hastaların biyopsilerinde servikal intraepitelyal neoplazi bulunma oranının P16 ile gösterilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Serviks kanseri, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bizim çalışmamızın amacı Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı olarak Bethesda sistemine göre ASC-US tanısı koyduğumuz hastaların histopatolojik sonuçlarında servikal intraepitelyal neoplazi çıkma oranını belirlemek, bu sayede Bethesda ASC-US tanı kriterlerinin güvenilirliğini test etmek ve CIN tanısı konulan vakaları p16 boyaması ile de teyit etmektir.Bu amaçla Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2006-2013 yıları arasında ASC-US tanısı konulup histopatolojik incelemeye tabi tutulmuş geriye dönük olarak tarandı. Bu koşullara uyan toplam 33 vakanın smear örnekleri yeniden değerlendirildi ve histopatolojik örneklerinde p16 immünohistokimyasal çalışması yapıldı.Araştırmanın bulgularına göre, anabilim dalımızın ASC-US tanısı koyduğu vakaların %39'u servikal intraepitelyal neoplaziydi. Bunun yanında, hiçbir Bethesda kriteri, neoplastik değişiklikler gösteren örneklerle benign karakterde örnekleri öngörmede tek başına diğer kriterlerden anlamlı bir farklılık taşımamaktaydı (P>0,05). CIN pozitif olarak raporlanmış vakaların p16 pozitif boyanma oranı %46 olarak bulunmuşken malignite yönünden negatif vakalardan hiçbirinde p16 boyanması görülmedi. Tüm vakalar bir arada değerlendirildiğinde ASC-US tanısı koyduğumuz örneklerin %18'i p16 pozitif olarak bulundu.Sonuç olarak, ASC-US tanısı koyduğumuz vakalarda servikal intraepitelyal neoplazi bulunma olasılığı %40 civarındadır. Bethesda ASC-US tanı kriterlerinden neoplastik değişiklikleri öngörmede tek başına birbirlerinden üstün değildir. p16 boyanması sitopatolojik incelemeyle birlikte riskli popülasyonun tespitinde kullanılabilir. Cervix cancer is a serious public health issue for both developed and developing countries with 528,000 new cases and mortality rate of 266,000 annually.Our study is aimed to exert the ratio of cervical intraepithelial neoplasia in the patients with a diagnosis of ASC-US given by Ufuk University Faculty of Medicine Department of Pathology.For this purpose, all the patients whose pap smears were examined in Ufuk University Faculty of Medicine Department of Pathology between 2006 and 2013 and also have been examined histopathologically were enrolled in this study and inspected retrospectifically. Thirty three patients were found to be suitable to these criteria. All Pap smears were re-evaluated and all histopathology specimens were also tested for p16 immunohistochemical staining. According to the findings of the study, 39% of the patients were positive for cervical intraepithelial neoplasia with diagnose of ASC-US given by our department. Besides, none of the Bethesda ASC-US diagnostic criteria is found to be significantly different alone from other criteria when foreseeing neoplastic changes (P>0.05). CIN positive cases had a ratio of 46% for p16 staining and none of the cases that are negative for malignancy is found to be positive for p16. When assessed all together, the cases with an ASC-US diagnosis from our department had a p16 positivity rate of 18%.In conclusion, the ASC-US cases of our department have a probability of being positive for cervical intraepithelial neoplasia by 40 percent. Bethesda Criteria for diagnosis of ASC-US do not have any significant difference from each other for predicting neoplastic changes. High risk population can be identified better with the usage of p16 in conjunction with cytopathology.
Collections