Unipolar depresyon hastalarında çocukluk çağı travmaları ve etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Çalışmamızın amacı unipolar depresyon tanısıyla izlenmekte olan hastalarda çocukluk çağı travmatik yaşam olayları ve bunların başa çıkma tutumları ve depresyon, anksiyete, dissosiyasyon belirtileri üzerine olan etkisinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmamıza 50 kadın, 50 erkek olmak üzere toplam 100 unipolar depresyon hastası dahil edildi. Çalışmaya katılan hastalara Sosyodemografik Veri Formu, Beck Depresyon ve Beck Anksiyete ölçekleri, Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği ;baş etme tutumlarını belirlemek için Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği (COPE) uygulandı.Hastaların çocuklukta istismar ve ihmal yaşantıları Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ-28) kullanılarak değerlendirildi.Bulgular: Çocukluk çağı travmaları olan kadın hastaların özellikle duygusal odaklı baş etme tutumlarını erkeklerin ise soruna odaklı ve işlevsel olmayan baş etme tutumlarını daha sık kullandığı saptandı. Travması olan hastalarda baş etme tutumları açısından cinsiyetler arasında pek çok fark olduğu ve çocukluk çağı travma maruziyeti olan hastaların daha yüksek düzeyde depresyon, anksiyete ve dissosiyasyon belirtisi gibi hastalık seyrinin kötü etkileyecek belirtilere sahip olduğu bulundu. Ek olarak, depresyon, anksiyete ve dissosiyasyon belirtilerinin ihmal ve istismar türlerine göre de değişiklik gösterdiği saptandı.Sonuç: Bu çalışma depresyon hastalarının büyük çoğunluğunda çocukluk çağı travmalarına maruziyetin olduğunu gösterdi. Özellikle çocukluk çağı travmalarının depresyonun seyrini daha olumsuz etkilediği görüldü. Depresyonun olumsuz seyrine, travmatik yaşam olaylarının baş etme tutumlarına olan olumsuz etkisi katkı sağlıyor olabilir. Bireyin travma öyküsünün dikkatli sorgulanması, eşlik eden anksiyete ve dissosiyasyon semptomları ve bireyin kullandığı başa çıkma tutumlarının belirlenmesinin; depresyon gelişmesindeki rolünün anlaşılmasında, tedavi hedeflerinin belirlenmesinde ve terapötik etkinliğin izlenmesinde önemli olduğu düşünülmektedir. Objective: : The aim of this study is to evaluate the impact of childhood and traumatic experiences, determine its effects on coping skills and assess the influence of depressive, dissociative and anxiety symptoms in patients with unipolar depression. Method: Fifty female and fifty male patients with unipolar depression have been enrolled. All patients were administered sociodemographic data form, Beck Depressiona nd Beck Anxiety İnventory, COPE Scale, and Dissociative Experiences Scale (DES). Experiences of childhood abuse and neglect were assessed by Childhood Trauma Questionnaire (CTQ-28). Results: It was found that female patients with childhood trauma used coping styles as Emotion-focused whereas male patients used Problem-focused and `Less useful` coping styles more frequently. This study revealed that there were many gender differences among the patients with traumatic experiences in terms of coping styles. Male and Female patients with childhood traumatic experiences had worse clinical course of disease such as higher severity of depression, anxiety and dissociative symptoms. In addition, differences were found in the severity of depression anxiety and dissociative symptoms between the types of abuse and neglect.Conclusion: Our results show that the majority of the patients with depression had childhood trauma. Childhood traumas were likely to affect the course of depression negatively. Rigorous questioning of the traumatic history of the subjects, accompanying anxiety and dissociative symptoms and specifying the coping styles used, seems crucial for understanding of their role on development of depression and , comorbid psychiatric disorders, determining the treatment objectives and monitoring the therapeutic effectiveness.
Collections