Kaolin ile oluşturulmuş hidrosefali modelinde akut ve kronik dönem hipofizer endokrinopati sürecinin ışık mikroskopik değerlendirilmesi

Abstract

Giriş ve Amaç: Hidrosefali; beyin omurilik sıvısının (BOS) üretim ve emilimi arasındaki dengesizlik veya BOS dolaşım yollarında herhangi bir yerde tıkanma sonucu ventriküllerde aşırı BOS birikimi ve bunlara bağlı olarak sıklıkla intrakranial basınç yükselmeleri ile karakterizedir. Hidrosefalide etkilenmiş çocuk ve yetişkinlerde motor, bilişsel ve endokrin bozukluklar olabilmektedir. Bu çalışmada sıçanlarda kaolin ile oluşturulmuş hidrosefali modelinde akut ve kronik dönem endokrinopati süreci ışık mikroskobik düzeyde değerlendirilmiştir.Gereç ve Yöntem: Biz çalışmamızda 48 adet erkek-erişkin Spraque- Dawley cinsi sıçan kullandık. 16 ratta hidrosefali intrasisternal 0.1 ml %25'lik kaolin enjekisyonu ile oluşturuldu. Akut ve kronik sham grupları olan 16 ratta ise aynı dozda %0.09 SF enjeksiyonu yapıldı. Akut kontrol, sham ve kaolin grupları enjeksiyondan 4 hafta sonra, kronik kontrol, sham ve kaolin grupları ise 8 hafta sonra sakrifiye edildi. Sıçanların beyin ve hipofiz bezleri çıkarılıp %10'luk formaldehitte fixe edildi. Ardından alınan kesitler ışık mikroskobik incelemeler için Mallory Azan (MA), Periodic asit schiff- Orange G- Light Green (PAS-OG-LG) ve Aldehit Fuksin-Trikrom (AF-TK) boyaları ile boyandı; anti-ACTH ve anti-GH antikorları uygulandı.Bulgular: Çalışmadaki akut kaolin grubu, akut kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ve kronik kaolin grubu, kronik kontrol grubuyla karşılaştırıldığında somatotroplarda azalma saptandı. Akut kaolin grubu ile kronik kaolin grubu arasında somatotrop hücre sayısı arasında anlamlı farklılık yoktu. Akut kaolin ve sham grubu, akut kontrol grubuyla karşılaştırıldığında kortikotroplarda artış saptandı. Akut kaolin grubundaki kortikotroplardaki artış, akut sham grubundaki artıştan daha belirgindi. Kronik kontrol, kronik sham ve kronik kaolin gruplarında kortikotroplar normal dağılımda gözlendi. Tirotroplarda akut kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, akut sham ve akut kaolin grubunda bir miktar artış görüldü. Akut kaolin grubundaki artış, akut sham grubundakinden biraz daha fazlaydı. Işık mikroskobik değerlendirmede kronik kaolin ve kronik sham gruplarındaki artışın kronik kontrol grubuna göre kısmen fazla olması, istatistik olarak anlamlı bulunmadı. Mammotrop ve gonadotrop hücre gruplarında akut ve kronik grupta kontrol, sham ve kaolin grupları arasında farklılık saptanmadı.Sonuç: Hidrosefalinin hipofiz işlev bozukluğuna yol açan en önemli etkisinin somatotrop hücre grubunda olduğuna ve bu etkinin hem akut hem kronik dönemde baskın olarak görüldüğüne, kortikotrop hücre grubunda ise yanıtın literatürdeki gibi değişken olabileceği, bizim çalışmamızdaki akut dönem sham ve kronik kaolin gruplarındaki kortikotrop hücre sayısının artımının sırasıyla intrakranial basınç dalgalanması ve artışına bağlı strese yanıt olarak görüldüğü kanısına varıldı. Klinik açıdan bakıldığında hidrosefalili hasta varlığında, özellikle cerrahiden önce hipofizer işlevlerin değerlendirilmesi gerektiği ve cerrahi düzeltme sonrasında da bu işlevlerin takibinin yapılmasının uygun olacağı düşünüldü.

Introduction and Objective: Hydrocephalus is characterized by enlargement of the cerebral ventricles due to imbalance between production and absorption of cerebrospinal fluid (CSF) or due to obstructed of cerebrospinal fluid somewhere along its path, as a result of these process intracranial pressure was usually increased. As a consequence of hydrocephalus, affected children and adults may suffer motor, cognitive, and endocrine disturbances. In this study, we demonstrated acute and chronic endocrinopathy progress in kaolin-induced hydrocephalus by using a light microscope in Spraque-Dawley rats. Material and Method: Fourty eight adult, male Spraque-Dawley rats were used in this study. Hydrocephalus was induced by intracisternal injection of 0.1 ml volume of 25%kaolin solution in acute and kaolin groups in 16 rats. The same volume of steril saline was injected into 16 rats in acute and chronic sham groups. The acute control, sham and kaolin groups were sacrificied at 4 weeks and the chronic control, sham and kaolin groups were sacrificied at 8 weeks after injection.Findings: In this study, when acute and chronic kaolin groups were compared with acute and chronic controle groups, the number of somatotropic cells were decreased. There was no difference of somatotropic cells between acute and chronic kaolin groups. The number of corticotropic cells were increased in acute kaolin ve sham groups which were compared with acute control. The rising in corticotropic cells in acute kaolin group was significantly different from acute sham group. The number of corticotropic cells in chronic control, sham and kaolin groups were in normal. When acute sham and kaolin groups were compared with acute control group, a little raising in tirotropic cells were determined. Although the number of tirotropic cells' rising in acute kaolin group was slightly more found than acute sham group in light microscopic evaluation, the rising of tirotropic cells in chronic kaolin and sham groups were not significantly different from chronic control group in statistical analysis. There was no difference between acute and chronic term control, sham and kaolin groups in mammotrophic and gonadototropic cells' count. Conclusion: The most effect of hydrocephalus that causes pituitary dysfunction was seen in somatotropic cells in this study. Although this effect was found significantly more in acute and chronic term, the response of corticotropic cells to hydrocephalus were variable which were referred in other literatures. We reached a conclusion that the rising in corticotropic cells in acute sham and chronic kaolin groups was associated with intracranial pressure fluctuations and stress respectively which was occured by elevated intracranial pressure. Clinically it would seem appropiate that the pituitary hormone levels must be evaluated before surgery and followed after surgery correction.