Parkinson hastalarında otonom disfonksiyon derecesi ile sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ve hastalığın şiddeti arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Giriş: Parkinson hastalığı (PH), esansiyel tremordan sonra en sık görülen hareket bozukluğu ve Alzheimer hastalığından sonra görülen ikinci en yaygın nörodejeneratif hastalıktır. Ana motor semptomlar; istirahat tremoru, rijidite, bradikinezi ve postural instabiliteyi içermektedir. Ancak hastalığın non-motor komplikasyonları da oldukça önemlidir. Otonomik disfonksiyon PH'nın en yaygın non-motor özelliklerinden biridir. Hastalığın ileri evrelerinde olabileceği gibi her evresinde görülebilir. Otonomik disfonksiyon PH'da ciddi mortalite ve morbidite nedenidir. Bu çalışmanın amacı; Parkinson hastalarında oluşabilecek otonom disfonksiyonu, hafif, orta, ağır Parkinson hastaları arasında karşılaştırarak, PH şiddeti ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi üzerine etkilerini gösterebilmektir.Yöntemler: Çalışmamıza 2016-2017 yılları arasında Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji polikliniği tarafından takip edilen 40 yaş üzerindeki PH tanısını almış, dışlanma kriterlerinden herhangi birini taşımayan, çalışmayı kabul eden 47 hasta alındı. Hastalığın evrelendirmesi Hoehn-Yahr skalası ile yapıldı. Klinik ciddiyet derecesi ise Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği (BPHDÖ) ile değerlendirildi. Çalışmaya alınan her hastaya kardiyak fonksiyonları değerlendirmek amacıyla ekokardiyografi tetkiki yapıldı. Hastaların 24 saatlik Holter elektrokardiyografi kayıtları alındı. Zaman ilişkili kalp hızı değişkenliği parametreleri hesaplandı. Sempatik deri yanıtı (SDY); çalışmaya katılan tüm hastalarda, EMG cihazı ile kaydedildi. Hastalarda yaşam kalitesi ve sağlık problemlerinin standardize ölçümünü sağlamak için geliştirilen Nottingham Sağlık Profili (NSP) kullanıldı. Hastalar Hoehn-Yahr skalasına göre hafif(evre 1-2), orta (evre 3) ve ciddi(evre 4-5) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Kruskal-Wallis analizine göre üç grup arasında karşılaştırmalar yapıldı. Bulgular: Parkinson yılı arttıkça, hastalığın ciddiyeti istatistiksel olarak artıyordu (p=0.011). Çalışma popülasyonunun tümünde transtorasik ekokardiyografi ile ölçülen ejeksiyon fraksiyonu (EF) değeri normal olmakla birlikte, hastalığın ilerlemesi ile EF değerinde istatistiksel olarak anlamlı azalma izlendi (p=0.040). Hastalığın ciddiyeti arttıkça, kalp hızı değişkenliği parametrelerinde, başta SDNN olmak üzere genel olarak trend bazında azalma izlendi (p=0.052).NSP toplam ve alt birim puanları da hastalığın ilerlemesi ile artış göstermekteydi.(p<0.05). BPHDÖ skoru ile NSP ve alt birimleri (ES, Ağrı, ER, Sİ, Uyku, FY) arasında kuvvetli pozitif korelasyon izlendi. Hemoglobin değerleri ile BPHDÖ skoru ve alt birimleri (DD, GA, MD) ve NSP ve alt birimleri (Ağrı, ER, FY) arasında negatif korelasyonlar izlendi. Elektromiyografi (EMG) ile bakılan sempatik deri yanıtı elde edilemeyen hastaların daha uzun süreli Parkinson hastası olduğu ve BPHDÖ, NSP ve alt birim skorlarının daha yüksek olduğu bulundu.Sonuç: Sonuç olarak; Parkinson hastalarında yaygın olarak görülen otonomik disfonksiyon, hastalığın progresyonu ve şiddetine katkı sağlamakta, bununla birlikte yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşlılarda PH'da yaşam kalitesini bozan, mortalite ve morbiditeyi arttıran otonomik disfonksiyonun her hastada değerlendirilmesi önemlidir.Anahtar sözcükler: Parkinson hastalığı, otonomik disfonksiyon, sempatik deri yanıtı, kalp hızı değişkenliği SUMMARY Introduction: Parkinson's disease (PD) is the second most common neurodegenerative disease seen after Alzheimer's disease and the most common movement disorder after essential tremor. Main motor symptoms; Resting tremor, rigidity, bradykinesia, and postural instability. Non-motor complications of the disease are also very important. Autonomic dysfunction is one of the most common non-motor properties of PH. It may be seen in advanced stages of the disease as well as in every stage of the disease. Autonomic dysfunction is a cause of serious mortality and morbidity in PH. The purpose of this study is; Autonomic dysfunction that may occur in Parkinson's disease patients can affect PH severity and health-related quality of life by comparing between mild, moderate, and severe Parkinson's disease.Metods: Between 2016 and 2017, 47 patients who were diagnosed with PH above the age of 40 who were followed by the Neurology Clinic of Ufuk University Faculty of Medicine between the years of 2016 and 1917 and who do not have any of the exclusion criteria and accepted to work were included. Staging of the disease was done by the Hoehn-Yahr scale. Clinical severity rating was the Unified Parkinson's Disease Rating Scale: It was evaluated by UPDRS. Echocardiographic examinations were performed on each patient to evaluate cardiac functions. 24-hour Holter electrocardiography records of patients were obtained. Parameters related to heart rate variability were calculated. Sympathetic skin response (SSR) was recorded by the EMG device from all patients participating in the study. The Nottingham Health Profile (NHP) was used to provide standardized measurement of quality of life and health problems in patients. The patients were divided into three groups according to the Hoehn-Yahr scale: mild (stage 1-2), moderate (stage 3) and severe (stage 4-5). Comparisons were made between the three groups according to the Kruskal-Wallis analysis. Results: As the years of Parkinson increased, the severity of the disease was increasing statistically (p=0.011). Statistically significant decrease in the EF value was observed with progression of disease (p=0.040), although the ejection fraction (EF) value measured by transthoracic echocardiography was normal throughout the study population. As the severity of the disease increased, the heart rate variability parameters showed a trend-based decrease (SDNN) in general (p = 0.052). NSP total and subunit scores also increased with the progression of the disease (p <0.05). A strong positive correlation was observed between UPDRS score and NSP and sub units (ES, Pain, ER, SI, Sleep, FY). Negative correlations were observed between hemoglobin values and UPDRS score and subunits (DD, GA, MD) and NSP and subunits (Pain, ER, FH). Patients who had no sympathetic skin response by electromyography (EMG) were found to have Parkinson's disease since a longer time and had higher UPDRS, NSP and subunit scoresConclusion: As a result; Autonomic dysfunction, which is common in patients with Parkinson's disease, contributes to the progression and severity of the disease, which in turn affects quality of life negatively. It is important to evaluate cardiovascular autonomic dysfunction, which affects both quality of life and increases mortality and morbidity, in each patient in the elderly.Key words: Parkinson's disease, autonomic dysfunction, sympathetic skin response, heart rate variability
Collections