Umbilikal kordon klemplenme zamanı ve kordon hemoglobin düzeyi ile ciddi neonatal hiperbilirubinemi riski arasındaki ilişkinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kordon klemplenme zamanı ile postnatal çeşitli saatlerde ölçülen TcB düzeyleri, 4. günde ölçülen Hb ve TSB düzeyleri ve fototerapi gerektirecek düzeyde patolojik hiperbilirubinemi gelişimi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Yenidoğan bebeklerin kordon kanları alındı ve kordon kanlarından tam kan sayımı, kan grubu ve direkt Coombs testleri çalıştırıldı. Yenidoğanların hiperbilirubinemi riskini belirlemek ve kordon kanındaki Hb düzeyi ile postnatal bilirubin düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılabilmesi için 6., 48., 96. saat ve 168. saat TcB düzeylerine ve 4. gün venöz Hb, TSB ve direkt bilirubin düzeylerine bakıldı. Hastalar kordon klemplenme zamanına göre geç (60 saniye ve üstü) ve erken (60 saniye ve altı) klemplenme grupları olarak sırasıyla Grup I ve Grup II olarak iki gruba ayrıldı. Gruplar kordon kanı Hb, postnatal 6., 48., 96. saat ve 168. saat TcB düzeyleri, 96. saat Hb, TSB ve direkt bilirubin düzeyleri, cinsiyet, gebelik haftası, doğum şekli, doğum ağırlığı, 1. ve 5. dakika Apgar skorları, anne yaşı ve postnatal 4. güne kadarki kilo kaybı (% olarak) gibi parametreler açısından karşılaştırıldı. Çalışma olgularının tümünde kordon klemplenme zamanı ile diğer parametreler arasında korelasyon analizi uygulandı.Bulgular: Çalışma, 2 çalışma grubunda (Grup I ve II) 82 ve 90 olgu olmak üzere toplam 172 olgu ile tamamlandı. Çalışma grupları arasında yenidoğanların doğum şekli, cinsiyeti, gebelik haftası, doğum ağırlığı, anne yaşı, 1. ve 5. dakika Apgar skorları, 6. saat TcB, 48. saat TcB değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Ancak kordon klemplenme zamanı, kordon kanı Hb, postnatal 96. saat ve 168. saat TcB, 4. gün venöz Hb ve TSB düzeyleri açısından her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gözlendi (Sırasıyla p<0.001, p<0.001, p<0.001, p<0.001, p<0.001, p<0.001). Gruplar arasında fototerapi alan hastaların oranları karşılaştırıldığında Grup I'de 25 olgunun, Grup II'de 9 olgunun fototerapi aldığı ve umbilikal kordonu geç klemplenen olgularda fototerapi gerektirecek düzeyde ciddi hiperbilirubinemi sıklığının istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu görüldü (p=0,001). Kordon kanı Hb düzeyi ile fototerapi ihtiyacı arasındaki ilişki incelendiğinde kordon kanı Hb düzeyindeki artışın fototerapi gerektiren ciddi hiperbilirubinemi riskinde 3.94 kat artışa neden olduğu görüldü (`Odds ratio`= 3.94, p=0.0012, %95 güven aralığı=1.71-9.08). İki grup arasında ilk 4 gün içerisinde %5'in altında ve %5-10 arasında ağırlık kaybı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Tüm olgularda kordon klemplenme zamanı ile hem kordon kanı, hem de 4. gün venöz Hb değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık oluşturacak şekilde pozitif korelasyon olduğu görüldü (Sırasıyla p<0.0001, r=0.426, %95 güven aralığı=0.291-0.544 ve p=0.0002, r=0.291, %95 güven aralığı=0.144-0.426). Tüm olgularda kordon klemplenme zamanı ile hem 96. saat, hem de 168. saat TcB değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık oluşturacak şekilde pozitif korelasyon olduğu görüldü (Sırasıyla p<0.0001, r=0.307, %95 güven aralığı=0.161-0.440 ve p=0.0009, r=0.257, %95 güven aralığı=0.108-0.395). Tüm olgularda kordon klemplenme zamanı uzadıkça 4. gün TSB değerlerinde artış olduğu, yani kordon klemplenme zamanı ile 4. gün TSB düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık oluşturacak şekilde pozitif korelasyon olduğu görüldü (Sırasıyla p<0.0001, r=0.310, %95 güven aralığı=0.165-0. 443). Sonuç: Umbilikal kordonu geç klemplemenin erken neonatal Hb ve geç süt çocukluğu vücut depo demir durumuna olumlu etkileri daha önceki çalışmalarda gösterilmişse de, kordonu geç klemplenen bebekler yüksek postnatal bilirubin düzeyleri ve fototerapi gerektirir düzeyde ciddi hiperbilirubinemi ile ilişkili riskler açısından daha yakın takip edilmelidir. Objective: It was aimed to investigate relationship between timing of umbilical cord clamping and TcB levels obtained at several time points after delivery, Hb and TSB levels obtained on the day 4, and development of pathological hyperbilirubinemia requiring phototherapy.Material and methods: Cord blood samples were drawn from newborns, and complete blood count, blood type and direct Coombs test were studied. TcB level on the hours 6, 48, 96 and 168 and venous Hb concentration, TSB and direct bilirubin levels on day 4 were measured in order to determine risk for hyperbilirubinemia in newborns and to evaluate relationship between cord blood Hb level and postnatal bilirubin levels. The patients were stratified according to timing of cord clamping as late clamping (group I; ≥60 seconds) and early clamping groups (group II; <60 seconds). The groups were compared regarding parameters such as cord blood hemoglobin level, TcB levels obtained on the hours 6, 48, 96 and 168; Hb level on the hour 96, TSB and direct bilirubin levels, gender, gestational age, type of delivery, birth weight, Apgar on minutes 1 and 5, maternal age and weight loss until postnatal day 4. In all cases, correlation analyses were performed between timing of umbilical cord clamping and the other parameters.Results: The study was conducted on 172 cases including 82 and 90 cases in Groups I and II. No significant differences were detected in type of delivery, gender, gestational age, birth weight, maternal age, Apgar scores on minute 1 and 5 and TcB levels on the hour 6 and 48 between groups. However, significant differences were detected in cord blood Hb levels, Tcb levels on the hours 96 and 168, venous Hb level on the day 4 and TSB levels between groups (p<0.001 for all comparisons). When percent of patients underwent phototherapy were compared between groups, it was found that 25 cases received phototherapy in group I whereas 9 patients in group II received phototherapy, indicating that frequency of severe hyperbilirubinemia requiring phototherapy was significantly higher in cases in whom umbilical cord clamping was delayed (p<0.001). When relationship between cord blood Hb level and phototherapy need was assessed, elevation in cord blood Hb level resulted in increased risk for hyperbilirubinemia requiring phototherapy by 3.94 folds (Odds Ratio: 3.94; 95% CI: 1.71-9.08; p=0.0012). No significant difference was detected between groups regarding weight loss<5% and 5-10% within first 4 days. In all cases, a significant positive correlation was detected between timing of umbilical cord clamping and both cord blood Hb level and venous Hb level on the day 4 (r=0.426; 95% CI: 0.291-0.544; p<0.0001 and r=0.291; 95% CI: 0.144-.426; p=0.0002, respectively). In all cases, a significant positive correlation was detected between timing of umbilical cord clamping and TcB levels obtained on the hours 96 and 168 (r=0.307; 95% CI: 0.161-0.440; p<0.0001 and r=0.257; 95% CI: 0.108-.395; p=0.0009, respectively). Again, in all cases, it was found that TSB level on the day 4 increased by prolongation of time period to umbilical cord clamping, indicating a significant positive correlation between timing of umbilical cord clamping and TSB level on the day 4 (r=0.310; 95% CI: 0.165-0.443; p<0.0001).Conclusion: Although favorable effects of delayed clamping of umbilical cord on early neonatal Hb and iron stores at late infancy were shown in previous studies, infants in whom umbilical cord clamping is delayed should be more closely monitored for elevated postnatal bilirubin levels and risks associated with severe hyperbilirubinemia requiring phototherapy.
Collections