Daha önce birden fazla kez başarısız yardımcı üreme teknikleri(YÜT) öyküsü ve sperm DNA fragmantasyonu (SDF) yüksek olan olgularda, yeni YÜT siklusunda kısa cinsel perhiz uygulamasının sperm parametreleri, embriyo kalitesi ve klinik gebelik sonuçları üzerine etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamız, daha önce birden fazla kez başarısız yardımcı üreme teknikleri (YÜT) öyküsü ve sperm DNA fragmantasyonu yüksek olan olgularda (>%30) yeni YÜT siklusunda, Dünya Sağlık Örgütünce önerilen normların daha altında yani kısa cinsel perhiz uygulamasının sperm parametreleri ve intrasitoplazmik sperm injeksiyonu (ICSI) işlemi sonucu, embriyo kalitesi ve klinik gebelik sonuçlarının retrospektif olarak karşılaştırılarak literatüre katkı sağlaması amacıyla yapılmıştır. Bu çalışma, 2018-2019 yılları arasında Centrum Klinik Tüp Bebek Merkezi'nde yapılmış retrospektif, veri tarama çalışmasıdır. Analize dahil edilme kriterleri; tekrarlayan implantasyon başarısızlığı(RIF) tanısı almış ve erkek SDF değeri >%30 olan olgulardır.Bu olgulara yeni sikluslarında kısa cinsel perhiz süresi sonunda elde edilmiş spermler ile ICSI önerilmiş ve bir gruba uygulanmıştır. Uygulanmayan grup ise kontrol grubu olarak değerlendirilmiştir. Analizde toplamda 200 siklusun verileri retrospektif olarak incelenmiştir. Her 2 grup arasında demografik veriler, sperm parametreleri, SDF, siklus sonuçları, embriyoloji verileri ve gebelik sonuçları karşılaştırılmıştır. Sperm parametrelerinden sperm hacmi, motilitesi ve TUNEL yöntemi ile ölçtüğümüz SDF % değerleri kısa cinsel perhiz grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük iken, sperm konsantrasyonu ve % morfoloji değerleri her iki gruptada istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir.Embriyoloji sonuçlarında matür oosit oranları iki gruptada değişmezken , % fertilizasyon , toplam klivaj embriyo , toplam blast sayıları ve iyi kalite klivaj ve iyi kalite blast embriyo sayı ve yüzdeleri kısa cinsel perhiz grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek saptanmıştır. İmplantasyon ve abortus oranları her iki grupta istatistiksel olarak benzer iken, klinik gebelik ve canlı doğum oranları kısa cinsel perhiz grubunda anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak, RIF tanısı almış ve SDF yüksekliği dışında başka neden ortaya konulamamış infertil olgularda, yeni siklusta cinsel perhiz süresinin kısaltılması sonucunda SDF değerleri azalmıştır. Ek olarak bu grupta iyi kalite embriyo sayısı ve gebelik oranları da artmıştır. İdeal cinsel perhiz süresi konusunda net bir öneri bulunmasada, bu analizde kısa cinsel perhiz uygulamasının özellikle RIF tanısı olan ve SDF yüksek olgulara uygulanması sonuçları iyileştiriyor olarak değerlendirilmiştir. Bu konu hakkında daha fazla sayıda randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç vardır. Aim of this study is to analyze the impact of short ejaculatory abstinance compared to standard WHO abstinance period on sperm parameters and reproductive outcomes of couples with repeated implantation failure and sperm DNA fragmentation >30%. This is a retrospective chart review conducted at Centrum Clinic IVF Center between 2018-2019. Couples with RIF and SDF>30% were included in the analysis. In their new IVF cycle, ICSI following short ejaculatory abstinance period was offered and those WHO consent were proceeded to IVF with this procedure.Remaining subjects proceeded to IVF with standard abstinance period and they included as controls.Basic demographics, sperm parameters, SDF, embryologic and reproductive outcomes were compared. While sperm volume, motility and SDF values measured by TUNEL method were significantly lower in the short abstinence group, sperm concentration and % morphology values were comperable among groups. While mean mature oocyte numbers were similar, fertilization, total cleavage embryo, total blast counts, number and percentages of good quality cleavage and good quality blastocyst embryos were higher in the short abstinence group. Despite comperable implantation and abortion rates, clinical pregnancy and live birth rates were statistically higher in the short abstinance group. In conclusion, for those with RIF and high SDF, short ejaculatory abstinance revealed lower SDF and better embryologic and reproductive outcomes when compared to standard abstinance period.Although there is a lack of consensus on optimal abstinance period, short period seems to improve reproductive outcomes.To better conclude, more randomized controlled trials are necessary.
Collections