Energy and exergy efficiency analyses of high-performancebuildings
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyanın daha yaşanabilir ve sürdürülebilir olması için alınan ana tedbirler arasında, dünyadaki enerji tüketiminin kısıtlanması yoluyla sera gazlarının salınımının önüne geçilmesi öncelik kazanmıştır. Binalarda yüksek miktarda kullanılan enerji tüketimi, enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını oluşturur. Bu tezin amacı, varolan binaların çok daha iyi biçimde tasarlanmasi, ve bunun sonucunda çevresel ve sosyo-ekonomik analizini değerlendirerek iyileştirme seçeneklerini saptamaktır. Çalışmanın ilk kısmında, binalar sadece ısıtma mevsiminde statik ve dinamik (saatlik aralıklarla) olarak yıl boyunca analiz edilmiş olup, iki yaklaşımın arasındaki farklar belirlenmiştir. İkinci kısmda ise, binalara farklı kısımlarda uygulanan gerçek deneyimsel iyileştirme süreçlerinin etkileri irdelenmiştir.Bu çalışmada Özyeğin Üniversitesi Kampusunda bulunan SCOLA binasi çalışılmıştır. Bu bina, Türkiye'deki en az enerji tüketen binalarından birisi olarak tasarlanmıştır. Binanın 291 odası olup, 6 kat ve 17.250 m2 dir. Binadaki ısıtma sistemi, doğal gaz kazanıyla sıcak su elde edilip, binayı dört-boru fan sistemiyle ısı dağıtılır. Bütün ısı sistemi bilgileri, iklim verileriyle birlikte toplanmıştır. Hesaplamalar, ileri tavsiyelere uygun olarak statik ve dinamik olarak yapılmıştır.Bu hesaplamalar sonucu, bina averaj enerji talebi 1.38 MW ve ekserji 1.34 MW olarak tespit edilmiştir. Bunların yıllık değerleri ise sırasıyla 8.9 GJ ve 8.2 GJ olarak hesaplanmıştır. Spesifik enerji yoğunluğu 25 W/m2 olarak, ve de yıllık ısı talebi de 80 W/m2/sene olarak bulunmuştur. (Bu değer, ısıtma sezonu baz alınarak averaj bulunduğu zaman çıkan değerdir. Bina enerji yoğunluğu, yaz aylarını da dahil ederek 50 W/m2/sene olarak ölçülmüştür.) 21 Ocak 2016 tarihi itibariyle çalışma saatlerinde enerji ve ekserji taleplerinde %6 bir düşüş kaydedilmiştir. Bu değerler, eş zamanlı olarak hem emisyon ve hemde maliyet için geçerlidir.Ortam sıcaklık değişimi sayesinde tefsir maliyet katsayısının artması, isitma sisteminin temel unsurlarının veriminde düşüş sağlanmıştır. Statik analiz yerine, aylık ortalama sıcaklık değerleri kullanılarak dinamik analiz tercih edilmiştir. Eğer basit bir statik analizi yapılacaksa, belli bir iklim kuşağı için yıllık sıcaklık ortalaması ve bina tipi belirlenmelidir. Istanbul için ortalama 14oC en uygun referans sicaklik olacak belirlenmistir.Binanın orjinal durumuna ilave olarak, farklı mühendislik stratejilerinin uygulanması, binanın termal performansını iyileştirmesi beklenmektedir. Baz olarak alınan orjinal duruma ilaveten, beş ayrı senaryo daha incelenmişdir. Bu senaryolar arasında, zemin hava ısı değiştiricisi (ground based heat pump) birinci senaryodur. Daha iyi ısı yalıtım malzemeleri, camlar ve çatıların bir kullanılması geneleksel bir çalışmadır, ve ikinci senaryo olarak düşünülmüştür. Dördüncü senaryo tüm bina üzerine solar PV-panellerinin kullanımıdır. Beşinci senaryo bina enerji yöntemlerine tri-generasyon sistemi dahil edilmesidir. Altıncı senaryo, tüm bu sistemlerin aynı anda binaya uygulama şeklidir. Binaya tüm bu değişimler hali hazırda uygulanmış olup, gerçek zamanlı veriler toplanmıştır. Performans simülasyonlari ekserji, ekserji ekonomisi ve çevre analizlerine bağlı olarak yapılmıştır. Bütün kaynaklardan enerji ve ekserji akış diyagramları tüm senaryoları kapsıyacak şekilde Marjinal Maliyet Indirim eğrisi (MACC) çizilip, CO2 emisyon minimizasyon grafiği gösterilmiştir ve uygulanan bu stratejilerin çevresel ve finansal etkileri vurgulanmıştır. Bu çalışmaların karşılaştırmalı sonuçları da listelenmiştir. Reducing building energy density has become one of the global requirements to a decrease fuel consumption and emission production, and consequently making our world sustainable. The high value of energy consumed by buildings highlights the importance of the requirement to decrease building energy demand. The aim of this thesis is to analyze a well-designed existing building exegetically, exergo-economically and environmentally in order to determine the consequent effects of any options for improvement.In the first part of the study, the building was analyzed statically and dynamically (hourly) over a year for the heating season to specifically highlight the differences between them in addition to an accuracy estimation. In the second part, actual experimental processes for improvement that were applied to the buildings at different stages were investigated as well. For this study, the SCOLA Building at Ozyegin University Campus in Istanbul is considered. SCOLA was designed to be one of the least amounts of energy consuming buildings in Turkey. It includes 291 rooms with a floor area of 17,250 m2 and 6 floors. A natural gas boiler that produces hot water is used to heat the building with a distribution network and four fan coils. The hourly operational information about the heating system was recorded and used in tandem with the local weather data. The calculations were applied both in static and dynamic fashion, based on the recommendations from the facility management team. Improved pre-design tools were used to implement these details to the simulations.The simulations reveal that energy demand for the building can be as low as 1.38 MW and exergy is 1.34 MW at peak load, while their annual values are 8.9 GJ and 8.2 GJ, respectively. Based on the calculations, the specific heating demand at the building is found to be 25 W/m2 while the annual specific heating demand is 80 W/m2/yr (if heating is evenly distributed to the year; actual energy density for the building is determined to be 50 W/m2/year, consideringsummer months). The reduction in energy and exergy demand reaches 6% during working hours of the 21st January 2016, simultaneously reducing the cost and the CO2 emissions. The increase in exergetic cost coefficients reflect the reduction in the exergy efficiency of the heating system components based on the ambient temperature change. It is noted that a dynamic analysis using average monthly temperatures is preferred over a static analysis. However, if a simpler static analysis is to be used, an annual average temperature needs to be identified for a specific climate zone and building type. For Istanbul, an average temperature of 14oC is recommended for a static analysis.We also examine how different engineering implementation strategies, in addition to the original design, can improve the thermal performance of the building. Five different cases (scenarios) are investigated in addition to the original case which is considered to be the base case (1st case). The second is the use of a ground air heat exchanger, whereas the use of better insulation materials and the use of glass and roofs is the third case study representing the traditional approach. The use of solar PV-panels over the entire building constitute the fourth case, and the integration of a campus tri-generation system to the building energy modalities is considered as the fifth case. Applying all these processes to the building simultaneously is considered as the sixth scenario. All these changes have already been implemented in the building where the real time data are being collected. Performance simulations based on exergy, exergoeconomic, and environmental analyses are conducted and presented. Energy and exergy flow diagrams from all sources to the envelope for all cases are also outlined and conclusions are drawn.A Marginal Abatement Cost Curve (MACC) was constructed based on exergy analysis in order to achieve more accurate results. MACC analysis outlines the cost and carbon dioxide emission savings simultaneously. Its results help policymakers to employ the best potential option.
Collections