Evaluating habitability of affordable housing projects in Nairobi-Kenya
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nairobi ve gelişmekte olan ülkelerdeki birçok şehir ciddi konut yetersizliği yaşamaya devam ettikçe, kentsel planlama makamları, sadece düşük gelirli kentsel hane halklarının ihtiyaçlarına yönelik olarak yeterli değil aynı zamanda uygun maliyetli olan konut müdahaleleri için sürekli çalışmaktadır.Bu çalışmanın amacı, Nairobi, Kenya'daki ekonomik konut projelerinin yaşanabilirliğinin, fiziksel konut özellikleri, mekan ve mekan kalitesi gibi kriterlere dayalı ampirik değerlendirilmesidir. Kenya'dan hiçbir çalışma, konut değerlendirmesine, konut sakinlerinin ilişkilerini ve konutlarıyla bağlantılarını ve konut sakinlerinden konutlarından memnuniyet elde etmeleri için anlamın nasıl kullanıldığını araştıran `konut anlamını` teorik bakış açısından ele almadı.Veriler, 24 maddelik bir anket kullanılarak Nisan ve Mayıs 2019'da Nairobi'den toplanmıştır. Her bir gelişimdeki her 10. ünitedeki hanelerin başlarının üç projeden 92 kişiyi işe aldığı sistematik bir örnekleme prosedürü, yerleşik algılara ilişkin veri analizi tanımlayıcı istatistikler kullanılarak yapılmıştır. Bulgular, katılımcıların konum değişkenleri (konut ve şehir merkezi arasındaki ilişki, işyerleri ve kamu olanakları) gibi belirli yaşanabilirlik değişkenlerinden, dolaşımın verimliliği, yeterli gün ışığı, iyi akustik kalite ve yüksekliğin ve yoğunluğun uygunluğu gibi belirli fonksiyonel anlamlarından elde ettiklerini ortaya koyarken sosyal anlam çoğunlukla, insan etkileşimlerini uyaran barındırma kabiliyetinden türetilmiştir. Öte yandan, konut sakinleri, konutların dayanıklılığı ve yenilenebilir sistemlerin benimsenmesinden sınırlı anlam çıkarmıştır.Diğer araştırma yöntemleri, üç kontrol listesi kullanarak yerel ve küresel konut standartlarının analizini içermektedir. Tüm konut projelerinin birinci kontrol listesine göre aşırı kalabalık olduğu tespit edildi. İkinci kontrol listesi ikincil yatak odalarında ve ana yatak odalarında kalabalık olmadığını gösteren kanıtlar buldu. Final kontrol listesi asgari mekansal boyutları değerlendirdi ve mutfaklar hariç alanların çoğunluğunu belirtilen standartları karşıladı. Planlama sisteminin yaşanabilirlik üzerindeki etkisini değerlendirmek için mimarlık, planlama ve sağlık profesyonelleriyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapıldı; devlet konut yetkilileri, kamu konutlarını halk sağlığına veya bağımsız mimarlara göre daha yaşanılabilir olduğunu kabul etmeye meyilliydi.Bulgular şehir yetkililerine hangi değişkenlerin en önemli olduğu konusunda bilgi verme potansiyeline sahip ve gelecekteki ekonomik konut projelerinin tasarımına rehberlik etmek için konut politikalarını formüle ederken bulgular öncelikli olmak zorundadır, çünkü bu, konut sakinlerinin en çok önem verdiği konulardır. As Nairobi, and several cities within the Global South continue to experience severe housing shortages, urban planning authorities are in constant pursuit for housing interventions that are not only adequate towards the needs of low income urban households, but also meet the affordability thresholds of these households. This study's purpose is the empirical assessment of habitability of representative affordable housing projects in Nairobi, Kenya based on criteria such as physical housing characteristics, locational variables and quality of architectural space. No studies within the Kenyan context have approached residential evaluation from the theoretical perspective of 'meaning of housing', which explores dwellers' relationships and links to their housing, and how meaning provides the rationale for how housing is shaped and used by dwellers to derive satisfaction. The primary method of inquiry was data collection in Nairobi during April and May 2019 using a 24 item questionnaire developed from a synthetic habitability index. A systematic sampling procedure, where household heads from every 10th unit within each development recruited 92 respondents from three projects, while data analysis on resident perceptions was done using descriptive statistics. Findings revealed that respondents derived most functional meaning from particular habitability variables such as locational variables (relation between housing and the city centre, workplaces and public amenities), circulation and access efficiency, sufficient daylight, good acoustic quality and appropriateness of height and density while social meaning was mostly derived from ability to stimulate interaction, sufficiency of privacy. On the other hand residents derived limited meaning from durability of housing and adoption of sustainable and renewable systems. The three projects were further ranked based on which residents considered more habitable. Secondary methods of inquiry included analysis of local and global dwelling standards using three checklists. All housing projects were found to be inadequate/overcrowded with respect to checklist one (floor area per person). The second checklist found evidence of crowding in the secondary bedrooms but not in the main bedrooms. The final checklist assessed minimum spatial dimensions and found majority of spaces, excluding kitchen met the specified standards. Semi-structured interviews with architectural, planning and health professionals were used to assess influence of planning system on habitability, with state housing officials more inclined to consider public housing habitable than public health or independent architects. The findings have potential to inform policy makers in the Global South on what variables are most important and need prioritization when formulating housing policies to guide design and implementation of future affordable housing projects, as it is these issues that dwellers attach most meaning to.
Collections