The link between emerging adult`s narrative identity in familial context and positive development
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, genç yetişkinlerin anlatısal kimliklerinin şekillenmesinde rol oynayan deneyimlere dayalı anlatılarının olumlu gelişim göstergeleri, kültürel benlikleri ve pekiştiriciye olan duyarlılıkları ile arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmada, genç yetişkinlerin dönüm noktası anlatıları (anne, baba ve ilişkisel olarak nötr bağlamda yaşanan olaylar), nedensellik ve tematik çerçevede incelenerek, bu anlatı özelliklerinin olumlu gelişim göstergeleri olan yeterlilik, karakter, kendine-güven, ilişkiler ve ilgililik ile ilişkisi araştırılmıştır. Ayrıca genç yetişkinlerin özerk, ilişkisel ve özerk-ilişkisel benlikleri ile davranışsal aktivasyon ve inhibiyon düzeylerinin hem anlatısal kimlikleri hem de olumlu gelişim göstergeleriyle ilişkisinin incelenmesi de çalışmanın diğer amaçlarını oluşturmuştur. Toplamda 91 (42 erkek, 48 kadın, 1 diğer) genç yetişkinin katıldığı bu çalışmada (ortalama yaş=23.01, SS=.52, ranj=18-29), her bir katılımcı ile yüz-yüze görüşme gerçekleştirilmiş ve katılımcılar bilgisayar-destekli anket formları doldurmuştur. Bulgular göstermistir ki anne, baba ve ilişkisel olarak nötr olan anılar arasında nedensellik açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bununla birlikte babayla yasanan anılardaki tematik bütünlük ilişkisel olarak nötr olan anılardan daha düşük bulunmustur. M Plus 7.4 ile yapılan yol analizleri; genç yetişkinlerin dönüm noktası niteliğindeki anılarının (anne, baba ve nötr anlatıların toplamından elde edilen ortalama skor) gelişimsel nedensellik bağı ile olumlu, gelişimin alt başlıkları olan yeterlilik, kendine-güven, ilişkiler, ilgililik arasında ters yönlü ilişkiye işaret etmiştir. Ayrıca, dönüm noktası anılardaki (anne, baba ve nötr anıların ortalama skoru) tematik bağ ile olumlu gelişimin alt başlıkları olan yeterlilik, kendine-güven, ilişkiler arasında pozitif yönlü ilişki bulunmuştur. Bu bulgular göstermiştir ki genç yetişkinlerin anlatısal kimliklerindeki nedensellik (kişilik, davranış ve tutum değişimi) ve tematik bütünlük (benzer belirgin bir temanın farklı dönemlerde ve durumlarda tekrarlanıyor olması) olumlu gelişimleriyle (yakın çevreye uyum, empati ve sempati gösterme, başarılı olma inancı, zorluklara karşı direnç ve kendine-güven, ve yakın ilişki kalitesi) ilişkilidir. Tüm bunlara ek olarak, kültürel benliğin ve motivasyonel eğilimlerin nasıl bir örüntü (kümeler) oluşturduğunu görmek amacıyla gerçekleşleştirilen kümeleme analiziyle elde edilen kümelerin, pozitif gelişim göstergeleri ve anlatısal benlik değişkenleri açısında farklılıklar gösterip göstermediğine bakılmıştır. Analiz sonuçları, 3 farklı kültürel benlik kümesi (ilişkililiği yüksek-özerkligi düşük olanlar, özerkliği yüksek-ilişkililiği düşük olanlar ve özerk-ilişkili olanlar) ve 3 farklı motivasyonel eğilim kümesi (dışa dönük, içe dönük ve demotive) vermiştir. Kümeleme analizi sonucunda, ilişkililik göstergeleri yüksek ve özerkliği düşük olan bireylerin pozitif gelişim göstergelerinden olan karaktere yatkınlığı özerk-ilişkili olanlardan yüksek bulunmuştur. Buna ek olarak, ilişkililik göstergeleri yüksek-otonomi göstergeleri düşük bireylerin oluşturduğu grubun bağlılık ve ilgililik göstergeleri diğer iki grup olan otonomi göstergeleri yüksek-ilişkililigi düşük grup ve özerk-ilişkili gruptan daha yoğun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The present study aims to examine the links between the components of narrative identity, positive development indices, cultural self-construals and motivation activation among Turkish emerging adults. Emerging adults' turning-point life stories that include parental interactions were assessed for causal coherence (or developmental consequentiality) and thematic coherence to examine their connections with positive youth development indices (caring, character, confidence, competence, and connection; 5Cs). The study also examined whether cultural self-construals (autonomous and relational self-construals) and motivational dispositions (appetitive or aversive orientations) were linked with narrative identity and positive development indices. In the study, a total of 91 participants (48 females, 42 males, 1 other) aged between 18 and 29 (Mage = 23.01, SD= .52) partook in a face to face life story interview. Before the interview, participants completed a computer-assisted questionnaire which assessed positive development indices, self-construals, and motivational activation systems. Results showed no significant difference in the causal coherence across event narrative contexts (mother, father, and neutral). On the other hand, thematic coherence was lower in father-related event narratives as compared to neutral contexts. Results of path analysis revealed that higher levels of causal coherence in narratives were associated with low levels of caring, competence, confidence, and connection. Also, higher levels of thematic coherence were linked to higher levels of competence, confidence, and connection. Furthermore, to investigate whether cultural-self clusters differ from each other across 5Cs and narrative indices and if motivational disposition clusters differ from each other across 5Cs and narrative indices, we conducted cluster analysis. The analyses resulted in three meaningfully separate cultural-self clusters (Highly related-lower autonomous group, Highly autonomous-lower relatedness group, and Autonomy-relatedness group) and motivational disposition clusters (Extroverted, Introverted and Amotivated). The Highly related-lower autonomy group scored higher in character than the Autonomy-relatedness group. The Highly related-lower autonomy group scored higher in caring than both the Autonomy-relatedness group and the Highly autonomous-lower relatedness group. The Highly related-lower autonomy group scored higher in connection than both the Autonomy-relatedness group and the Highly autonomous-lower relatedness group. Other comparisons did not yield statistically significant results.
Collections