Türkiye`de sinema ve televizyon ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının sorunları (İstanbul sinema televizyon sendikası örneği)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geçmişten günümüze kadar olan süreçte insanoğlu doğası gereği sürekli güçlü olanın gücünü, kendi haklarına saygı gösterilmesi için sınırlandırmak istemiştir. Ortaçağda kentler ortaya çıkmış, kentte oluşan burjuvazi kesim feodallere karşı haklarını korumak için ortak hareket etmişlerdir. Bu dönemde sivil toplum kavramı iktidarı sınırlayan bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Böylece devlet toplum karşısında sınırlanmıştır. Tarih boyunca ihtiyaçlar daima bir başka unsurun ortaya çıkmasına ön ayak olmuştur. Türkiye'deki Sinema televizyon sendikaları da set işçilerinin hakları elinden alındığı için bir gereksinim olarak görülüp defalarca kurulmuştur. Ancak günümüze kadar sınırlı sayıda sinema televizyon sendikası kurulmuştur ve bunların çoğu işlevselliğini kaybedip kendini feshetmiştir. Günümüze kadar kurulan sinema tv sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşları içerisinde işlevsel olarak en etkili olanı ` Önde Kamera Arkada Dayanışma` sloganıyla İstanbul Sinema Televizyon Sendikası'dır. Çalışmada bu sendika bağlamında sinema televizyon sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının sorunlarına değinilmektedir. Çalışma sonundaki bulgulara göre Türkiye'deki sinema-televizyon sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının karşılaştıkları temel sorunlar; set çalışanlarının işsiz kalma korkusu, yapımcı ve kanalların reyting kaygısı, yapımcıların ceplerine giren paranın daha çok olmasını istemesi ve bu bileşenlere bağlı olarak da sektörde çalışanların çalışma saatlerinin fazla olduğu bilgisine ulaşılmıştır. In the process from the past to the present day, mankind has always wanted to limit the power of the powerful one in order to have his own rights to be respected. In the Middle Ages, the cities emerged, and the bourgeoisie formed in the city acted jointly to protect their rights against the feudal. The concept of civil society has emerged as a power limiting the government in this period. Thus, the government has been limited against the society. The needs have always initiated another element throughout history. The cinema-television unions in Turkey have been considered as a necessity and have been established many times since the rights of the set workers have been taken away. However, a limited number of cinema-television unions have been established until today, and many of them have lost their functionality and abolished themselves. Among the non-governmental organizations related to the cinema-television sector established up to now, the most effective one in terms of its functionality is the Istanbul Cinema-Television Union which has the slogan of `Camera in the Front Solidarity at the Back`. In the study, the problems of the non-governmental organizations related to the cinema-television sector are discussed in the context of this union. According to the findings in the conclusion of the study, the main problems faced by non-governmental organizations related to cinema-television sector in Turkey are that the set employees have worries about losing their job, the producers and the channels have the rating concerns, the producers want to earn more money and, and the working hours of the employees in the sector is too long based on these components.
Collections