Behsê Tirkkerdişê Kurdan de senterêk: Enstîtuyê Cigerayîşê Kulturê Tirk
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı; 27 Mayıs Askeri Darbesi'nden sonra 1961'de kurulan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nün Kürt toplumunun asimilasyon/Türkleştirme konusunda üstlendiği misyona odaklanma ve bu konudaki pratiklerini ele almaktır. Bu çalışmada bu enstitünün Kürt toplumu, Kürt kültürü ve Kürt dili ile ilgili tutumu ve bilgi üretimi konusunda izlediği yöntemler analiz edilecektir. Bu çalışmanın yazılmasına kaynak olan birçok faktörden söz etmek mümkünse de, esas motivasyonun, bu enstitünün genel hatlarıyla 1960'lardan 1990'ların ortalarına kadar düzenli bir şekilde dönemin politik ruhuna uygun olarak Kürtlerle ilgili Türkleştirme faaliyetlerinin ve bilgi üretim merkezlerinin başında yer alması gelmektedir. Enstitü bünyesinde Kürtlerle ilgili dil, kimlik ve tarih alanlarında basılan materyallerin analizi, bu çalışmanın temel hedefidir.Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bir devlet politikası olarak Kürtlerin Türkleştirilmesiyle ilgili 1960-1995'e kadar en çok kitap yayımı yapan ve bünyesinde kurulan Türk Kültürü dergisinde de yine bu konuyla ilgili en çok makaleye yer veren bu enstitü Türkiye'deki Kürt toplumuyla ilgili üretilen bilgiler ve bu bilgilerin yansıttığı devlet politikaları, Kürt sorunu noktasında kritik bir konumdadır. Her ne kadar bu sorun, Türkiye siyasi hayatında kapladığı yer itibarıyla bu kadar önemli bir yer tutsa da, konu üzerine yapılan çalışmaların azlığı, çalışmamızı önemli kılan faktörlerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmayla birlikte 1960'lardan 1990'ların ortasına kadarki süreçte Türkiye'de Kürtler konusunda kilit rol oynayan bu enstitüyü çalışmak, daha önce konuyla ilgili çalışmaların olmaması yahut az olması bakımından çalışmanın yazılması sürecinde birtakım dezavantajları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın yazılması sürecinde, enstitü bünyesinde yayınlanan materyallerin analizi dışında, enstitünün kendi kurumsal yapısı ve işleyişi hakkında daha özel konularda bilgi alma çabalarımız, enstitünün müdürü ve bazı yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılıksız bırakılmıştır. Buna mukabil, çalışmamız daha çok dokümantasyon analizi merkezli olduğu için ve enstitünün çalışmanın konusuyla ilgili tüm neşriyatına ulaştığımız için bu dezavantajlardan nispeten kurtulduk.Çalışmamız giriş, üç ana bölüm, sonuç, kaynakça ve eklerden meydana gelmektedir. Birinci bölümde Türkleştirme mefhumunun arka planını vermek için Modern Ulus-Devletlerin meydana gelme süreçlerini, Ulus-Devletin kendi ulusunu yaratması, bilgi üretim kurumları ve Cumhuriyet öncesi Kürtler ile Osmanlı idaresi arasındaki ilişkiler gibi konular işlenmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde, çalışmamıza konu olan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nü meydana getiren şartları değerlendirdik. 27 Mayıs Askeri Darbesi sonrası yazılan 27 Mayıs Kürt Raporu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan enstitü, enstitünün yayınları ve bilgi üreticileri konuları yer almıştır. Üçüncü ve son bölümde ise enstitü ile Kürtler arasındaki ilişki, enstitünün Kürtleri Türkleştirmeye çalıştıkları alanlardan olan dil, kimlik ve tarih alanlarındaki çalışmaları işlenmiştir. Anahtar kelimeler: Asimilasyon, Milliyetçilik, Türkleştirme, Kürtler, TKAE (Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü) This study aims to problematize the mission and the role of the Institute of Research of Turkish Culture, which was established in 1961 after the 1960 coup d'état, with respect to the assimilation/Turkification of Kurdish people. In this study, the attitude of this institute towards Kurdish people, Kurdish culture, and Kurdish language as well as the methods used to produce knowledge about the Kurdish people will be analyzed. That this institute is the heading center in knowledge production and practicing Turkification policies of the Kurdish people from 1960s to the mid of 1990s systematically according to the political atmosphere of the time engenders the pivotal motivation of this study. Therefore, the analysis of the Institute's publications about Kurdish language, identity and history is posited as the ultimate aim of this study.The institute, which published the most number of books and articles in the Journal of Turkish Culture, published by this same institute between 1960 and 1995 with respect to the Turkification of the Kurdish people practiced as a state policy since the foundation of the Turkish Republic has a great significance regarding the Kurdish Problem. At this point what makes this study specific is the fact that such a critique problem, which has been there during whole history of Turkish Republic, has not been studied till this time. This study, which problematizes one of the key institutions about Kurdish issue of Turkish state for the first time, has specific disadvantages as a pioneer work. One of the main disadvantages has been the lack of specific information from the administration and board of directors of the institution on the behalf of `security policy`. However, thanks to the special concentration on documents instead of declarations as libraries of the institute are open to researches, such disadvantages have been partly got through.This study consists of three main sections with corresponding Introduction, Conclusion, Bibliography and related appendices. The first chapter presents the processes of construction of modern nation states that creates their own nations and the production of information in the context of formation of the Turkish State after the Ottoman rule. The second chapter examines the conditions under which the Institute of the Research of Turkish Culture was established, namely 1960 Military Coup d'état and Kurdish Report of May 27, and related publications. The final chapter ultimately focuses on methods of Turkification of Kurdish people on the fields of language, identity and history and the relation between Kurdish people and the Institute. Key words: Assimilation, Nationalism, Turkification, Kurds, IRTC (Institute of Research of Turkish Culture)
Collections