dc.description.abstract | Kars ve Yöresinde sığırlarda yapılan bu çalışmada sindirim sistemi problemlerinin oldukça yüksek olduğu ve bu problemler arasında retikuloperitonitis travmatikanın (RPT) ilk sırayı aldığı görülmüştür. Bu hastalığın Kars ve Yöresinde Türkiye'nin diğer illerine göre daha fazla oranda görüldüğü saptanmıştır. Bunun muhtemel nedenleri arasında hazırlayıcı faktörler arasında yer alan beslenme yetersizliklerine bağlı metabolik ve enfeksiyöz hastalıkların bu yöredeki hayvanlarda çok daha fazla görülmesi yer almaktadır. Ayrıca bunda çiftçilerin bakım besleme yönünden bilgilerinin yetersiz olması ve yemlerin içinde ve hayvanların otladığı yerlerde yabancı cisimlerin daha fazla oranda olması gelmektedir. Bu nedenlerle hayvanlar yabancı cisimleri daha kolay ve sıklıkla alabilmektedir ve bu da hastalığın görülme oranını artırmaktadır.Çalışmanın ilk bölümünde 2002-2007 yılları arasında Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi İç Hastalığı Kliniğine getirilen sığırlara konulan teşhisler baz alınarak bu süre içersinde yöredeki RPT'nin görülme oranı, yaş, ırk ve cinsiyete göre dağılımı belirlendi. Bu süre içinde kliniğe getirilen 1157 adet sığırın %19,01'nin RPT olduğu belirlendi.Çalışmanın ikinci bölümünde ise 20 adet RPT, 6 adet perikarditis travmatika (PT) teşhisi konulmuş olan ve 10 adet de sağlıklı hayvan kullanıldı. Kliniğe getirilen hayvanlara rutin klinik muayeneler ve rumen içerik muayenesi uygulandı. Ayrıca gluteraldehit (GLA) testi ile birlikte ferroskopik ve radyografik muayeneler uygulandı. PT teşhisi konulmuş olan sığırlar kesime sevk edilirken 13 hayvana ise rumenatomi uygulanmıştır. Rumentaomi uygulanan hayvanların operasyon öncesi ve operasyondan sonraki 3 gün boyunca rutin klinik muayeneleri yapılmış ve günlük olarak hematolojik ve biyokimyasal analizler için örneklemeleri yapılmıştır. Bu hayvanlardan toplanan EDTA'lı kan tam kan sayımı ve formül lökosit tayininde kullanılırken sodyum sitratlı kan plazma ve antikoagulansız kan örnekleri de serum çıkarılmasında kullanıldı. Plazma fibrinojen tayininde ve serum ise biyokimyasal analizler ve akut faz proteinlerinin tayininde kullanıldı. Ayrıca 2ml antikougulansız kan alınarak GLA testinde kullanıldı.Çalışmada elde edilen anemnez, klinik ve operasyon bulguları RPT `li sığırların büyük bir bölümünün gebe veya yeni doğum yapmış olduğu ve bu durumunda RPT'nin insidensinde etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca RPT teşhisi konulan sığırların büyük bir bölümünün kronik süreçte olduğu ve bu hayvanlarda perikarditis travmatika (PT) ve diffuz peritonitis gibi komplikasyonların yüksek oranda geliştiği saptanmıştır. Bunun nedenleri arasında ise çiftçilerin RPT olgularında yeteri dikkat ve titizliği göstermemesi ve hasta hayvanları zamanda veteriner hekime getirmemeleri yer almaktadır. Ayrıca bu yörede hayvan sahipleri tarafından bilinçsizce ilaç kullanımları ve ampriklerce hasta hayvan tedavileri oldukça yaygın olup bu da hasta hayvanların zamanında veteriner hekime getirilmemesine ve dolayısı ile hastalığın konikleşmesine neden olmaktadır.Röntgen, ferroskop ve operasyon bulguları dikkate alındığında batan yabancı cisimlerin büyük bir bölümünü tellerin oluşturduğu ve bu cisimlerin çoğunun batış yönünün kranioventral veya ventral yönde olduğu belirlenmiştir. Kranial yönde olan batışlara daha çok tellerin neden olduğu ve bu olgularda PT'nin geliştiği ortaya çıkarılmıştır. Çoğu olguda lokal yapışmalar belirlenmiş olup bunda komplikasyonların gelişmesinde yabancı cismin tür ve batış yönünün etkili olduğu görülmüştür.Çalışmada yapılan laboratuvar analizlerinde RPT'li hayvanlarda oldukça önemli hematolojik ve biyokimyasal değişikliklerin oluştuğu ortaya çıkmıştır. Bu hayvanlarda eritrositopeni, lenfositopeni ve trombositopeni belirlenirken ayrıca lökositosis, monositosis, nötrofili de saptanmıştır. Bunlara ek olarak kan tablosunda MCV ve MCH değerlerinde de artışlar belirlenmiştir. Çalışmada bazı hayvanlarda klinik olarak anemi bulguları belirlenmiş ve bu hayvanların laboratuvar analizlerinde makrositik regeneratif tip bir aneminin geliştiği ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle RPT'li hayvanların bazılarında aneminin gelişebileceği ve bunun klinik muayene ve hastalığın teşhisi bakımında dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.Biyokimyasal analizlerde ise RPT'li hayvanlarda total protein, globulin, üre ve glukoz konsantrasyonları ile AST ve ALP aktivitelerinin önemli derecede yüksek buna karşın Alb, Alb/Glob oranı, Ca ve P değerlerinin düşük olduğu görülmüştür. Bu değişiklikler RPT'li hayvanlarda karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının etkilendiğini göstermektedir. Ayrıca belirlenen hipokalsemi ve hipofosfateminin nedenleri arasında diğer çalışmalarda da rapor edilen ve RPT'li hayvanlarda gelişen gastrointestinal stasis ve gıda alınımının bozulması olabileceği düşünülmektedir.Akut faz proteinlerinin analizleri sonucunda RPT'li hayvanlarda akut faz yanıtın oluştuğu ve bunun bir sonucu olarak pozitif akut faz proteinlerinden Hp, SAA, ?-1 AGP ve Fib'in sentezinin arttığı ve buna karşın negatif akut faz proteini olan Alb'in sentezinin düştüğü belirlenmiştir. Yapılan bu çalışmada AFP'lerin ve bunlar kullanılarak hesaplanan indekslerin RPT'li hayvanların ve özellikle gelişen yangısal sürecin teşhisinde kullanılabileceği ortaya konulmuştur.Sonuç olarak bu çalışmada elde edilen bulgular RPT'nin sığırlarda oldukça önemli hematolojik ve biyokimyasal değişikliklere neden olduğunu göstermiştir. Bu güne kadar RPT'li hayvanlarda akut faz proteinlerle ilgili sadece bir çalışma mevcut olup bu çalışmada yetersizdir. Bu çalışma ile RPT'li sığırlarda akut faz proteinleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve hastalıkla ilgili yeni bilgiler sunulmuştur. Yine bu çalışmada belirlenen klinik, hematolojik ve biyokimyasal bulgular RPT'li hayvanların teşhis, tedavi ve prognozunun belirlenmesinde kullanılabileceği düşünülmektedir. Bunlara ek olarak elde edilen bulgular aynı zamanda RPT'nin patogenezi hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. | |
dc.description.abstract | In this study, the incidence of the digestive system problems including traumatic reticuloperitonitis (TRP) in cattle were found to be very high in Kars and its vicinity. The incidence of TRP was also found to be higher in Kars province then those observed from the other parts of Turkey. The possible reasons for high incidence of TRP in this region are the presence of several predispose factors such as nutritional deficiency, metabolic and infectious diseases, which occurs intensively in dairy cattle of this province. In addition to these, the factors related to farmers including insufficient knowledgement about animal husbandry are also effective on the high incidence of TRP in Kars Province. Furthermore, the rate of the presence of metallic foreign objects in the feed and pastures are very high in Kars province. Fore these reasons, therefore, animals may easily swallow the foreign objects which increases the incidence of TRP.In first part of this study, 1157 cattle applied to the Clinics of Veterinary Medicine, University of Kafkas between 2002 to 2007 were used to determine range of TRP and rang of age, breed and sexes of cattle diagnosed TRP. During this period 1157 cattle were applied to the clinic and 19.01% of them were diagnosed as TRP.In the second part of this study, 20 cattle with TRP, 6 cattle with traumatic pericarditis (TP) and 10 healthy cattle were used. Routine clinical examination and rumen contents analysis were applied to the each animal. Furthermore, gluteraldahide coagulation assay (GLA), ferroscopic and radiographic examination applied to the all animals. Six animals with TP and 7 animals with TRP sent to the abattoir and rumenatomy was applied to the 13 animals with TRP. Routine clinical examination was applied and samples were collected before and after rumenatomy daily for 3 days to determine hematological and biochemical parameters. Collected blood samples with EDTA were used to determine total cell counts and differential cell counts. Blood samples with sodium citrate were used to prepare plasma and then used to determine fibrinogen concentrations. Serum samples were used to determine biochemical and acute phase protein parameters. Moreover, 2 ml of blood were also collected and used to determine gluteraldehide coagulation assay (GLA).In this study, most of the cows diagnosed TRP were pregnant or newly gave birth, indicating the presence of the relation between gestation/or parturition and the development of TRP. According to the findings of anamnesis, clinical and rumenotomy, most cases of the TRP were in chronic stages and complicated with traumatic pericarditis (TP) and diffuse peritonitis. In the province, the farmers are careless do not pay enough attention to TRP and kept the animals indoor for long period before admitting the veterinary surgeon. Furthermore, the farmers or the other unqualified persons try to treat the animals by using randomly selected drugs in the province. Therefore, the animals with TRP are kept in door for long period. For these reasons most of the cattle with TRP were diagnosed as in chronic stage in this study.According to the reticulography and rumenotomy findings majority of the penetrated metallic objects were wire and positioned cranioventrally and ventrally. Cranially penetrated metallic objects were mostly wire, resulting with TP. In the present study, local peritonitis was detected in majority of the cases and the development of complication such as TP and peritonitis was suggested to depend on the shape and length of the foreign bodies, as well as direction and extent of the penetration.Results of the laboratory analysis in cows with TRP revealed that TRP causes significant hematological and biochemical alterations in these animals. In the study, erytrocytopenia, lymphocytopenia and thrombocytopenia were obtained in cows with TRP, whereas leukocytosis, neutrophilia and monocytosis were determined in these animals. Furthermore, increases in MCV and MCH levels were also detected in animals with TRP. In addition to these, clinical signs of anemia were determined in some animals which they were further investigated and macrocytic regenerative type anemia was detected. It was thought that anemia may develop in some cows with TRP and it must be kept in mind for the clinical examination and diagnosis of TRP in these animals.In biochemical analysis, significant increases were obtained in the serum concentrations of total protein, globulin, urea and glucose, and in the activity of AST and ALP in cows with TRP. Contrastingly, significant decreases in the concentrations of albumin, Ca and P and the ratio of albumin/globulin were also determined in these animals. These findings may indicate impaired hepatic function and/or hepatobiliary circulation. Hipocalcaemia and hipophosphataemia detected in cows with TRP most probably developed in association with the animals? gastrointestinal stasis and insufficient dietary intake, as reported elsewhere in cattle with TRP.The findings of the present study indicated that acute phase response developed in cows with TRP and the synthesis of the positive acute phase proteins (Hp, SAA, ?-1 AGP and Fib) increased and negative acute phase protein (albumin) reduced in association with acute phase response. Furthermore, acute phase index calculated by using positive and negative acute phase proteins were also found to increased in cows with TRP. These findings obtained in this study can be used the diagnosis of inflammation associated with TRP in Cows.The results of the present study indicate that TRP causes significant hematological and biochemical alterations in dairy cattle. To date, there is only a single study on acute phase proteins in cows with TRP. Therefore, acute phase proteins are not-well studied in cows with TRP. This study is the first well-established report, indicating the presence of significant increase in the concentrations of acute phase proteins in dairy cattle with TRP. It was thought that the clinical, hematological and biochemical findings obtained in this study can be beneficial for the diagnosis, treatment and prognosis of animals with TRP. Moreover, these findings may also provide important information for the pathogenesis of TRP in cattle. | en_US |