Show simple item record

dc.contributor.advisorYalçın, Funda
dc.contributor.authorÇetiner, Elvin
dc.date.accessioned2020-12-04T15:44:26Z
dc.date.available2020-12-04T15:44:26Z
dc.date.submitted2012
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/91041
dc.description.abstractAMAÇ: Bu çalışma ile prolidaz aktivite ve total oksidatif stres ve antioksidan kapasite düzeylerinin evrelerine göre KOAH'lı hastalar ve sağlıklı kontrol grup bireylerindeki seviyelerinin ölçülerek var olan düzey farklılığının saptanması amaçlanmaktadır.GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmaya Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniğine başvuran KOAH tanısı konmuş 55 gönüllü erkek hasta ve sigara kullanan fakat KOAH dahil herhangi bir hastalığı olmayan 55 erkek sağlıklı olgu dahil edildi. Klinik olarak tüm hastalar detaylı bir şekilde genel fizik muayeneden geçirildi. Tüm hastalarda KOAH tanısı anamnez genel fizik muayene vesolunum fonksiyon testi uygulanarak kondu ve hastalar spirometri ölçümü sonrası FEV1 değerlerine göre Evre 1, 2, 3 ve 4 olmak üzere (GOLD) 4 evreye ayrıldı. Sağlıklı kontrol grubunda da yine aynı yolla KOAH ve diğer hastalıkların varlığı dışlandı. Çalışma kontrollü, prospektif olarak planlandı ve Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu onayı alındı. Koroner arter hastalığı, Diyabetes Mellitus, kontrolsüz HT, kalp yetmezliği,kronik böbrek ve karaciğer yetmezlikleri olan, romatolojik hastalık ve malignitesi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Serum prolidaz enzim düzeyleri manuel metod ile biyokimya laboratuvarında ölçüldü. Total antioksidan kapasite (TAS), total oksidatif durum (TOS) ve oksidatif stres indeksi (OSI), Erel tarafından geliştirilmiş yeni otomatik ölçüm metodu ile çalışıldı. Bütün veriler, benzer yaş ve cinsiyetteki sağlıklı gönüllü bireylerden oluşan kontrol grubundan alınan kan örneklerinin sonuçlarıyla karşılaştırıldı.BULGULAR: Sigara içimi (Paket/Yıl), yaş ve vücut kitle indeksi açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05). KOAH'lı hastaların ortalama TOS değeri kontrol grubuna göre belirgin yuksek bulundu (p<0.001). Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında evre 1 ve 4 KOAH hasta grubundaki TOS değerleri istitistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı bulundu (p?0,001). Benzer şekilde kontrol grubu ilekarşılaştırıldığında Evre 2 ve 3 KOAH hasta grubundaki TOS değerleri de istitistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı bulundu (p?0,01). Fakat KOAH hasta grubundaki Evre 1, 2, 3, ve 4 olmak üzere karşılaştırılan evrelerin birbirleri arasında TOS değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Ortalama TAS düzeyi kontrol grubu ve KOAH'lı hasta grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05).Hastaların tüm evrelerindeki TAS değeri ile kontrol grubu ve evrelerin birbirleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmedi (p>0.05). TOS/TAS oranı göz önüne alınarak grupların oksidatif stres indeksi hesaplandı. Evre 1 ve 4 KOAH'lı hastaların OSI değeri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p<0.001). Evre 2 ve 3 KOAH'lı hastaların da OSI değeri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti (p<0.01). Evre 1, 2, 3 ve 4 hasta grupları arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05). Ortalama prolidaz düzeyi en yüksek kontrol grubundaydı. KOAH'lı hasta gruplarının evresi ile prolidaz ters orantılı olarak değişiyordu. En düşük düzeyler Evre 4 KOAH hastalarında bulunurken en yüksek düzeyler Evre 1 hasta grubunda idi. Evre 1 KOAH'lı hastaların serum prolidaz düzeyi kontrol grubuna göre düşük olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Evre 1 ile Evre 4 KOAH'lı hasta grupları arasındaki ortalama prolidaz aktivitesi istatistiksel olarak anlamlı oranda farklı bulundu (p?0.01). Evre 1 ile Evre 2 ve Evre 3 KOAH'lı hasta grubundaki prolidaz aktivitesi de istatistiksel olarak anlamlıydı (p?0.05). Evre 3 ve 4 KOAH'lı hastaların ortalama prolidaz aktivitesi kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı orandadüşüktü (p<0.001). Evre 2 KOAH'lı hastaların prolidaz aktivitesi kontrol grubundan daha düşük olup istatistiksel olarak anlamlıydı. (p?0.01). Diğer evrelerin birbirleri arasında ortalama serum prolidaz aktivitesi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0.05).SONUÇLAR: Bulgular işaret ediyor ki oksidan-antioksidan denge ve kollajen turnoveri dolayısı ile plazma prolidaz aktivitesi akciğerdeki KOAH gelişimiyle ilişkilidir. KOAH da prolidaz enzimi aktivitesi kollajen metabolizması bozukluklarını yansıtıyor olabilir. Plazma prolidaz enzimi aktivitesi ve oksidan-antioksidan dengeyi monitörize etmenin fibrotik ve kronik inflamatuar akciğer hastalıklarındaki oksidatif hasarı değerlendirmedeyararlı olabileceği düşünmekteyiz. Ayrıca KOAH hasta grupları spirometrik olarak hastalığın ağırlığına göre 4 gruba ayrıldı (evre 1, 2, 3 ve 4). Plazma prolidaz enzimi aktivitesi ve oksidan kapasite değerleri yönünden KOAH hasta grubu ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardı. Oksidatif stres artışının KOAH'ın evreleri ile ilişkili olmadığı görüldü. Ancak hastaların evreleri arasında istatistiksel olaraktam bir korelasyon olmasa da evre ilerledikçe plazma prolidaz düzeylerinin düştüğü görüldü. KOAH'ın ağırlığını belirmede kollojen metabolizma markerlarından plazma prolidaz seviyelerinin ölçülmesinin faydalı olabileceğini ancak daha detaylı çalışmalarıngerektiğini söyleyebiliriz.ANAHTAR KELİMELER: KOAH, TOS, TAS, OSİ, Prolidaz, Kollajen
dc.description.abstractPURPOSE: This study objects to determine level distinctions comparing healty control group to COPD patients according to its stages with measuring prolidase activity and total oxidative stress and antioxidant stress levels.METHODS: This study was conducted on 55 volunteer patients who applied to the outpatients department of the Chest Diseases Clinic, Harran University-Research Hospital and diagnosed COPD and also on 55 healthy male smoker volunteers who were compatible by age, sex, weight, but did not have any disease including COPD. All the patients were clinically got through a detailed physical examination. COPD was diagnosed on the basis of anamnesis, physical examination and pulmonary function testing and based on spirometric measurements the patients were divided in four stages as stage 1, 2, 3 and 4 according to their FEV1 ratio. In healty control group, using the same method, the presence of COPD or any other disease were excluded. The study was planned in a controlled and prospective way and was approved by the ethical committee of HarranUnıversity Medical Faculty. Those patients with the diseases such as; coronary artery, Diabetes mellitus, uncontrolled HT, congestive heart failure, Chronic renal and liver failure, rheumatologic disease and malignity were excluded from this study. Serum prolidase enzyme levels were measured manually at the biochemistry laboratory. Total antioxidant capacity (TAC), Total oxidant status (TOS), oxidative stress index (OSI) werestudied with the new auto measurement method which was developed by EREL. All the data was compared with the results of the blood samples of healty volunteers at smilar ages and sex.INDICATIONS: Statistically there was not any significant difference about smoking (pack/year) age and body mass index between the groups (p>0.05). The average TOS level of the COPD patients was significantly higher compare to healty control group (p<0.001). TOS levels of the stage1 and stage4 COPD patients were statistically distinctive compare to control group (p? 0,001). Correlatively the TOS levels of the stage 2 and stage 3 COPD patients group were statistically distinctive compare to control group (p?0,01). But there was not any significant difference between the TOS levels of the stage1, 2, 3, 4 COPD patients group (p>0.05). There was not any significant difference between the average TAC level of the COPD patients and the contol group (p>0.05). There was not any statistically significant difference found between the TAC level of all stages of the COPD patients and among the control group and COPD stages (p>0.05). Considering TOS/TAS rate levels, oxidative stress index of the groups were calculated. The OSI rates of the Stage 1 and Stage 4 COPD patients were significantly higher compare to control group (p<0.001). The OSI levels of the Stage 2 and stage 3 COPD patients were also significantly higher compare to control group (p<0.001). However the statistical difference between the stages 1, 2, 3, 4 COPD patients was not significantly distinctive (p>0.05). The highest avarage prolidase level was at the control group. The rates of COPD patient groups were changing inversely corralated to prolidase. The lowes level found at stage 4 COPD patient group. The avarage prolidase activity of stage 3 and stage 4 COPD patient group was statistically lower at a significant level compare to control group (p<0.001). The prolidase activity of stage 2 COPD patient group was lower than control grup and statistically distinctive (p?0.01). The avarage prolidase activity difference between stage 1 and stage 4 COPD patients group was statistically distinctive at a significant level (p>0.05). The avarage prolidase activity of stage 1, stage 2 and stage 3 COPD patients group was statistically significant as well (p?0.05). There was not any statistically significant difference between stage 1, stage 2, stage 3 and stage 4 COPD patients at avarage serum prolidase level (p>0.05).RESULTS: The results indicate that oxidative-antioxidant balance and collagen turnover and so the plasma prolidase activity can change with a progression of COPD at lung. Prolidase activity at the COPD might be reflecting collegan metabolism failure. It was considered that monitoring the plasma prolidase enyzyme activity and oxidative antioxidant balance could be helpful to evaluate the oxidative damage at the fibroticprocess and chronical inflammatory lung diseases. Furthermore COPD patient groups were spirometrically divided into four stages (stage 1, 2, 3, 4) according to severity of the disease. There wasnt any significant statisticall distinction between the stages and the plasma prolidase enyzme activity and oxidative antioxidant capacity rates (p>0.05). Thus, It was determined that the plasma prolidase enyzme activity and oxidant capacity rates cannot be used to evaluate the stages of the COPD.Key words: COPD, TAC, OSI, TAS, prolidase, collageneen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGöğüs Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChest Diseasesen_US
dc.titleKronik obstrüktif akciğer hastalığı`nın şiddeti ile prolidaz ve oksidatif stres düzeyi arasındaki ilişkinin araştırılması
dc.title.alternativeThe researching of the relation between copd's severity and prolidase-oxidative stress level
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentGöğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
dc.subject.ytmLung diseases-obstructive
dc.subject.ytmOxidative stress
dc.subject.ytmProlidase
dc.subject.ytmCollagen
dc.subject.ytmAntioxidants
dc.subject.ytmOxidants
dc.identifier.yokid448981
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityHARRAN ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid319209
dc.description.pages100
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess