İkinci trimester tarama testi sonrasında amniyon sıvısı ve maternal kanda oksidatif stres değerlendirmesi

Abstract

Amaç:Prenatal invaziv genetik tanı, kromozom anomalilerinin erken tanısı açısından oldukça önemlidir. Bu girişimsel testlerin endikasyonu birinci ve ikinci trimesterde yapılan tarama testlerinde yüksek risk saptanmasıdır. Erken tanıya olanak sağlaması yanında bu testlerde az da olsa gebelik kaybı riski de vardır. Çalışmamızda ikinci trimester tarama testinde yüksek risk tespit edilen gebeler ile düşük risk tespit edilen gebelerde amniyon sıvısında ve maternal kanda oksidatif stres değerlendirmesini amaçladık.Gereç ve Yöntemler: Üçlü testte yüksek risk (n=50) ve kontrol grubu olarak düşük risk (n=50) tespit edilen toplam 100 hastada anne serumunda ve amniyosentez esnasında alınan amniyon sıvısındaTAS (Total Antioxidant Status), TOS (Total Oxidant Status) ve OSİ (Oksidatif Stres İndeksi) düzeyleri ölçüldü. Hastalar Ocak 2011 ile Mayıs 2012 tarihleri arasında Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği?nde ikinci trimester anöploidi taraması yapılan ve sonrasında amniosentez yapılan hastalar arasından prospektif olarak seçilmiştir.Bulgular:Maternal serumda TOS ve TAS değerleri kontrol grubunda, hasta grubuna göre yüksek olarak saptandı, ancak istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptandı (TOS için p=0.147; TAS için p=0.123). Maternal kanda OSİ değeri kontrol grubunda, hasta grubuna göre istatistiksel olarak yüksek saptandı (p<0.001). Amnion sıvısında TOS ve TAS değerleri VIIIkontrol grubunda hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptandı (TOS için p=0.047; TAS için p=0.005). Amnion sıvısında OSİ değeri kontrol grubunda, hasta grubuna göre yüksek olarak saptandı ancak istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlendi (p=0.356).Sonuç:Tarama testinde yüksek risk tespit edilen gebelerde amniyon sıvısında ve maternal kanda oksidatif stres markerlerinin artması ve antioksidan aktivitenin azalması beklenirken bizim çalışmamızda kontrol grubunda oksidatif stres markerleri yüksek tespit edildi. Bu sonuç, gebelikte üçlü test pozitifliğinin, birçok hastalıkta patolojik mekanizma olarak öne sürülen oksidatif stres ile çok ilişkili olmadığını ve muhtemelen tespit edemediğimiz başka mekanizmaların olabileceğini göstermektedir. Bu durumun kontrol grubunda yaşanan maternal anksiyeteye bağlı olabileceğini düşündük.Anahtar Kelimeler: Amniyosentez, Tarama testi, Üçlü test, Oksidatif stres

Background:Prenatal invasive genetic test is very important in early diagnosis of the chromosomal abnormalities. Indication of these tests is abnormal first and second trimester screening test results. Besides giving opportunity for the early diagnosis these tests have minimal risk of pregnancy loss. In our study we aimed to investigate oxidative stress in amniotic fluid and maternal serum of the women who have high and low risk of second trimester screening test result.Materials and Methods:TAS (Total Antioxidant Status), TOS (Total Oxidant Status) and OSI (Oxidative stress index) levels of maternal serum and amniotic fluid which is obtained during amniocentesis are measured in women with high risk triple test (n=50) and low risk as a control group (n=50). Patients were collected prospectively among the women who had amniocentesis after second trimester aneuploidy screening test in the Harran University School of Medicine, Department of the Obstetrics and Gynecology between January 2011 and May 2012.Findings:Despite statistically not significant TOS and TAS values were higher in the maternal serum of the control group (p=0.147 for TOS; p=0.123 for TAS). OSI values were significantly higher in the maternal serum of controls than the study group (p<0.001). In Xamniotic fluid of control group TOS and TAS values are higher than control groups (p=0.047 for TOS; p=0.005 for TAS). OSİ of amniotic fluid was higher in controls than the patients, but not statistically significant (p=0.356).Conclusion:Although high risk screening patients were supposed to have higher oxidative stress markers and lower antioxidative activity in amniotic fluid and maternal serum, in this study we have found higher oxidative stress parameters in the control group. This result may show that oxidative stress that is accused of being underlying pathophysiologic mechanism in many diseases is not so much related with the high risk second trimester screening test in pregnancy and probably other mechanisms exists that we have not know yet. We thought this result may be related with high levels of maternal anxiety in the control group.Keywords: Amniocentesis, Screening test, Triple test, Oxidative stres