Ayşe Şasa ve Işıl Özgentürk sinemasında kadının yeniden sunumu
dc.contributor.advisor | Dilli, Fatma Şirin | |
dc.contributor.author | Yilmaz, Nazli | |
dc.date.accessioned | 2020-12-04T13:30:16Z | |
dc.date.available | 2020-12-04T13:30:16Z | |
dc.date.submitted | 2019 | |
dc.date.issued | 2020-03-09 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/87439 | |
dc.description.abstract | Sinema 19.yüzyılın en önemli buluşlarından biridir. İki yüz yıl önce tiyatro, yüzyıl önce de roman ilgi odağında olmuştur. Gelişen teknoloji ile birlikte sinema, vazgeçilmez bir sanat olmayı başarmıştır. Dış dünyayı yorumlayan, ona yeni anlamlar katan sinema, bu gelişmişliğini diğer sanat dallarına da borçludur. Bunlardan biri ise edebi eserlerdir. Zengin konu birikimine sahip olan edebi eserler, sinemanın ortaya çıktığı ilk anlardan itibaren sinemaya kaynaklık etmiştir. Sinema aynı zamanda, ataerkil kodların yeniden üretildiği, toplumsal, kültürel, siyasal olayların izlerine rastlandığı mecra haline gelmiştir. 1970'li yıllarda, kadın sinemacılar, sinemaya feminist eleştiri perspektifinden bakarak, alternatif bir bakış açısı kazandırmaya çalışmışlardır.Bu çalışmada, Feminist Film eleştirisinin kadın senaristlerin uyarlama olan senaryolarında nasıl karşılık bulduğu, kadının bu metinlerde nasıl temsil edildiği, Feminist Film Kuramına nasıl bir katkı sağladığı incelenmiştir. Örneklem kapsamında belirlenen Ayşe Şasa'nın Gramofon Avrat (Eser: Sabahattin Ali), Işıl Özgentürk'ün Seni Seviyorum Rosa (Eser: Sevgi Soysal), edebi uyarlama olan senaryolarında kadının temsili kadın karakterler üzerinden karşılaştırması yapılarak incelenmiştir.Anahtar Kelimeler: Feminizm, Sinema, Uyarlama, Senaryo | |
dc.description.abstract | Cinema is one of the most important discoveries of the 19th century. Two hundred years ago, the theater was the center of attention, and the century before the novel. With the developing technology, cinema has become an indispensable art. Cinema, which interprets the outside world and adds new meanings to it, owes this development to other branches of art. One of them is literary works. The literary works, which have a rich accumulation of subjects, have been the source of cinema since the first moments of cinema.Cinema has also become a medium where patriarchal codes are reproduced and traces of social, cultural and political events are encountered. In the 1970s, women filmmakers tried to give cinema an alternative perspective from a feminist critique perspective.In this study, it is examined how feminist film criticism corresponds to female screenwrite, scripts, how women are represented in these texts and how they contribute to Feminist Film Theory. Ayşe Şasa of 'Gramofon Avrat' (Work:Sabahattin Ali), and Işıl Özgentürk; 'Seni Seviyorum Rosa' (Work: Sevgi Soysal),which were determined within the scope of the sample, were analyzed as representations of women in literary adaptations.Key Words: Feminism, Cinema, Adaptation, Scenario | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Radyo-Televizyon | tr_TR |
dc.subject | Radio and Television | en_US |
dc.title | Ayşe Şasa ve Işıl Özgentürk sinemasında kadının yeniden sunumu | |
dc.title.alternative | Representation of woman in Ayşe Şasa and Işıl Özgentürk's cinema | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2020-03-09 | |
dc.contributor.department | Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Turkish cinema | |
dc.identifier.yokid | 10308211 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | GİRESUN ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 614416 | |
dc.description.pages | 108 | |
dc.publisher.discipline | Sinema Televizyon Sanat Dalı |