dc.contributor.advisor | Tolga, Ethem | |
dc.contributor.author | Uludağ, Hasan Özgür | |
dc.date.accessioned | 2020-12-04T13:16:09Z | |
dc.date.available | 2020-12-04T13:16:09Z | |
dc.date.submitted | 2002 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/87101 | |
dc.description.abstract | Özet Muhasebe nedir, ne işe yarar? Enflasyonun finansal yapılara olan etkisini anlayabilmek için öncelikle bu sorulara doğru cevap vermek gerekir. Muhasebe bir bilgi sistemidir. Daha net olarak anlatırsak şirketlerin finansal ve ticari yapılarım kavramamız, sınıflandırmamız ve kaydetmemiz için gerekli olan bilgi ve kayıt sistemidir. Bilanço ve Gelir-Gider hesaplan sayesinde bilmemiz gereken bilgileri öğreniriz. Yine bu hesaplara bakılarak devlete verilecek vergi tutan belirlenir. Yani şirketlerin bir nevi kimlik bilgisidir. Muhasebe içinde bulunduğu finansal ortamdan direkt olarak etkilenir. Bu yüzdendir ki ülkelerin tıpkı tarihleri, politik sistemleri olduğu gibi bir de kendilerine ait bir muhasebe kayıt sistemleri vardır. Fakat her ülke muhasebe kayıtlan açısından farklı gelişmişlik seviyesindedir. Kimi zamanda ülkeler kendilerini değişen enflasyonist koşullara daha iyi adapte edebilmek için muhasebe sistemlerinde değişikliğe gitmektedirler. Türkiye'de ise 1980'den beri süre gelen yüksek enflasyona rağmen son bir yıla kadar bu konuda etkili bir adım atılmamış fakat artık bu konunun zaruri hale gelmesiyle enflasyon muhasebesine geçilmiştir. Enflasyonun güçlü bir şekilde belirmesi ve dünya üzerindeki ekonomik konjonktüründe etkisiyle enflasyona göre adapte edilmeden yapılan muhasebe kayıtlan tüm dünyada tartışılmaktadır. Çeşitli enflasyona göre adaptasyon teknikleri olmasına karşın bu tekniklerin kendilerine göre farklılıkları ve zayıflıkları mevcuttur. Hangi yöntemin daha etkili olduğuna değinmeden önce enflasyonun ne olduğuna bakmakta fayda vardır. XIIGenel olarak enflasyon fiyatların genel olarak yükselmesi şeklinde özetlenebilir. Diğer taraftan alım gücünde düşme olarak ta kendini gösterir. Ama enflasyon temel olarak, ekonomik dengesizliğin fiyat yükselmesi olarak kendini göstermesi şeklinde algılanabilir. Ülkeler açısından sıfır enflasyon hedeflenmektedir. Fakat 1970'lerden beri kendini dünya üzerinde ciddi şekilde gösteren enflasyon ülkeler açısından ciddi bir ekonomik problemdir. Genel olarak dört tip enflasyondan bahsedebiliriz. 1-Maliyetlerde olan enflasyon 2-Talebe bağlı enflasyon 3-Durgunluktaki enflasyon 4-Fiyatlardaki enflasyon Maliyetlerde olan enflasyon: Ara ürünlerin, ödenen ücretlerin, ithal edilen ürünlerin fiyatlarının artmasıyla yada kötü hava koşullarından dolayı tarımsal ürünlerin fiyatlarının artmasıyla oluşan tipteki enflasyon. Fakat bu sebepler bir kere gerçekleştiğinde fiyatlarda sadece ve sadece bir defaya mahsus olmak üzere artışa sebep olurlar. Ve bunun bir yansıması olarak bu ürünlerle ilişkili olan servis ve ürünlerde bir fiyat artışı gerçekleşir. Talebe bağlı enflasyon: Genelde bu tip enflasyon para arzının hızlı artmasıyla, yada mili üretime oranla satışların hızlı artmasıyla oluşur. Talebin artması fiyatların artmasına sebep olur. Fakat bu karın bir bölümü reel kar değildir. Klasik muhasebe sisteminde bu tip macro-ekonomik değişiklikler takip edilemez ve mikro-ekonomik bazda şirketlerin ve yöneticilerin yanlış kararlar almasıyla sonuçlanır. Durgunluktaki enflasyon: Araştırmalar fiyat artış oranının satışların reel baskısının üzerinde olmasının talep azalması ve bununda durgunluktaki enflasyonu oluşturduğunu göstermiştir. Buda üreticilerin tam kapasite ile çalışmasını engeller. XIIIFiyatlarda olan enflasyon: Maliyet artışının fiyat artışından sonra geldiği durumda oluşan enflasyon. Bu tip enflasyon genellikle oligopol piyasalarda denetimin yetersizliğinden kaynaklanır. Enflasyonun tipi, süresi ve etkisi şirketler üzerinde değişik sonuçlar gösterir. Genelde büyük olanları uzun süre dayanabilirken küçük olanları daha çabuk pes edebilmektedir. Güçlü finansal yapısı olanlar, durumun önceden farkına varıp önlem alanlar ve özellikle kendi finansal durumlarını daha iyi analiz edebilenler kuşkusuz daha başarılı olacaklardır. İşte bu noktada finansal yapılarını daha doğru bir biçimde kayıt altına alanlar ve klasik yapının dışında olaraktan enflasyon muhasebesi uygulayan şirketler daha dayanıklı olacaklar ve yöneticileri daha gerçekçi kararlar alabileceklerdir. Özellikle Türkiye de 1980 yılından beri yüksek bir enflasyon oranı vardır ve ülkenin en önemli ekonomik sorunu olarak gözlemlenmektedir. Şirketlerin finansal yapılan sadece kendilerini değil aynı zamanda hissedarlarını ve bu şirketlerle çalışan diğer şirketleri de direkt olarak etkilemektedir. Muhasebe kayıtlan klasik yöntemde fiyatların sabitliği ilkesi baz alınarak yapılır. Aslında iki temel ilkesinden dolayı muhasebenin yüksek enflasyonda kıyaslamalar ve analizler yapmasını zorlaştırmaktadır. Bunlardan biri verilerin parasal olarak ifade edilmesi ve diğeri de malların şirketlerin öz varlığı altına girdikleri günkü değerleriyle ifade edilmeleri ilkeleridir. Fiyatlar sabit değildir ve kayıt altına alınmak istendiklerinde çeşitli zamanlarda şirketin himayesine girdiklerinden bir karışıklık yaşanmaktadır çünkü hepsi o günkü değerlerinden kayıt altına alınmıştır. Diğer taraftan bu malların ederlerinin altında değerlenmelerine sebep olmakta ve en iyi analiz teknikleri bile bu problemleri tam olarak ortadan kaldıramamaktadırlar. Hangi tekniği kullanırsak kullanalım bilnçonun parasal olan ve olmayan kalemleri ayrıştırılmalıdır. Parasal olan kalemler ilgili katsayılar kullanılarak günümüz XIVdeğerleriyle hesaplanabilir fakat parasal olmayan kalemlerin alındıkları zamana göre ayrıştırılarak teker teker hesaplanmaları gerekir. Parasal olan kalemler aktif için: Kasa, banka, müşteriler, borçlu müşteriler, alacakların değer düşüş öngörüleri, avanslar vb. Pasif için: Satıcılar, ödenecek borçlar, farklı borçlar, vergi, alınmış avanslar, borç karşılıkları vb. Parasal olmayan kalemler aktif için: Yabancı para birimlerin de alacaklar, katılım payları, stoklar, finansal duran varlıklar, fiziksel olan ve olmayan duran varlıklar, stok değer kayıpları karşılıkları, amortismanlar vb. Pasif için : Yabancı para birimindeki borçlar, Kapital, rezervler vb. Enflasyonun şirketlerin finansal yapılarına olan etkileri : -Duran Varlıkların ederlerinin altında değerlendirilmeleri, -Giriş stoğunun final stoğuna göre ederinin altında değerlendirilmesi, -Şirketin borçlarının değerinin düşmesinin değerlendirilmemesi, şeklinde özetlenebilir. Bu etkiler enflasyon oranı arttıkça artar. Parasal varlıkların nominal değerleri artmazken reel değerleri paranın değeri arttıkça artabilir. Varlıkların dolaşım hızlan arttıkça enflasyondan daha az etkilenirler. Enflasyonun büyük olduğu durumlarda borçlanan şirketler avantajlıdır çünkü borç ödeme dönemi geldiğinde aldıklarından daha azmi ödeyeceklerdir çünkü paranın değeri bu dönemde düşmüştür. Şirketin içinde bulunduğu sektöründe finansal yapıya etkisi büyüktür. Örneklere bakarsak yüksek enflasyona rağmen bazı sektörlerde deflasyonla karşılaşabiliriz. Teknolojiyi takip eden firmalar maliyetlerini düşürdükleri için enflasyondan daha az etkilenirler. XVEnflasyon bilançoları aktiflerini, pasiflerini ve gelir-gider tablolarım etkilemektedir. Aynı zamanda şirket yönetimlerinin de doğru karar alıp almaması bu verilerle direkt olarak alakalıdır. O halde enflasyon muhasebesi oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Genel olarak iki tip düzeltme yöntemi mevcuttur. Bölgesel düzeltme ve hesapların kümesel olarak düzeltilmesi. Bölgesel düzeltmede her düzeltme sadece bir postada iyileştirme yapar. Mesela duran varlıkların yeniden değerlendirilmesi 1984 yılından beri Türkiye de kullanılmaktadır ve her yıl bu oranlar Maliye Bakanlığı tarafından açıklanır. Bu metot sadece amortismanı yapılabilen duran varlıkları etkiler. Yine bazı parasal olmayan varlıklar (Büro malzemeleri, makineler vb.) de reel değerlerinden değerlendirilirler. Bu durum aktifin pasife göre artmasına sebep olur ve bu yüzden pasifte yeniden değerleme adı altında dengeyi korumak için ilgili bir bölüm oluşturulur. Böylelikle şirketler kredibilitelerini arttırır ve amortisman paylarını tekrar hesaplayarak vergiden düşerler. Hızlandırılmış amortisman bir başka bölgesel düzeltme yöntemidir. Enflasyonun yüksek olduğu durumlarda avantaj sağlar ve şirketlere makinelerini daha kısa zamanda yenileyerek teknolojiyi takip etmek için olanak tanır. Fakat buda belli kurallara bağlanmıştır.(% 40 tan fazla olamaz vb.) Merkez Bankası tarafından belirlenen, ödenecek ve alınacakların indirim oranlan da başka bir bölgesel yöntemdir. Böylelikle bir dahaki yıl ki borçlar ve ürünler referans yılma göre tekrar düzenlenir. İlgili faiz oranı Merkez Bankasınca belirlenir. Duran varlıkların yenilenmesi fonu da enflasyonun etkisini azaltmak için oluşturulmuş bir kalemdir. Böylelikle firmalar günü geldiğinde yenilenen fiyatlarla duran varlıklarını yenileyebilir ve teknolojiyi takip edebilirler. Bu kalem sadece operasyonlarını bilançolarında gösteren şirketler için kullanılabilir. Yeni alman duran varlıklar eskileriyle aynı tabiyatta olmalıdırlar ve şirketin aktivitelerinden bağımsız olmalıdırlar. Bu fon maksimum 3 yıl için kullanılabilir. XVILIFO(son giren ilk çıkar) yöntemi stokların değerlendirilmesi açısından oldukça faydalıdır ve enflasyonun olduğu ortamlarda stoklarla çalışan şirketlere büyük avantajlar sağlarlar. Maliyetlerin satışların yapıldığı güne göre hesaplanması da oldukça önemlidir. Çünkü enflasyonist ortamlarda satışın yapıldığı günkü fiyatla o günkü maliyet kıyaslanmalıdır. Aksi takdirde malın üretildiği dönemdeki maliyeti baz alınacak ve kar hesaplanırken reel olmayan bir kar marjı ortaya çıkacaktır. Türk Hükümeti yatıranları teşvik amacı ile bazı kolaylıklar sağlamakta ve uygun koşullar sağlandığında yatırım yapan şirketler bu oranı vergiden düşebilmektedir. Duran Varlıklar alındıkları fiyattan hesaplanmakta ve satılmaları durumunda ortaya çıkan fark vergilendirilmeyerek öz sermayelerine ekleme yapma imkanları tanınmaktadır. Ayrıca araştırma ve geliştirme fonu adı altında bir kalem oluşturulmakta ve şirketlere vergilerinden 3 yıl boyunca bu miktarın ertelenmesine izin verilmektedir. Yalnız bu miktar kardan alınan verginin %20'sini geçmemelidir. Hesapların Kümesel olarak düzeltilmesi yöntemi ise tavsiye edilen bir yöntemdir çünkü muhasebe kalemlerinin değerlerini parça parça indisler kullanarak düzeltir. Bunun için ilk olarak bilanço parasal ve parasal olmayan kalemler şeklinde ayrılır. Dolaysıyla ilk aşama bu kalemlerin ayrıştırılmasıdır. Daha sonra ülkedeki tüm fiyat değişikliklerini gösteren bir indisle taşıma yapılır ki bu indis toptan eşya fiyat endeksidir. Parasal olmayan kalemler ilgili yılki indise göre düzeltilirler. Parasal olan kalemleri ise düzeltmesi daha kolaydır çünkü direkt olarak alım değerlerini yansıtabilirler. Bütün bunlara rağmen enflasyon muhasebesini tam olarak desteklemeyen yada yetersiz olduğunu savunan kesimlerde mevcuttur. Fakat tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'de de artık enflasyon muhasebesi sistemine geçilmiştir ve şirketler açısından bunun olumlu etkileri ilerleyen dönemlerde görülecektir. XVIIÇok uluslu şirketler enflasyon muhasebesinde iki çeşit yöntem kullanabilirler. Biri bulunduğu ilkenin para biriminde kayıtlarını tutarak o ülkenin enflasyon oranına göre düzeltme yapmak diğeri kendi para birimlerinde kayıtlan tutup kendi ülkelerindeki enflasyona göre düzeltme yapmak. Genel olarak tercih edilen bulundukları ülkenin para biriminde işlem yapmaktır. Bu hem kayıtlar açısından kolay hem de daha gerçekçidir. Diğer taraftan her birimde görülen enflasyon birbirinden farklı olabilir. Enflasyonun her servis ve mal üzerindeki etkisi aynı değildir. Bütün bu kayıtlar açısından uluslar arası muhasebe standardı no:29'da da belirtildiği gibi indisleri belirleyip parasal ve parasal olmayan kalemleri ayırarak yapılan düzeltme şu an için en uygun olan olarak görünmektedir. En azından şirketlerin finansal yapılarının enflasyondan etkilenmelerini en doğru şekilde kayıt altına alınmasına yardımcı olmaktadır. XV11I | |
dc.description.abstract | Resum? La comptabilite est un systeme d' information. Elle nous permet de saisir, classer et engregistrer les operations commerciales et financieres de Fentreprise. Mais la comptabilite est extremement affectee par l'environnement dans laquelle elle fait ses operations. Certains pays ont change leur systemes de comptabilite pour mieux s'adapter aux nouvelles conditions inflationnistes. Done la Turquie s'est approprie un nouveau systeme de comptabilite. II ya quelques types d'inflation comme; -L'inflation par les couts -[/inflation par la demande -L'inflation dans la stagnation. -L'inflation par les prix. Pour bien utuliser les methodes de correction il faut faire la distintion des elements monetaires et non-monetaires du Bilan. Les effets de l'inflation sur les etats financieres sont comme; -Sous-evaluation des immobilisations, -Sous-evaluation du stock initial par rapport au stock final, -Depreciation de l'endettement net des entreprises qui n'est pas pris en compte dans le calcul du benefice. Les effets de l'inflation sur les bilan sont; Pour l'actif : * Sous-evaluation des immobilisations, IX* Sous-evaluation des stocks, * Sous-evaluation des creances Pour le passif : * Surevaluation des dettes, * Non-connaissance du capital maintenu Les effets de l'inflation sur le compte de resultat : * Consommation en couts historiques, * Amortissements en couts historiques * Charges d'interets eleves * Interets eleves * Chiffre d'affaire en monnaie recente, D'autre part il y a aussi quelques effets de l'inflation aux decisions de management. Puisqu'ils ne travailent pas avec les chiffres reels, ils ne peuvent pas decider parfaitement Alors on peut utuliser les melhodes de correction. II y en a deux. Les corrections partielles et la correction de l'ensemble des comptes. Les corrections partielles sont des outils fiscaux et non des methodes visant â amoliorer l'information comptable. Chacune de ces applicvations ont un effet positif sur une seul poste. La methode legale de reevaluation des immobilisations est une de cettes melhodes. L'amortissement Degressif est une autre. La reescompte des effets a payer et a recevoir, le fond de renouvellement des immobilisations, LEFO, La methode d'indexation des reductions accordees pour les investissements, L'augmentation du cout d'acquisition, Le fond de recherche et de developpement, L'ajout au capital du profit obtenu vente des immobiliers et des titreş participation sont les autres mithodes pour les corrections partielles.La correction de l'ensemble des comptes est une autre methode pour correction. Pour ça on utulise les methodes de conversion qui sont recommandee par Norme Comptable Internationale. Pour utuliser cette methode il faut faire la distinction des elements monetaires et non-monetaires du bilan. Puis on peut appliquer la methode. On peut voir l'application de cette methode dans les exemples. XI | en_US |
dc.language | French | |
dc.language.iso | fr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Ekonomi | tr_TR |
dc.subject | Economics | en_US |
dc.subject | Endüstri ve Endüstri Mühendisliği | tr_TR |
dc.subject | Industrial and Industrial Engineering | en_US |
dc.title | Les Effets d`inflation sur les etats financiers des entreprises | |
dc.title.alternative | Enflasyonun şirketlerin finansal yapılarına olan etkileri ve bunlardan arındırma yöntemleri | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Financial structure | |
dc.subject.ytm | Inflation | |
dc.identifier.yokid | 128574 | |
dc.publisher.institute | Fen Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 121201 | |
dc.description.pages | 121 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |