dc.contributor.advisor | Altuğ, Uğur | |
dc.contributor.author | Mercan, Tuğba | |
dc.date.accessioned | 2020-12-04T12:00:46Z | |
dc.date.available | 2020-12-04T12:00:46Z | |
dc.date.submitted | 2020 | |
dc.date.issued | 2020-06-12 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/82076 | |
dc.description.abstract | Çankırı, Kızılırmak'a dökülen Tatlıçay ve Acıçay arasında kalan vadi özelliği taşıyan yer de yer almaktadır. Çankırı isminin menşei, Paflagonlar döneminde `Dişi Keçi'' anlamına gelen Gangara ismi kullanılmıştır. Batı kaynaklarında Hancara ve Cancara, Osmanlı kaynaklarında ise Kânkırî ve Kangırı olarak kayıt edilmiştir. 1925 yılında TBMM'nin onaylaması ile birlikte Çankırı ismi resmi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Çankırı'da yapılan kazılar sonucunda Hititler dönemine ait eserlerden yola çıkarak eski bir yerleşim yeri olduğu ortaya çıkmıştır. Çankırı, Hitit Devletinden sonra Paflagonlar, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Danişmendliler, Selçuklular ve Osmanlı Devletlerine ev sahipliği yapmıştır. Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'nun kapılarının Türklere açılması açılması ile beraber birçok şehir fethedilmiştir. Çankırı Sancağı, Süleyman Şah'ın emri ile 1074 yılında Emir Karatekin tarafından fethedilmiştir. Osmanlı Devlet'i döneminde sancak stasüsüne getirilmiştir. Sancakbeyi olarakta Candaroğlu Kasım Bey tayin edilmiştir. Çankırı Sancağına bağlı kazalar Merkez, Koçhisar, Milan, Kurşunlu. Çerkeş, Tosya, Kargu, Kalecik ve Kar-ı bazarı'dır. Daha sonra Keskün kazası ilave edilmiştir. 19. asıra kadar kadar bu durumunu koruyan Çankırı sancağı, 1846 yılında Kastamonu vilayetine bağlanmıştır. 19. asrın sonlarına doğru, merkez kaza ile birlikte Çankırı, Kalecik ve Çerkeş olmak üzere dört kaza, yedi nahiye ve 714 köyü bulunmaktaydı. Cumhuriyet döneminde ise Çankırı ''İl'' statüsüne getirilmiştir. Çankırı Sancağı'nın ekonomisi, tarıma dayalı olup küçükbaş ve büyükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Şehrlerin imarı ve ihyası için vakıf müessesesi temel yapı taşı özelliği taşımaktadır. Sözlük anlamı; hapsetmek, alıkoymak ve durdurmak olan vakıf; mülkiyetini hiçbir karşılık beklemeden Allah rızası için yardıma ihtiyacı olan kişilerle paylaşma hizmetidir. Çankırı'da da sultan ve şehrin ileri gelen zenginleri tarafından birçok vakıf kurulmuştur. Çankrı'da vakıf müessesesinin gelişmesinde en önemli katkısı olan şahıs Candaroğlu Kasım Beydir. Çankırı'ya ait arşiv ve kitap kaynaklarından yola çıkarak toplam 223 adet vakıf kurumu bulunmaktadır. Bunu da incelediğimiz tahrir defterlerinde görmekteyiz. İncelediğimiz 1530 tarihli tahrir defterinde 38 vakıf, 1555 tarihli tahrir defterinde ise 58 vakıf kaydedilmiştir. Vakıflar câmi, mescid, zâviye, türbe, kervansaray, medrese ve hângâh gibi yapılardan oluşmaktadır. Ağırlıklı olarak da dini hizmet alanında inşa edilen vakıf yapıları bulunmaktadır. Bu vakıfların finansı devlet tarafından değil şehrin zenginleri, halkı ve karyelerden elde edilen gelir ile sağlanmıştır. Ayrıca 1530 ve 1555 tarihli tahrir defterlerinde Amasya'daki Sultan Bayezid ile Tokat'taki Hatuniye Vakıflarına, şehrin karyelerinden yüklü bir miktarda gelir tahsil edildiği ortaya çıkmıştır. Tahrir defterlerine göre, karyelerden elde edilen gelirlerin en fazlası imâret, en azı ise türbe yapılarına vakfedilmiştir. Sonuç olarak; Vakıflar, Çankırı Sancağı'nın sosyal, kültürel, ekonomik, eğitim ve idari açıdan gelişmesini sağlamıştır.Anahtar Kelimeler: Çankırı, Vakıf, Tahrir Defteri | |
dc.description.abstract | There is a valley between Tatlıçay and Acıçay, which flows into Çankırı, Kızılırmak. The name of Çankırı is originated from Gangara which means `Female Goat` in the Paflagonian period. It was recorded as Hancara and Cancara in the western sources and as Kânkırî and Kangiri in the Ottoman sources. With the approval of the Turkish Grand National Assembly in 1925, the name of Çankırı was officially started to be used. As a result of the excavations carried out in the city of Çankırı, it was revealed that it was an ancient settlement based on the Hittites. After the Hittite State, Çankırı was home to the Paflagons, the Pontic Kingdom, Rome, Byzantium, Danismends, Seljuks and Ottoman States. After the opening of the gates of Anatolia to the Turks after the Battle of Manzikert, many cities were conquered. The city of Çankırı was conquered by Emir Karatekin in 1074 with the order of Süleyman Şah. It was brought to the starboard station during the Ottoman Empire. Candaroğlu Kasım Bey was appointed as Sancakbeyi. Districts due to Çankırı Sanjak Merkez, Koçhisar, Milan, Kursunlu. Çerkeş, Tosya, Kargu, Kalecik and Kar-ı bazarı. Then Keskun district was added. The sanjak of Çankırı, which maintained this status until the 19th century, was connected to Kastamonu province in 1846. Towards the end of the 19th century, there were four districts including Çankırı, Kalecik and Çerkeş, seven sub-districts and 714 villages. In the Republican period, Çankırı was brought to the status of 'Province'. The economy of Çankırı is based on agriculture and typically, sheep and cattle breeding is carried out. For the development and restoration of the cities, the institution of foundation is the basic building stone. In dictionary; the foundation means as `imprisoned, detained and stopped`; It is a service to share your property with people who need help for the sake of Allah without waiting for any provision. Many foundations were established in Çankırı by the sultan and the prominent wealthy people of the city. Candaroğlu Kasım Bey is the most important contributor to the development of the foundation in Çankırı. There are 223 foundations based on the archives and book resources of Çankırı. We see this in the deed books that we examine. 38 foundations and 58 foundations were recorded in 1530 and 1555 dated deed books, respectively. Foundations are constituted by mosques, masjids, zâviye, tomb, caravanserai, madrasah and hângâh. There are foundation structures which are built mainly in the religious service area. These foundations were not financed by the state but by the income of the city's rich, people and villages. In addition, in the 1530 and 1555 dated deed books, it was revealed that the Sultan Bayezid in Amasya and the Hatuniye Foundations in Tokat received a large amount of income from the villages of the city. According to deed books, the highest income from villages was devoted to imâret and the least to tomb structures. As a result; foundations provided the social, cultural, economic, educational and administrative development of the city of Çankırı.Keywords: Çankırı, Foundation, Tahrir Book | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Tarih | tr_TR |
dc.subject | History | en_US |
dc.title | XV.-XVI. yüzyıllarda Çankırı vakıfları | |
dc.title.alternative | Cankiri foundations in XV.–XVI. centuries | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2020-06-12 | |
dc.contributor.department | Tarih Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 10313085 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 623613 | |
dc.description.pages | 108 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |