dc.contributor.advisor | Ulukol, Betül | |
dc.contributor.author | Şimşek, Filiz | |
dc.date.accessioned | 2020-12-04T11:12:08Z | |
dc.date.available | 2020-12-04T11:12:08Z | |
dc.date.submitted | 2005 | |
dc.date.issued | 2020-11-30 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/77218 | |
dc.description.abstract | 99 ÖZET Doğum Sonrası Depresyonun Sıklığı, Ortaya Çıkartan Risk Faktörleri ve Bebeğin Anne Sütü Alımı, Uykusu, Büyümesi, Gelişimi ve Davranışı Üzerine Olan Etkileri Doğum sonrası depresyon (DSD), annelerin % 10-20' sinde ortaya çıkabilen, doğumu izleyen ilk bir yıl içinde görülen depresif semptomlar ve sendromların oluşturduğu heterojen bir grup hastalığı tanımlar. Bu durum özellikle süt çocukluğu ve erken çocukluk döneminde kısa ve uzun dönemde ortaya çıkan bilişsel, sosyal ve davranışsal gelişimde olumsuz etkilere neden olan bir durumdur. Ülkemizde doğum sonrası depresyonlu annelerin bebeklerinin izlenmiş olduğu ve doğum sonrası depresyonun bebekler üzerine olan etkilerinin belirlendiği bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmanın amacı; (1) sağlam çocuk izlemi amacıyla gelen bebeklerin annelerinde EDSDÖ'ne göre depresyon sıklığını belirlemek, (2) Doğum sonrası depresyonu etkileyen olası risk faktörlerini tanımlamak, (3) bebeğin beş aylık izlemi sırasında doğum sonrası depresyonun bebeğin beslenme, büyüme, gelişim, uyku ve bebeğin anne tarafından algılanan davranış durumu üzerine olan etkilerini belirlemektir. Çalışmaya alman 103 annenin yaş ortalaması 29,5 ± 4,3 yıl, gebelik sayısı 1.8 ± 0.9, bebeklerin gestasyon haftası 38.7 ± 1.2 haftadır. EDSDÖ'nin yüksek depresyon skoru için kesme değeri 12 ve üstü olarak kabul edilmiştir. EDSDÖ'ne göre annelerin %72.8'i (n=75) depresyonsuz, %27.2'si (n=28) ise depresyonlu olarak değerlendirilmiştir. Konsültasyonu kabul eden 21 annenin psikiyatrik değerlendirmesinde %47.6'smda DSD, %52.4'ünde anksiyete, depresif duygu durumu ve uyum bozukluğu gibi diğer doğum sonrası duygu durumu bozuklukları tanılan konmuştur. Yetmiş bir anne ve bebek düzenli olarak beş ay boyunca kontrollere gelmiştir. Bu annelerin değerlendirilmesinde depresyonu olan annelerin anne sütünü erken kestikleri, daha fazla emzirme sorunu belirttikleri ve sürünün yetmediğini daha çok ifade ettikleri gösterilmiştir. İstatistiksel fark olmamakla birlikte bu annelerin bebeğin sık acıktığım ve doymadığını daha fazla oranda bildirdikleri ve ek besine başlama zamanının daha erken olduğu saptanmıştır. Depresyonlu annelerin depresyonu olmayan annelere göre bebeklerinde uyku sorunu olduğunu daha fazla ifade ettikleri gösterilmiştir. Depresyonlu anneler birinci ayda bebeklerinin günlük daha az uyku süresine sahip olduklarını belirtmişlerdir. İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte bebeğin haftada düzensiz uyuduğu gün sayısını daha yüksek ifade ettiği gözlenmiştir. Bebeğin gelişimi Denver II gelişimsel tarama testi ile değerlendirilmiştir. Depresyon saptanan üç annenin bebeğinde gelişimsel gerilik kuşkusu saptanmış ve bu bebekler gelişim desteği almıştır. Bebeğin izlemde geçirdiği hastalık sayısı ve bebeklerin büyüme durumu ile annenin depresyon durumu arasında bir ilişki saptanmamıştır. Depresyonu olan annelerin bebeklerini100 daha zor, mutsuz, mızmız, çok ağlayan ve bakımı zor bebekler olarak algıladıkları görülmüştür. Annenin çalışmıyor olması, gebelikte hastalık geçirmesi, gebeliğinde ve önceki gebeliğinde depresyon öyküsü ve doğumda sorun yaşaması DSD için anneye ait risk faktörleri olarak değerlendirilmiştir. Bebekte sağlık sorunu varlığı DSD için bebeğe ait risk faktörüdür. Ayrıca bebeğin sık acıkıyor olduğunun anne tarafından belirtilmesi, bebekte gaz sancısı varlığı ve annenin uyku durumu bozukluğu DSD ile ilişkili bulunmuştur. Sonuçlarımız, sağlıklı çocuk polikliniğinde izlenen bir grup annede doğum sonrası görülen duygu durumu bozukluğu oranının Türkiye'de yapılan diğer tarama çalışmalarına benzer olduğunu göstermiştir. Çalışmayan, gebeliğinde depresyon ve hastalık öyküsü olan, doğumunda sorun olan ve sorunlu bir bebeğe sahip annelerin DSD gelişimi açısından riskli olduğu ve izlenmesi gerektiği saptanmıştır. Doğum sonrası depresyonun bebeğin anne sütü ile beslenmesi, ek besinlere geçmesi ve uykusu üzerine olumsuz etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Annelerin kaygılan ve bozuk emosyonel durumu nedeniyle bebeklerine olumsuz özellikler yükledikleri ve bebeklerini olumsuz algıladıkları gözlenmiştir. DSD sadece anneyi değil bebeğin sağlığı ve bakımını da etkileyen önemli bir durumdur. DSD sıklığının belirlenmesi ve risk faktörlerinin saptanması annenin sağlığı ve bebeğin, beslenmesi, bakımı, gelişimi ve anne-bebek bağlanmasının kurulması açısından önemlidir. Anahtar Sözcükler: Doğum sonrası depresyon, süt çocuğu, beslenme, büyüme, gelişim | |
dc.description.abstract | 101 SUMMARY The Prevalence of Postpartum Depression, Risk Factors Causing Postpartum Depression, and The Effects Thereof on Babies' Breastfeeding, Sleeping, Growth, Development, and Behavior Postpartum depression (PPD), occurring in 1 0 to 20% of mothers, defines a heterogeneous group of disorders consisting of depressive symptoms and syndromes observed during the first year following the birth. This case negatively affects the short- and long-term emerging cognitive, social, and behavioral development, particularly during the infancy and toddling periods. With respect to the foregoing, no studies have been carried out in Turkey so far, attending, i.e. following-up, the babies of mothers with PPD, and establishing the impacts of PPD on suchlike babies. Thus the aims of the present study were to (1) determine the Edinburgh Postpartum Depression Scale based (EPDS-based) PPD prevalence in mothers of babies brought to healthy baby visits, (2) define any risk factors affecting the PPD, and (3) establish the impacts of PPD on babies' nutrition, growth, development, and sleeping behaviors, and on the attitudinal states as perceived by such mothers during the 5-month healthy baby visits. In this context, the mean age of 103 participatory mothers were 29.5 ± 4.3 years, whereas the mean number of pregnancy and the mean gestational duration were 1.8 ± 0.9 and 38.7 ± 1.2 weeks, respectively. The cut off point for the EPDS's highest depression score was assumed to be as 12 and higher. 72.8% of mothers were found free of depression (n = 75), while the remaining 27.2% were determined as depressed (n = 28), all in accordance with the EPDS. In the psychiatric assessment of 21 mothers given consent for consultation, 47.6% thereof were diagnosed to have PPD, whilst the remaining 52.4% were diagnosed to exhibit other postpartum emotive disorders, such as anxiety, depressive emotional-moods and orientation- related disorders. Seventy-one mother-baby pairs regularly attended the healthy baby visits. In the assessment thereof, it has been established that depressed mothers terminated their breast feeding period earlier, and complained relatively more on lactation- associated difficulties and on insufficiency in their breast milk. Though statistically inexpressive, it has further been established that suchlike mothers reported relatively more that their babies became hungry too often and exhibited difficulties in becoming satiated, and that the time to commence the weaning period was earlier in comparison with those mothers free of PPD. It has also been demonstrated that the mothers with PPD expressed more on their babies' sleeping disorders as compared to mothers free of PPD. So the mothers with PPD reported their babies to have relatively shorter daily sleeps in the first month of their birth. Likewise and though statistically insignificant, it has been observed that suchlike mothers reported a higher figure for the number of days their babies slept disorderedly. The baby development has been assessed by making use of the Denver-II developmental screening test. Three babies of mothers with PPD have been suspected to have developmental retardation and these babies were provided with development support.102 No correlation has been fixed between the babies' number of disease occurrence and development states, and the depression state of their mothers. It has been observed that mothers with PPD perceived their babies as relatively more bothering, joyless, grouchy, crying, and as hard-to-nurse babies. The cases that the relevant mother is a housewife (nonworking), underwent disease(s) during pregnancy, has a depression history in her current and previous pregnancies, and encountered difficulties during birth-giving have been considered as maternal risk factors for PPD. The presence of any health problems in a baby is considered as a risk factor of the baby against PPD. Additionally, the case that suchlike mothers report their babies as becoming hungry too often, the presence of flatulence in babies, and the mothers' sleeping disorders are found to be in correlation with PPD. The outcomes of this study demonstrate that the rate of postpartum emotive- mood disorders encountered in a group of mothers followed up in a healthy infant polyclinic is close to the outcomes of other screening studies conducted in Turkey. It has been established that nonworking mothers, mothers with depression and disease histories during pregnancy, encountering problems during birth-giving, and having a problematic infant are risky against developing PPD and must be followed up. It has further been determined that PPD negatively impacts the infants' breast-feeding, weaning, and sleep. It has also been observed that suchlike mothers impose negative attributes onto their infants and perceive them in a negative manner, all due to their anxieties and impaired emotive moods. PPD is a significant case, not only affecting the mothers, but also the health and care of their infants/babies. Determining the PPD prevalence and establishing the risk factors thereof are noteworthy with respect to the mother's health, the infant's nutrition, care, growth, development, and to forming the mother-infant attachment. Keywords: Postpartum depression, infant, nutrition, growth, development. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Child Health and Diseases | en_US |
dc.title | Doğum sonrası depresyonun sıklığı, ortaya çıkartan risk faktörleri ve bebeğin anne sütü alımı, uykusu, büyümesi, gelişimi ve davranışı üzerine olan etkileri | |
dc.title.alternative | The prevalence of postpartum depression, risk factors causing postpartum depression, and the effects thereof on babies' breastfeeding, sleeping, growth, development, and behavior | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2020-11-30 | |
dc.contributor.department | Sosyal Pediatri Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 183049 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | ANKARA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 163940 | |
dc.description.pages | 154 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |