Understanding illegitimacy: Cognitive, normative, and regulative dimensions

Abstract

Bu tez, örgüt teorisi alanında önemli ancak göz ardı edilen bir fenomen olan gayrimeşruluk kavramını incelemektedir. Son yıllarda sosyal değerlendirmelere artan ilgiye rağmen araştırmalar genellikle örgütsel damgalanma ve meşruiyet gibi diğer makro düzeydeki değerlendirmelere odaklanmış ve gayrimeşruluğu ihmal etmeye devam etmiştir. Ancak, gayrimeşruluk ve damgalanma kavramlarının birbirleriyle giderek daha fazla karıştırılması sonucu, bilim insanları gayrimeşruluğun daha kapsamlı bir şekilde araştırılması ve konseptin netleştirilmesi için çağrıda bulunmuşlardır. Bu çağrılara cevap olarak, bu çalışma bilişsel, normatif (ahlaki) ve düzenleyici gayrimeşruluk değerlendirmeleri için kesin tanımlamalar ve kavramlaştırmalar geliştirmeye çalışmaktadır. İnterpretatif hermeneutik bir analiz metodu kullanarak, tez daha sonra Türkiye'ye özgü bir kültürel ve ticari kategori olan arabeskin 1968 ile 1999 yılları arasında ülkenin aydınları tarafından nasıl uzun süreli tartışma konusu haline getirildiğini ve devlet destekli medya şirketi Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) tarafından nasıl hedef alındığını incelemektedir. Bulgular, meşruiyet konseptini çalışan kuramsal makalelerdeki tasvirlerin aksine, gayrimeşruluk boyutlarının kendilerine özgü yolları takip ettiğini ve büyük ölçüde birbirleri yerine bağlamsal gelişmelerden etkilendiğini göstermektedir. Ayrıca, gayrimeşruluk değerlendirmelerinin yoğunluğundaki değişimlerin kademeli olmadığı ve lineer bir yol izlemediği ortaya çıkmıştır. Bunun yerine, süreçler düzensiz, parçalı ve dışsal faktörler tarafından kesintiye uğrayan bir şekilde ilerlemiştir. Ek olarak, bu çalışma damgalanma ve normatif gayrimeşruluk arasındaki karışıklığın sadece gayrimeşruluğun yeterince araştırılmamış bir kavram olmasından kaynaklanmadığını, aynı zamanda örgüt teorisinin yalnızca ahlaki kaynaklı damgalanmaya odaklanmasının bu karışıklığa yol açmış olabileceğini ortaya koymuştur.Sonuç olarak bu tez, kapsamlı bir kavramsal ve ampirik inceleme yaparak bilişsel, normatif ve düzenleyici gayrimeşruluk değerlendirmelerinin oluşmasına, devam etmesine ve yok olmasına yol açan çok seviyeli süreçlere ışık tutmaktadır. Aynı zamanda bu süreçlerin, meşruiyet değerlendirmeleri için oluşturulan modellerden farklılaştığı noktaları göstermektedir. Çalışma ayrıca normatif gayrimeşruluk ve damgalanma arasındaki örtüşmelere dikkat çekerek, bu ilişkili kavramları ayırmakta kullanılabilecek potansiyel yolları sunmaktadır.

This dissertation explores the concept of illegitimacy, a significant yet overlooked phenomenon in organization theory (OT). Despite the growing interest in social evaluations over the past decade, research has predominantly focused on other macro-level assessments like organizational stigma and legitimacy, while illegitimacy has continued to receive limited attention. However, with an increasing number of studies conflating the concepts of illegitimacy and stigma, scholars have recently called for a more comprehensive examination of illegitimacy to clarify theoretical ambiguities. In response to these calls, this study attempts to develop a precise understanding of the processes behind cognitive, normative, and regulative illegitimacy evaluations. Specifically, through using an interpretative hermeneutical analysis, the dissertation investigates how arabesk, a cultural and commercial category emic to Turkey, evolved into a long-standing subject of contention among the country's intellectuals and became a target of the state-backed media company Turkish Radio and Television Corporation (TRT) during the period between 1968 and 1999. The findings suggest that contrary to the depictions in conceptual papers on legitimacy, the dimensions of illegitimacy follow their distinct trajectories and are largely influenced by contextual developments than each other. Further, the evaluations do not exhibit a linear progression where the intensity of illegitimacy gradually increases or decreases. Instead, the processes are irregular, fragmented, and disrupted by external factors. The study also indicates that the entanglement between stigma and normative illegitimacy might not be solely due to illegitimacy being an underexplored concept; OT's exclusive focus on morally sourced stigma may also be an amplifier of the conceptual confusion.This dissertation contributes to the research on social evaluations by providing insights into the multi-level processes that lead to the creation, maintenance, and dissolution of cognitive, normative, and regulative illegitimacy judgments. It also reveals how these processes differ from models created for legitimacy evaluations. Additionally, the study acknowledges the overlaps between normative illegitimacy and stigma and presents potential avenues for distinguishing between these related concepts.