An analysis of Turkish soft power politics in Central Asia during Ak Party era (2002-2023)

Abstract

Uluslararası ilişkiler tarihine bakıldığında, devletler belirli bir amaca ulaşmanın neredeyse tek yolunu askeri unsurları, askeri gücü kullanmayı yani sert gücün kullanımı olarak algılamışlardır. Bugün teknoloji, bilgi ve küreselleşmenin hızla geliştiği bir dönemde, uluslararası sistemde güç algısı da değişmiştir. Bir ülkenin kültüründen, siyasi değerlerinden ve dış politikasından beslenen yumuşak gücün önemi, özellikle Soğuk Savaş sonrasında artmıştır. Yumuşak güç, bir ülkenin diğerlerini çekicilik, ikna ve zorlamaya dayanmayan yöntemlerle etkileme yeteneğini ifade eder. Türkiye, zengin tarihi ve kültürel mirası, coğrafi konumu ve çağdaş başarılarıyla yumuşak güç alanında önemli bir oyuncu olarak kendini kabul ettirmiştir. Bu çalışma, Türk dış politikasında yumuşak gücün rolünü ve yumuşak güç araçlarının kullanımını anlamak, Orta Asya'da yumuşak gücün kullanımının yeri ve önemini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Bu bağlamda, AK Parti döneminin, Türkiye'nin Orta Asya'daki yumuşak güç girişimlerinin sayısını ve niteliğini nasıl etkilediği? Devlet destekli kuruluşların faaliyetleri, AK Parti döneminde Türkiye'nin Orta Asya'da yumuşak güce verdiği vurgunun yansımalarını nasıl yansıtmaktadır? sorularına cevaplar aranmıştır. Bu tez, 2002'den 2023'e kadar olan dönemi kapsamaktadır. Yöntem olarak, Türk Dış Politikasının Yeni Bağımsız Orta Asya Cumhuriyetleri'ne Yönelik Yumuşak Güç Politikalarının nitel ve tanımlayıcı bir çalışması kullanılmıştır. Bu amaçla, özellikle bu alanda yazılan kitaplar ve makaleler olmak üzere gazete ve internet tabanlı haber kaynaklarına başvurulmuştur. Çalışmanın hipotezi olarak, Türkiye'nin Orta Asya'da yumuşak gücü kullanımının 2002-2023 yılları arasında daha etkili olduğu ileri sürülmüştür. Sonuç olarak, Orta Asya Cumhuriyetleri'nin 1991 yılında bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, yumuşak güç Türkiye'nin bölgesel politikalarında öne çıkmıştır. Türkiye, Orta Asya'da özellikle eğitim, kültür, sosyal ekonomi, din ve dış politika alanlarında yumuşak güç stratejilerini takip etmiştir. Türkiye'nin yumuşak güç etkisi, zengin tarih, kültürel miras, ekonomik büyüme ve çeşitli diplomatik çabaların bir sonucudur. Kültürel varlıklarını, mutfağını, ekonomik gücünü ve insani girişimlerini kullanarak Türkiye, etkili bir şekilde küresel toplumla etkileşimde bulunur, bağlar oluşturur ve küresel konumunu artırır. Giderek daha fazla bağlantılı bir dünyada, Türk yumuşak güç anlayışını teşvik etmek, ilişkileri geliştirmek ve küresel dinamiklere olumlu katkıda bulunmak için bir araç olarak hizmet eder.

When the history of international relations is examined, states have perceived the use of hard force, which includes military elements and the use of force, as almost the only instrument to achieve a certain purpose. Today, where technology, information and globalization are developing rapidly, the perception of power in the international system has also changed. The importance of soft power, which takes its source from a country's culture, political values and foreign policy, has increased especially after the Cold War. Soft power refers to a nation's ability to influence others through attraction, persuasion, and non-coercive means. Türkiye, with its rich historical and cultural heritage, geographic location, and contemporary achievements, has established itself as a significant player in the realm of soft power. This study, which was prepared to understand the role of soft power and soft power tools using in Turkish foreign policy and the use, place and importance of soft power in Central Asia, aims to reveal Türkiye's potential, fields of activity and practices in this field. In this context, this thesis aims to address the following questions: How has the AK Party's tenure influenced Türkiye's soft power initiatives and effectiveness in Central Asia? How do the activities of state-supported institutions reflect Türkiye's increased emphasis on soft power in Central Asia during the AK Party era? This thesis covers the period from 2002 to 2023. As a method, qualitative and descriptive study of the Turkish Soft Power Politics towards the newly independent Central Asian Republics were used. For this purpose, newspapers and internet-based news sources, especially books and articles written in this field, were also consulted. As the hypothesis of the study, Türkiye's use of soft power in Central Asia is more effective between 2002-2023. The result is that after the Central Asian Republics gained their independence in 1991, soft power came to the fore in Türkiye's regional policies. Türkiye has followed soft power strategies in Central Asia, especially in the fields of education, culture, social economy, religion and foreign policy. Türkiye's soft power influence is a result of its rich history, cultural heritage, economic growth, and various diplomatic efforts. By leveraging its cultural assets, cuisine, economic strength, and humanitarian initiatives, Türkiye effectively engages with the global community, building connections and enhancing its global standing. In an increasingly interconnected world, Turkish soft power serves as a means of fostering understanding, building relationships, and contributing positively to global dynamics.