dc.description.abstract | Amaç:Bu çalışmada, sensörinöral işitme kaybının sık rastlanan bir bozukluk olmasınedeniyle erken tanı ve tedavinin öneminin vurgulanması, riskli term yenidoğanlar veprematürelerde işitme fonksiyonlarının beyin sapı işitsel yanıtları (ABR) iledeğerlendirilmesi ve risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem:Çalışmamıza 01.01.2008-30.06.2009 tarihleri arasında, Bakırköy Kadın Doğumve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doğan 20500 bebek alındı.Pretermler ve riski olan termler ABR testi ile değerlendirildi, geri kalan tüm sağlıklıyenidoğanlara TEOAE testi yapıldı. İşitme taramaları sağlıklı bebeklerde, çalışmagünleri bebek hastaneden taburcu olmadan yapıldı. Tatil günlerinde taburcu olanbebeklerin ailelerine, en geç 15 gün içinde randevu verildi ve getirilen bebeklere işitmetaraması yapıldı. Yatarak tedavi gören hastalara taburcu olduktan sonra işitme testiuygulandı. Test sonuçları patolojik olan hastalar 3. Basamak merkezlere yönlendirildi.İşitme kaybı risk faktörleri içinde doğrudan bahsedilmese de, akraba evliliği, solunumsıkıntısı, mekonyum aspirasyon sendromu, prematürite, düşük doğum ağırlığı, perinatalasfiksi, intrakranial kanama, düşük apgar skoru'unun da yoğun bakım ihtiyacıgerektirebileceği ve aynı zamanda bu faktörlerin işitme kaybı ile ilişkisini gösterençalışmaların da olması nedeniyle, bizim çalışmamızda risk faktörü olarak incelendi. Aileve adres bilgileri, mevcut risk faktörleri ve tarama testi sonuçları, bilgi ve değerlendirmetez formuna kaydedildi.Bulgular:Çalışmada 20500 bebeğe işitme taraması yapıldı. Pretermler ve riski olan termlerABR testi ile değerlendirildi. Beyin sapı işitsel yanıtları (ABR), 1300 (%6,34) bebeğeyapıldı. Sağlıklı olan ve risk faktörü taşımayan 19230 olgunun 30'una (%0,13)emisyonu geçemediği için, 1270 bebeğe ise bir veya birden fazla risk faktörü taşıdığıiçin ABR yapıldı. Beyin sapı işitsel yanıtları (ABR) ile değerlendirilen olguların1079'unun (%83) bilgilerine tam olarak ulaşılabildi Toplamda ABR yapılan vebilgilerine ulaşılan 1079 olgunun 52'si 3.basamak merkezlere klinik ABR uygulamasıiçin yönlendirildi. Çalışmamızda işitme taraması yapılan 20500 bebeğin 30'unda80(1.5/1000), ve riskli olan grubun (n=1270) 27'sinde (21/1000) işitme kaybı saptandı.Sonuca göre sağırlık saptanan 30 bebeğin tanı alma yaşları 3 ay ile 13 ay arasındadeğişmekte olup ortalama yaş 6,66±2,33 aydı. Sonuca göre risk faktörlerideğerlendirildiğinde, asfiksi, 5 gün ve üzeri mekanik ventilasyon, RDS, TTN, BPD,MAS, PHT, ototoksik ilaç kullanımı, hiperbilirubinemi, intraventriküer hemoraji, PVL,kraniyofasiyal anomali ve işitme kaybıyla ilişkili sendromlar istatistiksel olarak anlamlıfarklılık göstermedi (p>0.05). Ancak kan değişimi yapılan, konvülsiyon öyküsü olan,menenjit geçiren, hidrosefali tanısı ile izlenen, şant takılan, TORCH grubu intrauterinenfeksiyonlardan CMV enfeksiyonu görülen olgularda sağırlık görülme oranıistatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. Risk faktörü olarak değerlendirilen ailedesağırlık öyküsü ve akraba evliliği istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdi (p<0.01).Sağırlık gelişen term ve preterm bebeklerin risk faktörlerinin karşılaştırılmasındasağır pretermlerde hiperbilirubinemi oranı termlere göre yüksek bulundu (p<0.05).Ancak bilirubin değerleri >25 mg/dl olanların veya kan değişimi yapılanların oranıarasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (p>0.05). Benzer şekilde sağırolan preterm bebeklerin ototoksik ilaç kullanım oranı termlere göre yüksek bulundu(p<0.05). Diğer risk faktörleri açısından sağır olan term ve preterm gruplar arasındaistatistiksel anlamlılık saptanmadı (p>0.05).Term olgularda sağırlık riski yaratan faktörlerin karşılaştırılmasında cinsiyetler,doğum şekli, çoğul gebelik, intrauterin büyüme geriliği olma, BPD, MAS, pulmonerhipertansiyon (PHT), ototoksik ilaç kullanımı, intraventriküler hemoraji, menenjit,sepsis, hidrosefali, kraniyofasiyal anomali ve işitme kaybı ile ilişkili sendromlararasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (p>0.05). Term olguların normalve sağırlık olma durumuna göre incelenmesinde ailede sağırlık öyküsü, akraba evliliği,kan değişimi, konvülsiyon öyküsü, CMV enfeksiyonu istatistiksel olarak anlamlıyüksek bulundu (p<0.01).Bu çalışmamızda sağır olan preterm olguların sayısının az olması nedeniyle,sağır olmayan olgularla risk faktörü açısından karşılaştırılması yapılamadı.Sonuç:Yenidoğan İşitme Tarama Programı'nın ülke çapında başarı ile uygulanmasıyla,tüm yenidoğanlar işitme kaybı açısından taranabilir ve gözden kaçabilecek işitmekayıplı çocuklar rehabilite edilerek topluma kazandırılabilir. Sağlıklı Toplum 201081hedefleri ?yeni doğanların daha büyük bir kısmının işitme kaybı açısından ilk bir aydataranmasını, ilk 3 ayda odyolojik incelemesinin yapılmasını ve 6 ay içinde uygunmüdahale hizmeti verilmesini? içerir. Sağırlığın önlenmesi, erken tanı ve tedavisikalıtsal, bebeğe ait, çevresel faktörlere bağlıdır. Kalıtsal nedenlerden akraba evliliğiengellenmelidir, ailede sağırlık öyküsü olan yenidoğanlar erken tanı ve tedavi almalıdır.Riskli yenidoğanlar sağırlık açısından takip edilmelidir. Üçüncü düzey odyolojimerkezleri bu hizmet ve eğitimin önemli bir parçası olup, gecikmeden hastalara uyguntedaviyi sağlamalıdır | |