Psödoeksfoliasyonlu katarakt hastalarında kapsül germe halkası yerleştirilmesi ve göz içi lens optiğinin sabitlenmesi uygulaması ardından ön kamara parametrelerinin değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Psödoeksfoliasyon sendromlu (PES) hastaların katarakt cerrahisinde, fakoemülsifikasyon (FE) sonrası kapsül germe halkası (KGH) yerleştirilmesi ve optiğinin sabitlenmesi yöntemi ile yerleştirilen göz içi lensi (GİL) ve standart kapsül içi yerleştirilen GİL' i ön kamara parametreleri ve refraksiyon değişiklikleri açısından değerlendirmektir. Gereç-Yöntem: Senil kataraktı olan ve psödoeksfolyatif materyal (PEM) tespit edilen 48 hastanın 54 gözü karşılaştırmalı, randomize, prospektif çalışmaya dahil edildi. Grup 1' deki 26 hastanın 28 gözüne KGH yerleştirilmesi ve lens optiğinin sabitlenmesi uygulandı, Grup 2' deki 22 hastanın 26 gözüne standart kapsül içi GİL yerleştirildi. Tüm hastalara refraksiyon, göz içi basıncı (GİB) ve Sirius cihazı ile ön kamara volümü (ÖKV), ön kamara derinliği (ÖKD) ve ön kamara açısı (ÖKA) ölçümleri yapıldı. Elde edilen preoperatif ve erken dönem postoperatif sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: İki grup arasında ortalama yaş, aksiyel uzunluk (AU), preoperatif ve postoperatif ölçülen ortalama en iyi düzeltilmiş uzak görme keskinliği (EDUGK), GİB, ÖKV, ÖKD ve ÖKA değerleri açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Preoperatif ve postoperatif ortalama ÖKV, ÖKD ve ÖKA değişimi Grup 1' de istatiksel anlamlı olarak daha düşük bulundu (p<0.05). Ortalama refraktif kayma (RK) değeri Grup 1' de istatiksel anlamlı olarak daha miyopik tespit edildi (p<0.05). Postoperatif iridodonesis, Grup 2' de daha sık izlendi. Sonuç: KGH yerleştirilmesi ve GİL' in sulkus yerleşimi sonrası optiğinin sabitlenmesi uygulaması, postoperatif erken dönemde santralizasyon ve stabilizasyon açısından başarıldır. Fakat bu yöntem miyopik kaymaya yol açmaktadır. Anahtar Kelimeler: Psödoeksfoliasyon sendromu, katarakt, lens optiğinin sabitlenmesi

Purpose: To examine anterior chamber parameters and refraction changes of patients wiht pseudoexfoliation syndrome (PES) underwent phacoemulsification (FE) surgery with in the bag intraocular lens (IOL) insertion and patients with PES underwent FE surgery with capsular tension ring (CTR) insertion and anterior optic capture application Methods: Prospectively, randomized 54 eyes of 48 patients with senile cataract and PES included in the comparative study. 28 eyes of 26 patients in Group 1 underwent FE surgery with CTR insertion and anterior optic capture application. 26 eyes of 22 patients in Group 2 underwent FE surgery with in the bag IOL insertion. All patients included in the study underwent a battery of ophthalmic examination consisting of anterior chamber dephth (ACD), anterior chanber volüme (ACV), anterior chamber angle (ACA) with Sirius topography device, intraocular pressure and refraction. Preoperative and short-term postoperative outcomes evaluated statistically. Results: Between two groups, there are no statistical difference regarding age, axial length (AL), preoperative and postoperative best corrected visual acuity (BCVA), intraocular pressure (IOP), ACD, ACV and ACA measurements. Preoperative and postoperative mean ACD, ACV and ACA changes are significantly lower in Group 1 (p<0.05). Mean refractive shift value is statistical significantly more myopic in Group 1 (p<0.05). Postoperative iridodonesis is observed more commonly in Group 2. Conclusion: Insertion of CTR and optic capture application of IOL after sulcus implantation are useful options regarding centration and stabilization of IOL in early postoperative period. However one must bear myopic shift in mind. Keywords: Pseudoexfoliation syndrome, cataract, optic capture