Show simple item record

dc.contributor.advisorKocabora, Mehmet Selim
dc.contributor.authorKandemir, Nilay
dc.date.accessioned2023-09-26T12:00:41Z
dc.date.available2023-09-26T12:00:41Z
dc.date.submitted2020-05-04
dc.date.issued2009
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/756998
dc.description.abstractAmaç: Biz bu çalışmamızda kliniğimizde SSKR tanısı ile takip edilen 80 hastada muayne bulgularımızı, tanı ve tedavi yöntemlerimizi ve sonuçları literatür eşliğinde tartışmayı amaçladık. Bulgular: 80 olgunun 58' i erkek (%72.5), 22' si kadın (%27.5) olup ortalama yaşları 44.75±9.6 idi. Olguların hepsi az görme ve metamorfopsi şikayeti ile başvurdu. Hiç bir olguda SSKR' ye eşlik eden sistemik hastalık görülmedi. Olguların başvuru anındaki görme keskinliği 0.05 ile tam (Snellen) arasında değişmekteydi. 80 hastanın 2' sinde (%2.5) steroid kullanımı, 11' inde (%13.8) stres hikayesi mevcuttu. Diğer hastaların anamnezinde özellik bulunmadı. 80 hastanın 103 gözünde akut ve kronik SSKR tespit edildi. Çalışmaya alınan 103 gözün 44' ünde (%42,7) akut SSKR, 59' unda (%57,3) kronik SSKR tespit edildi. Çalışmamızda hastaların 19' unda (%23,8) nörosensoriyal retina dekolmanının spontan rezolüsyonu görüldü. hastalarımızın 43' ünde (%53,8) nüks görüldü. 80 olgunun 29' unda (%36.3) FFA' de koroid dolaşım bozukluğu, 19 olguda (%23.8) seröz dekolman, 21 olguda (%26,2) RPE dekolmanı, 38 olguda (%47) RPE atrofisi tespit edildi. FFA' de RPE atrofisi olan hastalarla olmayan hastalar istatistiksel olarak karşılaştırıldığında görme prognozu açısından anlamlı bir fark bulundu (p=0,006). Sızıntı tiplerine bakıldığında olguların 11' inde (%13.8) 'tüten baca', 32' sinde (%40) 'mürekkep lekesi', 50' sinde (%62.6) kronik sızıntı izlendi. Aktif lezyonun foveaya göre yerleşimlerine bakıldığında olguların 13' ünde (%16.3) foveal, 29' unda (%36.3) maküler, 22' sinde(%27.6) ekstramaküler olduğu görüldü. Olguların OKT analizlerinde 62 olguda (%77.5) seröz dekolman, 48 olguda (%60) RPE atrofisi, 30 olguda (%37.6) kaçak noktası, 34 olguda (%42.5) RPE dekolmanı tespit edildi. FFA ve OKT' de PED olmayan hastalarla, PED bulunan hastalar istatistiksel olarak görme prognozu açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunamadı (p>0,05). 80 hastanın 19' unda (%23.8) spontan düzelme görülürken 43' ünde (%53.8) hastalık nüks sonucu kronikleşti. 12 olguya (%15) fokal LFK uygulandı. Bu hastaların 1'i (%0,8) akut SSKR, 11'i (%92) kronik SSKR'li idi. Kronik SSKR'li hastaların akut evresinde akut kaçak noktasına fokal LFK uygulandı. Fokal LFK uygulanan bu olgularda, 6 (%50) olguda görmede artış görüldü. Bu olguların başvuru anındaki görme düzeyi ortalaması 0,4±0,2 iken, son görme düzeyi ortalaması 0,6±0,2 olarak saptandı. Takip boyunca bu olgularda nüks görülmedi. Nüks görülen 3 (%25) olguda görmede azalma tespit edildi. Diğerlerinde fokal LFK sonrası görme keskinliği değişmedi.Kronik SSKR'li 6 (%7.5) hastaya FDT uygulandı. Hastalardan 1'nin bilateral gözüne bu tedavi yöntemi kullanıldı. Bu olgularda tedavi öncesi görme ortalaması 0,49±0,34 iken tedavi sonrası 0,45±0,34 idi. SSKR'de uygun hasta grubuna uygulanan LFK' nun görme keskinliğinde arttırdığı görüldü ama spontan rezolüsyonu olan hastalarla karşılaştırıldığında anlamlı bir fark görülmedi (p=0,311). FDT uyguladığımız hastaların 2'sinde (%33) görme keskinliği tedavi öncesi görme keskinliğine göre artış gösterdi. Az sayıda hastaya uyguladığımız bu sınırlı tedavi yanıtı, kendiliğinden düzelme göstermeyen kronik SSKR hastalarında kullanılabilecek bir yöntem olduğunu göstermektedir. Tedavi için kullanılan LFK ve FDT' nin uygun zamanda ve uygun hasta grubunda kullanılmasıyla etkili sonuç alınabileceği bizim olgularımızda gösterildi. Sonuç: SSKR, RPE'nin bir veya daha fazla fokal lezyonuna sekonder gelişen nörosensoriyal seröz dekolman ile karakterize bir retina-koroid hastalığıdır. Genellikle subretinal sıvının spontan rezolüsyonu ile görme keskinliği eski haline döner. Nadiren SSKR'de anlamlı görsel hasar gelişebilir bunlar genelde hastalığın kronik seyrettiği olgulardır. Hastalığın etyolojik nedenleri açıklanmış olmakla birlikte patogenezi ve tedavi yöntemleri tam olarak bilinmemektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalara rağmen, değeri kanıtlanmış bir medikal tedavi yoktur. Spontan düzelme göstermeyen hastalarda, subretinal sıvının rezorbsiyonunu hızlandırdığı için LFK yararlı bir tedavi yöntemi olarak görünmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, kronik SSKR' li, LFK tedavisine yanıt vermeyen olgularda FDT ile etkili sonuç alınabileceğini göstermiştir. Ancak yöntemin ne zaman uygulanması gerektiğine karar verebilmek için karşılaştırmalı çalışmalar gereklidir.
dc.description.abstractObjective: In this study we aimed to report diagnosis, treatment methods and results in cases with central serous chorioretinopathy (CSCR) . Method: The records of the patients with primary CSCR were retrospectively evaluated. Visual acuity (VA), biomicroscopy and fundus examinations, optical coherence tomography, fluorescein angiography results and the treatment modalities were recorded. Prognostic paramaters were evaluated. Cases with a disease lasting ≤ 6 months were categorised as acute and those >6 months as chronic. Results: 103 eyes of 80 patients (58 male; mean age 44.75 ± 9.6 years) were included. Acute CSCR was detected in 44 (42.8%) and chronic CSCR in 59 (57.2%) eyes. Gain in VA in acute cases was 2,4±5,3 lines, while in chronic cases was 0,2±3,4 lines (p=0.005). VA improvement was observed in eyes without RPE atrophy (p<0.001), whereas no improvement was noted in eyes with RPE atrophy (p=0.67). The final VA was better in eyes without RPE atrophy (p=0.001), while initial VA was similar (p=0.79) between the groups. Among the 12 eyes that underwent focal laser photocoagulation (LPC) VA increased in 6 eyes and remained stable in the rest (p=0,074). Photodynamic therapy (PDT) was performed on 6 (10,2%) eyes with chronic CSCR. Following PDT mean VA remained stable (p=0,20) Conclusion: In CSCR cases RPE atrophy at time of diagnosis was found to be the most important prognostic parameter. While VA improvement was noted in acute cases, chronic cases heal with limited VA gain. LPC and PDT are the methods used in the treatment of selected cases.Key Words: Central serous chorioretinopathy, flourescein angiography, optical coherence tomography, photodynamic therapyen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGöz Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectEye Diseasesen_US
dc.titleSantral seröz korioretinopatili hastalarımızdatanı ve tedavi
dc.title.alternativeDiagnosis and treatment in our patients with central serous chorioretinopathy
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2020-05-04
dc.contributor.departmentGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid10334653
dc.publisher.instituteİstanbul Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğt. ve Arş. Hast.
dc.publisher.universityDİĞER (KURUMLAR, HASTANELER VB.)
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid620479
dc.description.pages67
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

FilesSizeFormatView

There are no files associated with this item.

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess