Laringeal skuamöz hücreli karsinomlarda fascin-1 ve CD44 ekspresyonunun değerlendirilmesi, prediktif ve prognostik önemi

Abstract

Amaç: Fascin-1 aktin bağlayıcı bir proteindir ve hücrenin motilitesinde rol alır. CD44 bir kanser kök hücre belirtecidir. Çalışmamızda tüm dünyada ve ülkemizde oldukça sık görülen laringeal skuamöz hücreli karsinomlarda (SHK) CD44 ve Fascin-1 ekspresyonunun yanısıra bazı karsinomlarda prognoz ile ilişkili bulunan tümör tomurcuklanmasının klinikopatolojik parametrelerle ilişkisini, klinik davranışın belirlenmesi ve prognozun öngörülmesindeki rolünü araştırmak amaçlanmıştır. Yöntem: Kliniğimizde 2012-2018 yılları arasında laringeal SHK tanısı alan 130 olgunun parsiyel ve total larinjektomi materyalleri retrospektif olarak değerlendirildi. Tümörlere ait parafin bloklara immünhistokimyasal olarak Fascin-1 ve CD44 boyaları uygulandı. Boyaların boyanma yaygınlığı ve şiddeti üzerinden verilen skorlar toplanarak immünreaktivite skoru (İRS) elde edildi. Olgular İRS'ye göre düşük ve yüksek olarak iki gruba ayrıldı. Tümör tomurcuklanması ise yok, düşük, yoğun olarak derecelendirildi. İnvaziv kenarda tümör tomurcuklanmasına ek olarak invaziv tümör hücre grupları izole tümör hücreleri, küçük, orta, geniş yuva şeklinde 4 gruba ayrılarak değerlendirildi. Her iki belirtece ait İRS, tümör tomurcuklanması ve invaziv tümör hücre grupları klinikopatolojik parametrelerle karşılaştırıldı Bulgular: Fascin-1, CD44 ekspresyonları ve tümör hücre yuva boyutu ile klinikopatolojik parametreler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Tümör tomurcuklanması izlenen hastaların hastalıksız ve genel sağ kalım süreleri anlamlı olarak daha kısa bulundu (p=0,008). Ayrıca tümör tomurcuklanması izlenen olgularda tümöre eşlik eden lenfositik infiltrasyon daha az oranda saptandı (p<0,05). Sonuç: Laringeal SHK'lerde prognoz tahmininde CD44 ve Fascin-1 ekspresyonunun yeri sınırlıdır ancak tümör tomurcuklanması bu hastalarda anlamlı bir prognostik parametre olabilir.Bu nedenle tüm morfolojik bulgular dikkatle incelenmeli, tümör tomurcuklanması izlenen olgular gizli lenf nodu metastazı ve uzak metastaz açısından gerekirse ek tetkikler ile yakın takip edilmelidir.

Objective: Fascin-1 is an actin-binding protein and is involved in the motility of the cells. CD44 is a cancer stem cell marker. Tumor budding, which is associated with prognosis in some carcinomas, is defined as isolated tumor cells invading the stroma from the main tumor mass or small tumor groups not exceeding 5 tumor cells. Here, we aimed to investigate the relationship between CD44 and Fascin-1 expression, tumor budding, and clinicopathological parameters in laryngeal squamous cell carcinomas (SCC), to determine the clinical behavior and predict the prognosis. Subject and methods: Partial and total laryngectomy materials of 130 patients diagnosed as laryngeal SCC between 2012-2018 in our clinic were evaluated retrospectively. Fascin-1 and CD44 stains were applied immunohistochemically to the paraffin blocks of the tumors. A total immunoreactivity score (IRS) was obtained by adding the staining percentage and intensity. Patients were divided into two groups as low and high according to the IRS. Tumor budding was grouped as no budding, low and high. Also, the invasive tumor cell groups were evaluated as isolated tumor cells, small, medium and large nests. IRS of both markers, tumor budding and cell nest size were compared with clinicopathological parameters.Results: There was no statistically significant relationship between clinicopathologic parameters and Fascin-1, CD44 expressions, tumor cell nest size and (p> 0,05). Disease-free and overall survival were significantly lower in patients with tumor budding (p=0,008). Tumor budding was also associated with low lymphocytic infiltration(p <0,05). Conclusions: CD44 and fascin-1 expression are limited in predicting prognosis in laryngeal SCCs, but tumor budding may be a significant prognostic parameter in these patients. Morphological findings should be carefully examined for predicting prognosis. Especially, the patients with tumor budding should be followed closely for occult lymph node metastasis and distant metastasis.