Hormon replasman tedavisi alan postmenapozal kadınların mammografik dansitelerindeki artışın, reprodüktif dönemdeki kadınların mammografik dansiteleri ile karşılaştırılması

Abstract

Farklı HRT rejimlerinin mammografik olarak meme dansitesini arttırdığını biliyoruz. Ancak bu artışın, reprodüktif çağdaki meme dansitesinden daha fazla, daha az veya bu döneme yakın değerlerde olup olamadığını bildiren günümüzde yapılmış bir çalışma yoktur.Hormon replasman tedavisi alan gruplarda, artan meme dansitesinin, hormon replasman tedavisi ile olan ilşkisini, bu tedavi rejimleri ile artan dansite miktarının tayinini, ve bu artışın reprodüktif çağdaki kadınların, yani yaş ile birlikte memenin giderek yağ involusyonuna uğramasından ve meme dansitesinin azalmasına başlamadan önceki bu dönemdeki memenin, HRT alan farklı gruplardaki, postmenopozal kadınların meme dokusu ile karşılaştırılmasını amaçladık.Düzenli olarak, ortalama 35.58 ( mean±sd: 35.58±20.64 ay ) ay, farklı HRT rejimlerini kullanmış ve yılda bir kez mammografisi çekilmiş 96 postmenapozal hastanın ve reprodüktif dönemdeki, adetlerinin foliküler fazında mammografisi çekilmiş 21 kadının mammografileri, Wolf ve Bi-rads klasifikasyonları kullanılarak karşılaştırıldı.Wolf klasifikasyonuna göre, estrojen replasma tedavisi alan kadınlarda, parenkimal meme dansitesindeki artışın reprodüktif dönem meme dansitesinden fazla artmadığını veya bu dönemle uyumlu kaldığını, tibolon içeren preparatların meme dansitesinde, hem glanduler hemde duktal yapı açısından en az artışa sebep olduğunu ve bu artışın menopozun doğal süreci olan yağ involusyonunu en az etkilediğini, progesteron içeren kombine preparatların, postmenapozal hastalarda yüksek risk paternlerini ve reprodüktif döneme göre meme dansitesini daha fazla arttırdığını belirledik Bi-rads klasifikasyonuna göre tüm guruplarda, istatistiksel olarak anlamsız ve reprodüktif dönem ile uyumlu sonuçlar elde ettik.Günümüzde meme dansitesinde artıştan söz etiğimiz hastalar belkide, reprodüktif dönemde yoğun meme parenkimine sahip olan ve genetik olarak menopozal dönemde HRT tedavisi aldığında, HRT'nin uygulama yollarına veya içeriğine bakılmaksızın meme dansitesi artacak ve meme kanserine genetik yatkınlığı olacak olan kadınlardır. Yapmış olduğumuz bu çalışma modeli ile, hormon replasman tedavisi alacak olan kadınların, öncelikle reprodüktif dönemlerindeki meme dansitelerinin durumu önem kazanmıştır. Bu dönemde yüksek mammografik dansitelere ve yüksek risk paternlerine sahip hastaların belkide menopoz dönemlerinde daha sık kontroller altında tutulmaları veya yapılan takiplerinde reprodüktif dönemdeki meme dansitelerinden daha fazla artışlar saptandığında tedaviyi bırakmaları gerekecektir.

We aimed to compare the mammographic densities of women in reproduce age group with mammographic densities of postmenapausal group taking hormone replacement therapy ( HRT ).96 patients who applied our menapause outpatient clinic were asked for mammographic investigation annually with an average follow-up period being 35.58 ( mean±sd: 35.58±20.64 months ) months. Our control group whose mammographies we intend to compare with our study group consisted of 21 fertile women. The parenchymal densities were evaluated according to two different classifications, namely the Wolfe and the BI-RADS ( American Radiology College Coding System ) classifications. Following these mammographic evaluations those patients were asked for breast ultrasonographic examination who either had had suspect lesions or asymmetrical density increment on their mammographies. Intensities of mammographic densities were investigated for each patient group distributed according their ages with the intensities of mammographic densities of our control group aged between 20-40 years via calculation of the related statistical significance using chi-square ( χ² ) test, ( Fischer exact test, Pearson χ² ) and contingency coefficient. Relations appearing as p< 0.05 were deemed as being statistically significant.According to the Wolfe classification, intensities of mammographic densities of post menopausal women using progesterone containing drugs are found to be statistically significant higher than the intensities of mammographic densities of women belonging to reproductive age group. However the same comparison when made on women using tibolone containing drugs, the intensities of mammographic densities were found to be statistically significant lower than it was for the women of the reproductive age group according to both classifications namely Wolfe and Bi-rads. There was not any statistically significant difference between the intensities of mammographic densities of postmenapausal women and the women of the reproductive age group according to the Bi-rads classifications. We determined that combined drugs containing progesterone increased breast densities and that these drugs augmented high risk patterns in postmenapausal women when compared to women of reproductive age group. Moreover concerning drugs containing tibolone or solely estrogen we established that the increment in mammographic densities was significantly lower during usage of tibolone containing drugs since the densitiy of the breast was not more than that of the women in the reproductive age group.