Nazal poliplerin etyoloji ve tedavisinde incelenmesi

Abstract

-62- ÖZET Bu tezde 1972-1975 yılları arasında Gülhane hastanesi K.B.B. klinik ve polikliniğine müracaat etmiş 50 nazal polipli vaka etyoloji ve tedavi yönünden incelendi. Nazal poliplerin etyolojisi hakkında çok değişik fikirler vardır. Bunların için de etyolojik neden olarak allerji, enflamasyon ve `bakteriyel allerji daha ağır basmaktadır. Nazal polibin başlıca klinik belirtileri burun tıkanık lığı, baş ağrısı, burun akıntısı ve koku hissinin parsiyel veya total kaybıdır. Nazal polip meydana geldikten sonra çok sinsi bir gelişim gösterir. Nazal polip tedavisinde çok değişik tedavi şekilleri uy gulanmaktadır. Kriyoterapiden pansinüs operasyon tekniğine ka dar değişik ameliyatların yanında medikal tedavide önem kazan maktadır. Biz tıa^Al polip ü^orindeki çalınmalarımızı iki yönde geliştirdik. îlki etyolojik araştırmaydı ve daha sonra tedavi yöntemlerini incelemeye ve bu yöntemlerin birbirine üstünlükle rini araştırmaya çalıştık. Etyoloji üzerinde çalınmalarımızda iki yönde oldu : 1- Klinik muayene ve araştırmalar 2- Histopatolojik araştırmalar Klinik olarak anemnez, sedimentasyon, formül lökosit, kan da beyaz küre ve Water pozisyonunda sinüs grafisi yaptırarak etyolojik nedeni araştırmaya çalıştık. Histopatolojik araştırma olarak bütün vakalarımıza rutin boya-Qaematoksilen eozin), Toluidine bleu ve pas alcian boyası-63- yaptırdık. Bunlardan ayrı burun ve sinüs şikayeti olmayan on kontrol vakası. nida aynı şekilde değerlendirmeye tabii tuttuk. Bu özel boyamalardan gayemiz her vakada, mast hücresi goblet hücresi ve eozinofil lökosit miktarının tayini, ayrıca plazma hücresi, nötrofil lökosit, monosit ve lenfosit miktarını ölç mekti. Eozinofil mast ve goblet hücre artışını gösteren prepa- ratları allerjik özelliği olan vakalar olarak yorumladık. Poli- morf lökosit, monosit, lenfosit ve plazma hücresinin fazla mik tarda görüldüğü preparatlar ise iltihabi olay olarak nitelen di. Böylece % 34 vakada allerji, % 20 vakada bakteriyel al- ler Ji, °/o 38 vakada eaflamatuvar karakterli polip kabul edebile ceğimiz neticeler hasıl oldu. Vakalarımızda irsiyetin polip oluşumundaki rolü saptana madı. 14- aller^ik vakada eozinofil ve masthücresi arasında bağ lantı kurulduk % 28. ÎTazal poliplerin tedavi yöntemlerinin araştırılması 50 vakada şematize edildi. Dört vakada anti allerjik ve steroit tedavisi uygulandı. Bir senelik bir takipte hastalar semptomsuz- du. 21 hastaya nazal polibektomi yapıldı. Bir sene sonunda sadece iki hastada nüks vardı. Dört hasta kontrolo gelmedi. 15 hasta semptomsuzdu. On vakada antiallerjik ve steroit tedavi ile polibektomi birlikte tatbik edildi. Sadece bir vakada nüks görüldü. 14- vaka da nazal polibektomi, bilateral veya unilateral Oaldwell-Luc ame liyatı ve antiallerjik tedavi kombine tatbik edildi. Bu 14 vakadan-64- dördünde bir sene sonunda nüks görüldü. Bir vakada Jansen Ritter, bilateral Galdwell-Luc ve nazal polibektomi bir seansta uygulan dı. Hasta iki ay içinde semptomsuzdu. Sonuç olarak : 1- Nazal poliplerin etyolojisinde allerji, en önemli fak tör olarak saptanmıştır. Dolayısıyle tedavide allerji muhakkak hesaba katılmalıdır. 2- Nazal polipli hasta ön yargıyle allerjik kabul edilme meli, ancak polibin natürü histolojik olarak araştırılmalıdır. 5- Tedavide başarılı olabilmek ve nükslere mani olabilmek için, yukarıda anlatılan etyolojik araştırmalar üzerine tedavinin kurulması icabeder. 4- Gerekirse medikal tedaviye, polibektomi ve diğer sinüs operasyonlarını kombine ederek hastaya fayda sağlanmalıdır. 5- Allerjik poiiplerde nükslerin önüne geçebilmek için desansibilizasyon şarttır. Desansibilizusyona ameliyattan iki ay önce başlanır. Postoperatif devrede minimuma indirgenerek senelerce devam edilir. Biz desansibilizasyon olanağına sahip olmadığımızdan, hastalarımıza postoperatif on gün steroit ve an- tiallerjik tedavi uyguladık ve iyi neticeler aldık. 6- Nazal polipli 50 hastaya tatbik ettiğimiz çeşitli tedavi yöntemleri arasında, kombine tedavinin hastaya en yarar lı tedavi şekli olduğu saptanmıştır.