Peptik ülser cerrahisinin campylobacter pylori üzerine etkisi

Abstract

ÖZET GAT. A. Genel Cerrahi A.B.D. da Ocak 93 - Ağustos 94 tarihleri arasında yapılan 277 olguyu kapsayan prospektif çalışmada.peptik ülser cerrahisinin Campylobacter pylori üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışma kontrol grubu ile peptik ülser cerrahisi uygulanan gruplar arasında karşılaştırmalı olarak yapılmıştır. Kontrol grubunu dispeptik yakınması olan ve olmayan olmak üzere iki grupta; çalışma grubunu ise sadece postoperatif ve hem preoperatif hem de postoperatif dönemde değerlendirilenler olarak yine alt grupta inceledik. Asemptomatik kontrol grubu 20 - 68 yaşlarında (yaş ort: 38,3 ± 14,1) 26 'sı erkek (yaş ort.: 38 ± 9,9) ve 7 'si kadın (yaş ort.: 39,6 ± 18,4) 33 kişiden oluşmuştur. Tümünde antral gastrit ve/veya P.Ü tespit edilmiş dispeptik yakınması olan kontrol grubunu ise yaşları 12 -76 arasında değişen (yaş ort.: 44,8 ± 13,8) 52'si erkek (yaş ort.: 45,3 ± 14,8) ve 60 'ı kadın (yaş ort.:44,3 ± 13,1) toplam 112 hasta oluşturmuştur. Postoperatif dönemde incelenen yaşları 20 - 80 arasında (yaş ort.:44,4 ± 13,2) 84 'ü erkek (yaş ort.:38,5 ± 13,4) 25 'i kadın (52,5 ± 10,9), 109 olgu çalışma grubunun birinci alt grubunu oluşturmuştur. Çalışma grubunun ikinci alt grubunu ise kliniğimizde öpere edilen 21 - 68 yaşlarında (yaş ort.: 35,5 ± 13,9) 21 'i erkek (Yaş ort.: 34,4 ± 11,5) 2 'si kadın (yaş ort.: 48 ± 8,5) 23 hasta oluşturmuştur. Bu hastalara BTV + Gastroenterostomy BTV +Billroth II ve BTV + Piloroplasti uygulanmıştır. Kontrol grubundaki olgulara H.P prevalansını tespit etmek maksadıyla, çalışma grubundaki hastalara ise uygulanan cerrahi tekniğin H.P insidansı üzerine etkisini saptamak amacıyla endoskopi uygulanmış; biopsi alınarak üreaz testi ve histopatolojik değerlendirme yapılmıştır. Asemptomatik kontrol grubunda H.P prevalansı %24.2; dispeptik yakınması olan kontrol grubunda ise H.P prevalansı %81.3 olup, istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmiştir (p<0.05). Postoperatif dönemde incelenen hastalarda H.P prevalansı %39.4 idi. Hem preoperatif hem de postoperatif dönemde değerlendirilen grupta preoperatif H.P prevalansı %78.2, postoperatif dönemde ise H.P prevalansı %30.4 46bulundu. Prevalansdaki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Operasyon tekniklerinin birbirleriyle karşılaştırılmasında ise istatistiksel anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Alkalen reflü gastrit görülenlerde H.P insidansında istatistiksel olarak anlamlı azalma bulunmuştur (p<0.05). Postoperatif ülser nüksü görülen hastalarda H.P insidansı %70 olarak tespit edilmiştir. Antral rezeksiyon uygulanan ameliyat teknikleri ile rezeksiyon uygulanmayan ameliyat teknikleri, HP enfeksiyonu üzerine etkileri yönünden değerlendirildiğinde; rezeksiyon uygulanmayan 78 hastanın 29 'unda H.P (+) (% 37) saptanırken, rezeksiyon uygulanan 31 hastanın 14 'ünde H.P (+) (% 45) olarak tespit edilmiştir. İstatistiksel olarak karşılaştırıldığında anlamlı fark saptanmamıştır (P > 0.05). H.P'nin P.Ü 'li hastalarda sıklıkla birlikte görülmesi P.Ü etyolojisinde, diğer patogenetik faktörlerle birlikte rol oynadığını düşündürmektedir. P.Ü. cerrahisi H.P. prevalansını anlamlı olarak azaltmaktadır. Rezeksiyon uygulanan teknikler rezeksiyon uygulanmayan tekniklere göre ülser nüksü ve H.P insidensi yönünden daha avantajlı gibi görünmektedir. Kontrol grubunu oluşturan asemptomatik gönüllülerde ve dispeptik yakınması olan grupta H.P prevalansının yaşla ve cinsiyet ile ilişkisi olmadığı görülmüştür. H.P enfeksiyonu preoperatif % 78,2, postoperatif % 30,4 olarak saptanmıştır. Sadece postoperatif dönemde değerlendirilen 109 hastada ise H.P prevalansı % 39,4 olarak tespit edilmiştir. Dispeptik yakınması olan 112 hastadaki H.P. prevalansı (% 81,3) ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak H.P enfeksiyonunun azaldığı tespit edilmiştir. Ameliyat tekniklerinin H.P enfeksiyonu üzerine etkisinde istatistiksel olarak fark saptanmamıştır. Ancak alkalen reflünün H.P 'yi inaktive ettiği istatistiksel olarak ortaya konmuştur. 47

SUMMARY In this prospective study, including 277 cases who were examined at GMMA General Surgery Department between January 1993 and August 1994, the effect of peptic ulcer surgery on Campylobacter pylori was evaluated. The study was done comperatively between the control group and the group on which peptic ulcer surgery were appied. The control group was examined on 2 subgroups as who have dispeptic compliants and who don't have such compliants. Also the study group fell into 2 subgroups as the group who were examined postoperatively only,and the group who were examined both on preoperative and postoperative periods. Asymptomatic control group consisted of 33 pattients whose ages were between 20 and 68 (mean age 38,3 ± 14,1) 26 of these 33 patients were males (mean age 38 ± 9,9) and 7 were females (mean age 39,6 ± 18,4). The control group with dispeptic compliants.consisted of 112 patients on all of whom antral gastritis and/or peptic ulcer were dedected. The ages of this group were 12 and 76 (meanage 44,8 ± 13,8). 52 of these 112 cases were males (mean age 45,3 ± 14,8) and 60 were females (mean age 44,3 ± 13,1). 109 cases who were examined postoperatively only.and whose ages were between 20 and 80 (mean age 44,4 ± 13,2) formed the firs subgroup of the study group.84 of these 109 patients were males (mean age 38,5 ± 13,4) and 25 were females (mean age 52,5 ± 10,9).23 patients with ages between 21 and 68 (mean age 35,5 ± 10,9) who were operated on our clinic formed the second subgroup of study group.21 of these 23 patients were males (mean age 34,4 ±11,5) and 2 were females (mean age 48 ± 8,5). These patients have undergone BTV ± Gastroenterosyomy, BTV ± Billroth II or BTV ± Pyloroplasty. Endoscopy and endoscopic biopsy for urease and histopahologic evaluation were applied to control group to determine the HP prevalence and to study group to determine the effect of appied surgical technic on HP incidence. 48H.P prevalencewas 24,2 % on asymptomatic control group and 81,3 % on the group with dispeptic compliaints.so a statistically significant difference was obtained (p<0.05). H.P prevalence was 39,4 % on the group who were examined postoperatively only. On the group who were examined both preoperative^ and postoperatively.the H.P prevalence was 78,2 % on preoperative period and the ratio decreased to 30,4 % on postoperative period. The decrease of the prevalence was statistically significant (p< 0.05). No statistically significant differance was obtained by comparing the operation technics. A statistically significant difference was obtained on H.P incidence of the patients with alcalen refllux gastritis (p< 0.05). H.P incidence was 70 % on the patients with postoperative recurrent ulcer. To detect H.P so often on patients with peptic ulcer shows that H.P plays a role in peptic ulcer shows that H.P plays a role in peptic ulcer ethiology with other pathogenetic factors. Peptic ulcer surgery decreases H.P prevalence significantly. The operative technics with resection seem having more advantages against ulcer recurrence and H.P incidence than the teenies without resection. If the operative technics, with antral resection and without antral resection are compared for their effects on H.P infection, it is seen that on 29 of 78 patients without resection H.P is (+) (37 %) and on 14 of 31 patients with resection H.P is (+) (45 %). The difference isn't statistically significant (p < 0.05). There were no correlations of sex and age with H.P prevalence on asymptomatic volunteers and the ones with dispeptic compliants, who formed the control group.H.P infection incidence is 78,2 % preoperative^ and 30,4 % postoperatively. H.P is 39,4 % among 109 patients who were examined postoperatively only. It's seen that H.P infection is decreased when conpared with 112 patients who have dispeptic complaints (H.P prevalence is 81,3 % among these 112 patients). There is no statistically significant difference between the operation technics for their effects on H.P infection. But it is statistically determined that alcalen reflux inactivates the H.P. 49