İnsüline bağımlı olmayan Diabetes Mellitus'lu hastalarda diabetik nöropati tanısında isoproterenol uygulamasının değeri.

Abstract

VII-OZET Diabetik hastaların yansına yakın kısmında otonomik nöropati olmasına karşın ancak çok az bir kısmında otonomik nöropati semptomları mevcuttur. Oysa özellikle diabetik otonom nöropatiye bağlı ani ve beklenmedik ölüm gibi ciddi komplikasyonlann görülebilmesi nedeni ile diabetik otonomik nöropati diabet konusu içinde her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi İç Hastalıkları Servisinde 1994-1995 yıllan arasında yapılan bu tez çalışmasında, asemptomatik diabetik otonomik nöropatili hastalarda da otonom nöropatinin saptanmasmda,isoproterenol testinin yerini göstermeye ve sonuçların bilinen kardiovasküler otonomik testlerle karşılaştırılmasını yapmaya çalıştık. Tez çalışmamızda, diabet yaşı küçük ( 0-5 yıl ) ve daha büyük olan ( 6-10 yıl ), her bir grupda yirmi hasta olacak şekilde toplam kırk Tip II D.M.'lu hasta çalışmaya alınıldı. Her iki çalışma grubunun bütün özellikleri ve özellikle de yaş gibi otonomik nöropatiyi etkileyecek faktörler benzerdi. Çalışma sonunda, diabet yaşı büyük olan grupda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde kardiyovasküler otonomik nöropati testlerin bozulduğu tesbit edildi (P<0,001). Yine aynı şekilde diabet yaşı büyük olan grupda isoproterenol ile yapılan B-adrenerjik sensitivite testinde, istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde istirahat halindeki kalp atımını 25 vuru/dk artıran dozun daha fazla olduğu (3,30 > 1,275 mikrogram, P < 0,001), dolayısıyla B-adrenerjik reseptör desensitizasyonu oluştuğu tesbit edildi.İsoproterenol testi ile kardiovasküler otonom testleri arasında farklılık ve avantaj tesbit edilmedi. Bu testin zaman alıcı ve riskli olması nedeniyle pratik faydasının olmadığı kanaatine varıldı. Sonuç olarak; diabetik hastalarda, diabet yaşının artması ile gerek bu dönemdeki glisemi regülasyon bozukluğu gerekse de çevresel,bireysel ve metabolik faktörlere bağlı olarak, otonomik nöropati görülme olasılığı artmaktadır. Diabetik otonomik nöropati tesbitinde kardiyovasküler otonomik testler hem pratik hem de sensitif testler olup, özellikle operasyona gidecek olan hastalarda, postural hipotansiyona eğilimi arttırabilecek ilaç kullanımı gerektiren hastalarda, sessiz myokardial iskemi araştırılan hastalarda,sık sık hipoglisemi atakları geçirdiği halde hipoglisemik belirtileri olmayan hastalarda ve impotanslı erkek hastalarda mutlaka rutin olarak yapılmalıdır.Böylece çıkabilecek komplikasyonlann erken tesbiti ve tedavisi sağlanarak hasta için en iyi yaşam kalitesi sağlanmış olur. 44

VIII-SUMMARY The Value of the Administration of Isoproterenol in the Diagnosis of Diabetic Neuropathy in Patients with Non-Insulin Dependet Diabetes Mellitus (NIDDM). Although approximately half of diabetic patients have autonomic neuropathy, only a small percentage have autonomic neuropathy symptoms. However, diabetic autonomic neuropathy have an increasing importance in the concept of diabetes because of the occurrence of severe complications such as sudden and unexpected death due to autonomic neuropathy. We tried to demonstrate the role of isoproterenol test in the demostration of cardiac Beta- adrenergic receptor desensitization in patients with asymptomatic diabetic neuropathy and to compare the results with those of known cardiovascular autonomic tests in this study, which was carried out in the Department of Internal Medicine in GATA Haydarpaşa Training Hospital between 1994 and 1995. A total of 40 Non-Insulin Dependent Diabetic patients were included in the study and classified into two groups of young diabetes age (0-5 years) and older diabetes age (6-10 years) with each group including 20 patients. All characteristics of the two groups, especially the factors such as age that may effect autonomic neuropathy, were identical. At the end of the study, in the group with older diabetic age it was found that cardiovascular autonomic neuropathy tests were significantly abnormal (P<0,001). In the Beta adrenergic sensitivity test using isoproterenol, it was found that the dose of isoproterenol that increase resting heart rate by 25 beats/minute was higher ( 1,275 microgram vs. 3,30 microgram ) and that there was B-adrenergic receptor desensitization (P<0,001), in the same group. We found no advantages or differences between the isoproterenol test and cardiovascular autonomic tests. We decided that this does not have a practical benefit because it is risky and it needs a long time to be performed. In conclusion, the probability of autonomic neuropathy in diabetic patients is higher parallel to increasing diabetic age due to both environmental,individual and metabolic factors and poor glycemic regulation. Cardiovascular autonomic tests are both practical and sensitive,and have to be carried out routinely in patients; who will undergo surgery, who require drug treatment that may cause postural hypotension,with probable silent myocardial ischemia,without hypoglisemic symptoms despite recurrent hypoglicemia attacks and in male patients with impotence. This enables early diagnosis and treatment of potential complications and provides the patient a high quality of life. 45