Brakiyal pleksus blokaj tekniklerinin karşılaştırılması

Abstract

VI. ÖZET Çalışma, üst ekstremite cerrahisi uygulanacak 45 olguda, rejyonal anestezi tekniklerinden aksiller yaklaşımla yapılabilecek kontinü tekniklerin birbirlerine olan üstünlükleri ve her şartta komplikasyonsuz olarak kullanılabilirliklerinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Grup I olgulara (n=15) klasik teknik (Selander) kullanarak, Grup II olgulara (n=15) periferik sinir stimülatörü kullanılarak, Grup III olgulara (n=15) ultrasondan yararlanarak aksiller kılıfa kateter yerleştirildi. Tüm olgulara kateterden 20 mi. %0,5 bupivakain verildi. Operasyonun ilerleyen saatlerinde gereksinim olduğunda aynı doz bupivakain yinelendi. Her üç grupta da, kullanılan tekniğe ve katetere bağlı olarak gelişen herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. Çalışma sonunda Grup I ve Grup II arasında kateter yerleştirme süresi ve blok başarısı arasında bir fark saptanmasına karşın bu fark istatistiki olarak anlamlı değildi (p>0,05). Ancak Grup III' deki olgularla diğer iki grup arasında saptanan kateter yerleştirme süresi ve blok başarısı arasındaki farklılık istatistiki olarak da anlamlı bulundu (p<0,05). Bu farklılığın; uygulanan teknikteki ilk olgulardan kaynaklanması tekniği uygulamadaki deneyimsizliğimizden dolayı oluştuğu ve diğer tekniklerdeki başarı oranlarına ulaşılabileceği kanaatini uyandırdı. Sonuç olarak; periferik sinir stimülatörü kullanarak başarı oranının %98- 100'e çıkarılabileceği ancak klasik teknikle istatistiki farkının olmaması nedeni ile periferik sinir stimülatörünün daha komplike olgularda ve eğitim amaçlı olarak kullanımının yararlı olacağı, klasik teknikde diğer gruplardaki gibi herhangi bir ekipmana da gereksinim olmaması nedeniyle; aksiller kateter yerleştirme işleminin teknik olanakları sınırlı olan yerlerde bile klasik teknikle çok başarılı ve komplikasyonsuz bir şekilde uygulanabileceği kanısına varıldı. 33

VII. SUMMARY The study was performed, on 45 subjects who underwent upper extremity surgery, to evaluate the superiority of the continue regional anesthesia techniques, applicable by axillary approach, on each other and the suitability in every condition without any complication. In group I (n=15), catheter was placed in axillary sheath by classic technique (Selander), in group II (n=15), it was placed by using a peripheral nerve stimulator, and in group III (n=15), an ultrasound was used to place the catheter. 20 ml. bupivacaine 0.5 % was given to all subjects through catheters. Same amount of bupivacaine was given again when needed. In three groups no complication was occured related to the techniques and the catheters. At the end of the study, in spite of the difference determined in terms of catheter placement time and the success of the block between group I and group II, it was not statistically reliable (p> 0.05). But the difference between group III and the other groups, in terms of catheter placement time and the success rate of block, was founded statistically reliable (p< 0.05 ). Because of the initial subjects were the reason of the difference, it was thought that the difference is resulted from our insufficient experience and we could reach the success rates of other techniques in future. As a result, we concluded that, by using peripheral nerve stimulator, success rates of 1 00 % could be reached but it should be used in training and in more complicated cases, because there was no statistically reliable difference between the results of classic technique and the nerve stimulator technique, and also classic technique could be performed without complication and successfully in places under limited conditions because this technique needs no device and no personnel in opposition to others. 34