Show simple item record

dc.contributor.authorAymelek, Bülent
dc.date.accessioned2023-09-26T11:55:06Z
dc.date.available2023-09-26T11:55:06Z
dc.date.submitted2020-12-05
dc.date.issued1997
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/756003
dc.description.abstractÖZET Çocukluk çağında, üst solunum yolunda obstrüksiyona en çok neden olan patoloji, hipertrofik adenoid ve tonsillerdir. Çok geniş endikasyon alanları olan adenotonsiller hastalıkların gerçek endikasyon alanlarını belirlemek gerçekten güçtür. Adenoid dokusunun nazofarenkste yerleşmiş olması, onun inspeksiyonla değerlendirilmesini güçleştirmektedir. Pediatrik yaş grubunda her yıl uygulanan cerrahi müdahalelerin yaklaşık %50'sini adenotonsillektomi operasyonları oluşturmaktadır. KBB kliniklerinin bu kadar sık endikasyon verdiği bu cerrahi müdahalalerinin gerçek endikasyon alanlarını belirlemede, çoğunlukla objektif bir tanı yöntemi olan radyografiler kullanılmamaktadır. Nazofarenks ve adenoid dokunun direk radyografilerde değerlendirilmesi güçtür ve ön- arka pozisyonda kemik yapıların süperpozisyonu nedeniyle imkansızdır. Çalışmamızda, klasik grafiler yerine, özellikle ortodontistler tarafından sıkça kullanılan üst solunum yolu obstrüksiyonu ve kraniofasial morfolojiyi değerlendirmede oldukça kabul gören sefalometrik analizler kullanılmıştır. Bu yöntemi seçmemizdeki asıl amacımız, grafi üzerinde hem yumuşak dokuları değerlendirebilmek, hem de kraniofasial analiz ve ölçümleri yapabilmektir. Yaptığımız analizlerde, ADj -PNS mesafesi ortalama olarak 14.74 mm'den 21.18 mm'ye, AD2 -PNS mesafesi 1 1.4 mm'den 14.77 mm'ye, PtV-AD mesafesi 4.28 mm'den 10.3 mm'ye yükselmiştir. Yine adenoid alanın trapezoid alana oranı ile elde edilen hava yolu oranı % 61.88'den % 47.23'e inmiştir. Bu durum, adenoid dokusunda preoperatif döneme göre cerrahi girişim sonrasında yaklaşık % 30'a varan oranlarda bir azalma ve aynı oranda da nazofarenks hava yolunda artma olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak Adenoid vejetasyon ön tanısı olan hastalara, semptomlar ile birlikte, adenoid boyutunu ve nazofarengeal pasajı değerlendirmede iki boyutlu lateral nazofarengeal grafiler günlük pratikte uygun bir yöntemdir. Aynı anda hem kemik hem de yumuşak doku profilinin ortaya konabilmesi, maliyetinin ucuz olması onu daha da değerli hale getirmektedir. Bu grafiler ile birlikte klinik tablonun da dikkate alınması yöntemin tam değerini artırabilir. 49
dc.description.abstractSUMMARY Hypertrophic adenoids and tonsils are the most obstructing pathologies of the upper airway in childhood. It is difficult to determine the proper surgical indications of the adenotonsillar pathologies while it has wide indications. The evaluation of the adenoid tissue by inspection is difficult due to its localization to nasopharynx. Adenotonsillectomy operations are about 50% of the designated surgical manipulations in pediatric age group. The radiographic diagnostic method which is an objective method is not widely used in the proper indication of the aforementioned diseases where the ENT clinics do much surgery on such tissues. The evaluation of nasopharynx and adenoid tissue are difficult by direct radiography and sometimes impossible due to superposition of the bony structures in antero-posterior position. Cephalometric analysis, which the orthodontic clinics widely use in evaluation of upper airway obstruction and craniofacial morphologies, is used instead of classic radiology in our study. The main purpose of choosing this method is making measurement and analyze the craniofacial structures and soft tissues of the upper airway on the radiograms. In these analyze, the mean value of the ADi-PNS distance increase to 21.8 mm from 14.74 mm, AD2-PNS distance increase to 14.77 mm from 1 1.4 mm, PtV-AD distance increase to 10.3 mm from 4.28 mm. The airway size is reached to 61.88 % from 47.23 % by the ratio of adenoid area to trapezoid triangle. Thus, the adenoid tissue is decreased about 30 % according to preoperative measurement and the airway at nasopharynx is widened as the same percentage after the surgery of the adenoids. Consequently, the two-dimensional nasopharyngeal radiography is suitable method in daily practice in evaluating the size of adenoid and nasopharyngeal passage in patients with adenoid vegetation as well as with its symptoms. It becomes worthwhile because of being cheap and having the possibility to evaluate the bony and soft tissue structures at the same time. The diagnostic value of the method can be enriched by taking care to symptoms with the said radiographs. 50en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKulak Burun ve Boğaztr_TR
dc.subjectOtorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)en_US
dc.titleHipertrofik adenoid vejetasyonların operasyon öncesi ve sonrası sefalometrik yöntemle değerlendirilmesi
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2020-12-05
dc.contributor.departmentKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
dc.subject.ytmAdenoidectomy
dc.subject.ytmAdenoids
dc.subject.ytmHypertrophy
dc.subject.ytmCephalometry
dc.identifier.yokid60144
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityGÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid60144
dc.description.pages61
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

FilesSizeFormatView

There are no files associated with this item.

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess