Hipotiroidizm ve hipertiroidizmde plazma ve eritrosit içi selenyum, bakır, çinko düzeylerinin incelenmesi

Abstract

VI. ÖZET Tiroit bezinin fonksiyonel Hastalıkları, sık karşılaşılan; tanı, ayırıcı tanı ve tedavisinde özellikler arzeden bir gruptur. Eser elementler, çoğu hormonda olduğu gibi tiroit hormon metabolizmasında da çeşitli seviyelerde etki göstermektedir. Daha önce yapılan çalışmalarda, hipertiroidizm ve hipotiroidizmin seyri esnasında selenyum, çinko ve bakırın plazma-eritrosit içi konsantrasyonlarının değişimleri; bu hastalıkların ayırıcı tanı ve takiplerindeki rolleri araştırılmıştır. Bu çalışmada, klinik-subklinik fonksiyonel tiroit hastalıklarında, söz konusu eser elementlerin konsantrasyon değişikliklerinin ve tiroit hormon seviyeleri ile olası korelasyonlarının ortaya konması hedeflendi. Bu amaçla, subklinik veya klinik fonksiyonel tiroit hastalığı bulunan, henüz tedavi başlanmamış, yaşadıkları bölge ve yaş açısından uyumlu 60 kadın hasta ve 30 sağlıklı kadın kontrol olgusu çalışmaya dahil edildi. Klinik ve laboratuvar bulgularla, geçici fonksiyonel tiroit hastalığı saptananlar çalışmaya dahil edilmedi. Hasta ve kontrol grubunun plazma -eritrosit içi SE, ZN ve CU düzeyleri atomik absorbsiyon spektrometri yöntemi ile topluca ölçüldü. Sonuçta kontrol grubu ile karşılaştırıldığında: Hipotiroidili hasta grubunda eritrosit içi SE anlamlı olarak düşük (p<0,05), eritrosit içi ZN anlamlı olarak yüksek (p<0,01); hipertiroidili hasta grubunda plazma SE, eritrosit içi ZN seviyeleri anlamlı olarak düşük (Sırasıyla p<0,05,p<0,01); plazma ZN, plazma CU seviyeleri anlamlı olarak yüksek (sırasıyla p<0,01,p<0,01) saptandı. Subklinik hipertiroidili hasta grubunda ise plazma SE, eritrosit içi ZN seviyeleri anlamlı olarak düşük (Sırasıyla p<0,05, p<0,01); eritrosit içi SE, plazma ZN seviyeleri anlamlı olarak yüksek (sırasıyla p<0,05, p<0,01) bulundu. Çalışılan hasta popülasyonunun az olması, sonuçların genele yansıtılması açısından engel teşkil etse de özellikle SE ve ZN açısından, önceki çalışmalardan farklı olarak, subklinik hipertiroidizmde istatistiki anlamlı değişiklikler saptandı. Subklinik tiroit hastalıklarında bu üç eser elementin tanı, tedavi ve takipteki önemlerini ortaya koymak için, daha geniş popülasyonlarda uzun süreli çalışmalara gerek vardır. 49

VII. SUMMARY THE INVESTIGATION OF PLASMA AND INTRAERYTHROCYTE SELENIUM, COPPER, ZINC LEVELS IN HYPOTHYROIDISM AND HYPERTHYROIDISM. The functional diseases of the thyroid gland, are a group frequently encountered and having some specialties in diagnosis, differential diagnosis and management. Trace elements have effects on thyroid hormone metabolism at several levels as well as in most hormones. In this study, it was targeted to reveal the changes of above-mentioned trace element concentrations and probable correlations with the thyroid hormone levels. With this aim, 60 female patients having subclinical or clinical functional thyroid disease, given no therapy yet and 30 healthy female control subjects were taken into study. The residences and mean ages of two groups were in accordance with each other. With laboratory investigation and clinical findings, those diagnosed as having transient functional thyroid disease were excluded from the study. The plasma and intraerythrocyte selenium, zinc, copper levels of both groups were measured by atomic absorption spectrophotometry method as a whole. Consequently, compared with the control group :In the hypothyroid group intraerythrocyte selenium was significantly lower (p<0,05), intraerythyrocyte zinc was significantly higher (p<0,01). In hyperthyroid group plasma selenium and intraerythrocyte zinc levels were significantly lower. (p<0,05, p<0,01 respectively); plasma zinc, plasma copper levels were significantly higher (p<0,01, p<0,01 respectively). In the subclinical hyperthyroid group: plasma selenium, intraerythrocyte zinc levels were significantly lower (p<0,05, p<0,01 respectively); intraerythrocyte selenium, plasma zinc levels were significantly higher (p<0,05, p<0,01 respectively). Although the small number of study population was a handicap for the significance of our results, different from previous studies, we determined, especially for selenium and zinc, statistically significant changes in the subclinical hyperthyroid group. Large scale, long-lasting studies are necessary to show the importance of these three trace elements in the diagnosis, management and follow up of subclinical thyroid diseases. 50