Bifokal transport distraksiyon yöntemi ile kalvaryumun yeniden şekillendirilmesi (Koyun modeline deneysel çalışma)

Abstract

Bu çalışmada, Koyunlarda tularesi i nf ekr iyonunun serolojik ve kültürel cetodlarla insi densi nin saptanması amaçlandı. Âragt ırmada; serolojik yoklamalar ipin Kars Merkez, îlçe ve köylerinden toplaç 37 yerleşin biriminden alınan 1600 adet koyun kan serumu; Kültürel yoklamalar için kene enfestasyonu olan ko yunlardan 279 adet Dermacentor spp. cinsi kene ve ayrıca lenfa- denopati gösteren şüpheli koyunlardan lenf yumrusu içeriği alı narak kullanıldı. Kültürel olarak; Dermacentor spp. cinsi kenelerden elde edi len süspansiyonların beyaz farelere intraperitoneal yolla enjek siyonundan sonra ölen farelerden alınan örneklerin Glikozlu, si s- tinli (veya sisteinli) kanlı (GCBA) besiyerine inoküle edilmesi ile etkenin izolasyonu yapılmış, kültürel ve biyokimyasal test lerle de etkenin F. tularensis olduğu ortaya konulmuştur. Serolojik olarak; Tüp aglütinasyon testi (TAT), Mikroaglü- tinasyon testi (MAT) ve ELISA testlerinden yararlanıldı ve bun ların karşılaştırılması yapılarak bu testlerin birbirlerine kar şı avantaj, dezavantajları ve duyarlılık derecesi belirlendi. ELISA' da F. tularensis ' ten hazırlanan sonikasyon antijeni, tavşandan elde edilen ve alkalen fosfataz enzimi ile işaretli anti-koyun IgG konjugatı ve p-nitrof enilf osf at substratı kulla nıldı. Negatiflik eşiği 405 nm optik dansite (OD) 3-0 bulundu. Çalışmada kullanılan 1600 adet serumun 28 (% 1.98) 'i TAT, 50 (S, 3.54)'si HAT ve 110 {% 7.80)`da ELISA ile pozitif olduğu belirlendi. Araştırmada ELISA testi sırasıyla KAT ve TAT'den da-- 55 - ha duyarlı `bulundu. Tanıda, kültürel çalışmaların zorluğu göz önüne alınırsa, serolojik yöntemlerden, değişik antikor grupları ile çalışan (IgCIgK) TAT ve KAT'nin yanısıra ELISA gibi duyarlı bir testin kullanılmasının daha yararlı olacağı; Kültürel ve serolojik yön temler ile yöremizde infeksiyonun varlığı saptandığından, vete riner hekimlerin de klinik muayenelerinde bu infeksiyonu gözardı etmemeleri gerektiği sonucuna varıldı. Ayrıca yapılan serolojik çalışmalar sonucunda Kars bölgesindeki koyunlarda, Tularemi in- feksiyonunun insidensi % 0.14 olarak bel irlenriştir.

The serological and cultural studies on the incidence of Tularemia in sheep founded in Kars district. In this study the aid has been to determine the incidence of tularemia infection in sheep by means of serological and cultural methods. As for cultural methods; insulation of effect has been per formed by inoculation to Glycose-cystine(cr cysteine) blood agar (GCBA) sheep-fold of samples taken from those mice who died af ter injecting the suspensions vhich had been obtained from Derma center spp-type ticks to white mice by intra-per itoneal way, and by means of cultural and bio-chemical tests it has been revealed that the effect was F. tularensis. As for serological method; benefited from Tube agglutinati on test (TAT), Kicroagglutination test (KAT) and ELISA tests and upon conducting results of these tests comparison advantages and disadvantages and degrees of sensitivity of these tests to one another have been found. In the ELISA test, sonication antigen prepared from F. tula rensis, alfcalen phosphatase enzyme and labelled anti-sheep IgG conjugate and p-nitrophenil-phosphate substrate have been used- Negative threshold was 405 nm, optical density (OD) 3.0. 1412 out of 1600 ea. sheep blood sera taken from different residencial areas have been evaluated with TAT. MAT and ELISA tests; respectively 28 (1.98 %), 50 (3.54 %}, 110 (7.80 %) posi tive sera have been found. Accordingly in the positive determi nation the order was as follows; ELISA > HAT > TAT.- 57 - When diffuculty of cultural studies has been considered in diagnosis of tularemia, it has been concluded that serological methods in diagnosis vould be much more benefitable, and that utilisation of accurate test such as ELISA along vith TAT and KAT tests operating with various antibody groups (IgCIgK) vould be such Bore benefitable in determination of infection, and that from the cultural and serological results thus obtained, presence of infection in sheep in our region and that veterinary physici ans being seen on such infection in their clinical examinations vould be rather adventageous from the point of breeders. However, serological studies on the incidence rate of Tula remia sheep founded in Kars district 0-14 %*