Basedow-graves hastalığında cerrahi ve radyoaktif iyot tedavisinin etkinliğinin karşılaştırılması

Abstract

Bu çalışmada, kliniğimizde yapılan histeroskopi işlemleri retrospektif olarak gözden geçirilerek, anormal uterin kanama ve infertilite tanısıyla histeroskopi uygulanan olgularda tanısal testlerin (Hsg, TVUsg, Histeroskopi) doğruluk oranları ve verimlilikleri ortaya konulmaya çalışıldı. Bu tez retrospektif olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında 1.1.1997 ve 31.12.2002 yılları arasında hasta dosyalarının incelenmesi ile oluşturuldu. Tanısal ya da operatif histeroskopi uygulanmış olan toplam 385 olgunun dosyası gözden geçirildi. Olguların isimleri, yaşları, menopozal durumları, obstetrik anamnezleri, özgeçmişleri, yakınmaları, histerosalpingografi, şalin infüzyon sonohisterografı ve histeroskopi özellikleri ve bulguları, alınmış biyopsi ya da rezeksiyon materyallerinin histopatolojik değerlendirme sonuçları kaydedildi. SİS ve histeroskopinin duyarlılık,özgüllük, pozitif belirleyici değer ve negatif belirleyici değerleri, işlemler sırasında saptanan bulgular ve histopatoloji sonuçları karşılaştırılarak hesaplandı. Her bir patoloji için tanısal doğruluk oranlan ayrı ayrı hesaplandı. Olguların yaş ortalaması 38±10 yaştır. Olguların 324'ü premenopozik, 61 'i postmenopozik dönemdedir. Histeroskopi endikasyonları arasında, ilk üç sırada endometriyal polip (215 olgu, %55), infertilite (89 olgu, % 23) ve submüköz myom (33 olgu, %9) yer almaktadır. Patolojik incelemede, 168 olguda endometriyal polip (%43.5) saptanırken, 108 olguda alman biyopsi sonucu normal (%28) olarak belirlenmiştir. Endometriyal poliplerin belirlenmesinde histeroskopinin sensitivitesi %83, spesifisitesi %63 olarak hesaplanmıştır. Yalancı negatiflik oranı % 16 ve yalancı pozitiflik oranı %36'dır. Endometriyal poliplerin belirlenmesinde ise, SİS 'in sensitivitesi %86 ve spesifitesi %28 olarak belirlenmiştir. Yalancı negatiflik oranı %12 ve yalancı pozitiflik oranı %71'dir. Submüköz myomların belirlenmesinde histeroskopinin sensitivitesi %80, spesifisitesi %91 olarak hesaplanmıştır. Yalancı negatiflik oranı % 20 ve yalancı pozitiflik oranı % 9.8'dır. Endometriyal poliplerin belirlenmesinde ise, SİS'in sensitivitesi %76 ve spesifitesi %92 olarak belirlenmiştir. Yalancı negatiflik oranı %23 ve yalancı pozitiflik oranı %7'dir. Histeroskopi uygulanan olguların % 97'sinde hiçbir peroperatif ve %100'ünde hiçbir postoperatif komplikasyon saptanmazken, komplikasyon olan olguların (11 olgu) % 81.8'i premenopozik olgulardır (9 olgu). Dokuz olgunun 4'ünde uterus perforasyonu olmuştur,3'ünde ise kaviteye girilememiştir. Bir olguda servikal laserasyon oluşurken, bir olgu histeroskopi sırasında eksitus olmuştur. Postmenopozik olgulardan 2'sinde komplikasyon oluşmuştur. Bu olguların birisinde uterus perforasyonu olurken, diğerinde kaviteye girilememiştir. Tanısal yeterliliğinin yüksekliği ve düşük komplikasyon oranları nedeniyle, histeroskopinin endometriyal patolojilerin tanısı ve tedavisinde, 'altın standard' olma özelliğini uzun süreler koruyacağı kanısını taşımaktayız. 41

The hysteroscopy procedures were retrospectively reviewed in order to reveal the diagnostic accuracy and the efficiency of the diagnostic tests (Transvaginal ultrasonography, Saline infusion Sonography, Hysteroscopy) in the management of abnormal uterine bleeding and infertility. This study was completed in Istanbul Univesity Cerrahpaşa School of Medicine, Gynecology and Obstetrics Deparment, by reviewing the hospital records of the patients to whom hysteroscopy had been performed between 1.1.1997 and 31.12.2002. The records of 385 patients were reviewed. The names, ages, menopausal status, obstetric history, medical history, complaints, the characteristics of hysterosalpingography, saline infusion sonography and hysteroscopy and the results of the histopathological examinations were noted. The sensitivity, specificity, positive and negative preditive values for saline infusion sonography and hysteroscopy were calculated for each histopathological diagnosis. The mean age of the patients was 38±10 years. Three hundred twenty four patients were premenopausal and 61 were postmenopausal. The major indications were endometrial polyp (215 cases, 55 %), infertility (89 cases, 23 %) and submucous myoma (33 cases,9 %). The histopathological examination revealed endometrial polyp in 168 cases (43.5 %) and reported as normal in 108 cases (28 %). The sensitivity and spesificity of hysteroscopy for the detection of endometrial polyps was calculated as 83 % and 63 % respectively. False negative rate was 16 % and false positive rate was 36 %. The sensitivity and spesificity of saline infusion sonography for the detection of endometrial polyps was found as 86 % and 28 % respectively. False negative rate was 12 % and false positive rate was 71 %. The sensitivity and spesificity of hysteroscopy for the detection of submucous myomas was determined as 80 % and 91 % respectively. False negative rate was 20 % and false positive rate was 9.8 %. The sensitivity and spesificity of saline infusion sonography for the detection of submucous myomas was as 76 % and 92 % respectively. False negative rate was 23 % and false positive rate was 7 %. No peroperative complication was determined in 97 % of the cases. Nine of the complications was in the premenopausal and 2 were in postmenopausal patients. In 4 of the premenopausal patients uterine perforation was detected and in 3 intrauterine cavity could not be entered, 1 cervical laseration and 1 death was noted. In the postmenopausal patients, 1 uterine perforation and 1 inabilty to enter the uterine cavity was observed. Due its high diagnostic accuracy and lower complication rate, we believe that hysteroscopy will retain its place as 'the gold standard' procedure for the investigation of the endometrial pathology. 42