Primer hipertansiyonlu hastalarda farklı antihipertansif ilaçların kardiyak yapı ve fonksiyonlara, kan basıncı değişkenliğine, volüm durumuna ve endotel fonksiyonlarına olan etkileri

Abstract

Hipertansiyon dünyada ve ülkemizde sıklığı giderek artan ve yarattığı komplikasyonlar nedeniyle toplum sağlığını tehdit eden oldukça önemli bir hastalıktır. Yaygınlığının aksine; hipertansif hastaların, durumlarının farkında olma, tedaviye uyum ve kan basıncı (KB) kontrol oranları bir hayli düşük kalmaktadır. Bu çalışmada amacımız, hipervoleminin hipertansiyon etiyolojisinde en önemli faktör olduğunu göstermek ve volüm regülasyonu yoluyla tansiyon regülasyonu sağlamanın kardiovasküler risk faktörleri üzerine etkilerinin gösterilmesidir. Diüretik kullanımının volüm düzeylerini kontrol ederek kardiyovasküler hedef organ hasarı üzerine iyileştirici etkisi olduğunu tespit etmeye çalıştık. Çalışmamız, antihipertansif tedavi olarak diüretikli antihipertansif ilaç kullanan ve diüretiksiz antihipertansif ilaç kullanan hastalar arasında, kardiyovasküler risk faktörlerini belirlemek amacıyla yapılan ambulatuar kan basıncı takipleri, ekokardiyografik bulgular, karotis intima-media kalınlıkları, endotel fonksiyonları ve biyoimpedans cihazi ile ölçülen volüm durumlarını karşılaştıran prospektif bir çalışmadır. Araştırmamıza, 27'si diüretikli antihipertansif kullanan ve 23'ü diüretiksiz antihipertansif ilaç kullanan olmak üzere 50 hasta dahil edilmiştir. Hastalar 12 ay boyunca takip edildi.Hastaların 12. ay izleminde diüretik kullanan grupta Akım Bağımlı Dilatasyon (FMD) düzeyi ve dipper yüzdesi diüretiksiz antihipertansif ilaç alan gruba kıyasla daha yüksek saptanırken; Karotis İntima Media Kalınlığı (KİMK) ve Sol Ventrikül Kitle İndeksi (SVKİ) düzeyi ise daha düşük bulundu. Sıvı yükü negatif izlenen hastalarda pozitif izlenenlere göre, 12. ayda, FMD ve dipper yüzdesinde artma, KİMK ve SVKİ düzeylerinde ise azalma tespit edilmiştir.Çalışmanın başından itibaren hedef organ hasarı olan 7 hastada çalışma süresince iyileşme sağlanmış olup, bu hastaların 12. ay takiplerinde KİMK ve SVKİ düzeylerinde düşme, FMD ve dipper düzeylerinde yükselme saptanmıştır. Ayrıca bu 7 hastada kan basıncı düzeyleri anlamlı olarak düşüş göstermiştir.Volüm düzeylerindeki azalma ile ambulatuar kan basıncı düzeylerindeki azalma arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. Hipertansiyon takibinde ve kardiyovasküler mortalite ile ilişkili parametrelerde daha iyi sonuç alabilmenin kilit noktasının daha iyi volüm regulasyonu sağlanması olduğu görülmüştür. Hedef organ hasarında volüm düzeylerinin de SVKİ ve KİMK kadar önemli bir faktör olduğu belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, Volüm, FMD, SVKİ, KİMK, Hedef organ hasarı

Hypertension is an important disorder that threatens public health with its complications and increasing incidence in our country and also in the World. Despite of its high prevelance, patients who have hypertension are lake of awareness, consistence to the treatment and blood pressure (BP) regulation. Our aim in this study, to show that hypervolemia is the most important factor in hypertension ethiology and effects of stabilizing the blood pressure,by controlling the volume overload in the body, on the cardiovascular risk. We suggest that the usage of diuretic medication can regulate the body volume and has a healing effect on cardiovascular end-organ damage. This is a prospective study that compares the blood pressure, ambulatory BP follow up to determine the cardiovascular risk factors, echocardiographic findings, intimal and medial thickness of the common carotid artery, endothelial functions and hydration status measured by the bioimpedence between the hypertensive patients whom treated with diuretics or without diuretics as antihypertensive medications. We have a group of 50 patients who have hypertensive disorders. 27 of them take diuretics as an antihypertensive theraphy on the other hand 23 of them take other antihypertensive regimens besides diuretics. Patients are followed up through 12 months. At 12th month, although, Flow Mediated Dilation (FMD) rate and dipper percentage found to be higher in the group who uses diuretics than who uses non-diuretic medications as antihypertensives; Left Ventricular Mass Index (LVMI) and Carotis Intima Media Thickness (CIMT) levels are observed to be lower. There is an increase in FMD and dipper percentage, decrease in LVMI and CIMT levels in patients who have negative volume overload when comparing to the patients who have positive volume overload. We have 7 patients who have end organ damage at the begining of the study and shows improvement through out this process. At their 12th month follow up, there is an increase in FMD and dipper percentage and decrease in LVMI and CIMT levels. Also significant reduction of the blood pressure is observed in these 7 patients. A positive correlation is detected between the reduction of the volume levels and reduction of the ambulatory blood pressure.The key point of getting better results in parameters releated with hypertension follow-up and cardiovascular mortality, is seem to be provide better volume regulation. We determined that volume levels are also important factor as the LVMI and CIMT in end-organ damage. Key words: Hypertension, Volume, FMD, LVMI, CIMT, End-organ damage