Konjenital kalp hastalığı nedeniyle cerrahi uygulanan hastalarda preoperatif ve postoperatif nt-probnp değerleri ile postoperatif mortalite ve morbidite ilişkisi

Abstract

Tip B-natriüretik peptitler, artmış ventriküler duvar stresine karşı kardiyak miyositler tarafından sentezlenmekte, prohormon olarak salgılandıktan sonra biyolojik olarak aktif hormon (BNP) ve inaktif N-terminal kısmı içeren Nt-proBNP olarak ayrılmaktadır. Diüretik, natriüretik ve vazodilatatör etkilere sahiptir. Son yıllarda B tipi natriüretik peptitler özellikle erişkin hastalarda akut ve kronik sol ventrikül disfonksiyonunun belirlenmesinde faydalı bir marker olarak tanımlanmaktadır.Bu çalışmada, konjenital kalp cerrahisi uygulanacak olan hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası Nt-proBNP değerleri ile postoperatif seyir ve mortalite-morbidite ilişkisininin araştırılması hedeflendi.Bu amaçla sol-sağ şant lezyonu bulunan veya ventrikül çıkım yolunda darlık bulunan hastalar postoperatif dönemde yoğun bakım takibinde yüksek doz (>7,5 mcg/kg/dk) inotropik tedavi ihtiyacı bulunanlar ve inotropik tedavi ihtiyacı olmayan ya da düşük doz inotropik tedavi uygulananlar olmak üzere iki grupta incelendi. Hastaların ameliyat öncesi, ameliyattan sonraki 2.(T1) ve 24.(T2) saatlerde Nt-proBNP değerleri ölçüldü. Ayrıca hastaların cerrahi sonrası inotropik tedavi ihtiyaçları ve süresi, kardiyopulmoner baypas süreleri (CPBS) , kros-klemp (KK) süreleri, mekanik ventilasyon süreleri (MVZ) kaydedildi. Grupların kros-klemp süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu. İnotropik tedavi süresi, mekanik ventilasyon süresi ve yoğun bakımda kalış süreleri arasında ise istatistiksel olarak yüksek anlamlılık vardı.Çalışmamızda ameliyat sonrası dönemde uygulanan inotropik tedavi dozu ve süresi ile Nt-proBNP düzeyi arasında korelasyon bulunduğu görüldü, yüksek doz inotropik tedavi ihtiyacı olan hastaların Nt-proBNP düzeyleri incelendiğinde ortalama serum düzeyi 1009,10±1345,43 pg/ml olarak tespit edildi. Bu durum miyokard disfonksiyonunun giderilebilmesi için nörohumoral mekanizmanında enodojen kompansasyon aktivitesinin arttığını göstermektedir.

Type-B natriuretic peptides are synthesized by the cardiac miyosits as a response to increased wall stress,and after being excreted as prohormone, they are separated as an active hormone (BNP) and NT-proBNP which includes the inactive N-terminal part biologically. These peptides have diuretic, natriuretic and vazodilator effects. In recent years, type-B natriuretic peptides are defined as a beneficial marker to identify acute and chronic left ventricule disfunction especially in adult patients.In this study, our aim is to see the Nt-proBNP values of the patients who had congenital cardiac surgery and also if there is any relationship between their levels and the postoperative progress , mortality and morbidity . For this purpose, the patients who had left-right shunt lesion and ventricular outflow tract obstruction were seperated in two groups as the ones who were in need of high dose (>7,5 mcg/kg/min) inotropic treatment and as the ones who were not in need or low dose inotropic treatment during the postoperative intensive care followup . The Nt-proBNP values of the patients were measured before the surgery and after the second (T1) and the twenty-fourth (T2) hours of the surgery. Additionally, postoperative inotropic treatment needs, and duration ; cardiopulmonary by- pass (CPBS) , cross-clamp (KK) , and mechanical ventilation (MVZ) time of the patients were recorded. A statistically significant difference was found between the cross-clamp duration time of the groups.There was statistically high meaningfull among the inotropic treatment period, mechanical ventilation period, and staying in intensive care period. In our study, it was observed that there was a correlation between the inotropic treatment dose and duration time and the Nt-proBNP level; the average level of serum Nt-proBNP level was found as 1009,10±1345,43 pg/ in patients who were in need of high dose inotropic treatment. This situation demonstrates that endogenous compansation activity in neurohumoral mechanism increases in order to fulfill the miyocardial disfunction .