Gizli primer ovaryen yetersizlikte serum telomeraz düzeyinin tanıdaki değerinin incelenmesi

Abstract

AMAÇ: Çalışmamız, gizli primer ovaryen yetersizliği olan hastalarda serum telomeraz düzeylerini ve bu hastaların in vitro fertilizasyon sonuçları ile serum telomeraz düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmak için planlanmıştır. MATERYAL VE METOD: Çalışmamız, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne Mayıs 2017- Ekim 2017 tarihleri arasında başvuran yaşları 22-39 arasında değişen 78 hastanın dahil edildiği kesitsel vaka kontrol çalışmasıdır. Gizli primer ovaryen yetersizlik; infertilite şikayetiyle başvuran, FSH düzeyi 12IU/L ile 25IU/L arasında olan, in vitro fertilizasyon tedavisi öncesi başvuran hastalar olarak tanımlandı (n=39). Kontrol grubu yaş ve vücut kitle indeksi açısından çalışma grubu ile eşleştirilmiş, daha önce infertilite öyküsü olmayan, en az 1 tane terme ulaşmış gebeliği olan, hastaneye kontrasepsiyon yöntemi için başvuran ardışık hastalardan oluşturuldu (n=39). Menstrüasyonun 2. ve 3. günleri FSH, LH, östradiol, PRL, TSH düzeyleri ölçüldü ve antral follikül sayıları değerlendirildi. Gizli primer ovaryen yetersizlik tanılı hastaların ayrıca AMH değeri, uygulanan kontrollü ovaryen hiperstimulasyon protokolü ve indüksiyon parametreleri, klinik gebelik sonuçları değerlendirildi. Hastaların serum örneklerinde, ELISA yöntemi kullanılarak telomeraz düzeyleri tespit edildi.BULGULAR: Gizli primer ovaryen yetersizlikli hastaların yaş, vücut kitle indeksi, serum östradiol, prolaktin, TSH düzeyleri ile kontrol grubu hastaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. FSH düzeyi, gravida sayısı, abortus sayısı, bazal antral follikül sayısı değişkenleri, gizli primer ovaryen yetersizlikli hasta grubunda kontrol grubu hastalarına göre istatistiksel olarak anlamlı farklı idi (sırasıyla p <0,001, p <0,001, p =0.049, p <0,001). Gizli primer ovaryen yetersizlik (3,83±0,80 ng/mL) ve kontrol grubunun (3,73±0,81 ng/mL) serum telomeraz konsantrasyon düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark saptanmadı (p=0,589). Serum telomeraz düzeylerinin gizli primer ovaryen yetersizlikli grupta incelenen değişkenler (AMH düzeyi, indüksiyon parametreleri, oosit ve embriyo sayıları) ile yapılan korelasyon analizinde istatistiksel anlamlı korelasyon saptanmadı.SONUÇ: Yaptığımız çalışma literatürde serum telomeraz düzeyinin gizli primer ovaryen yetersizliğine sahip hastalarda değerlendirildiği ilk çalışmadır. Çalışmamız tanı koyulması zor, özenle seçilmiş bir hasta grubunu değerlendirmesi nedeniyle ve çalışmaya alınan fertil kontrol grubuyla birçok çalışmadan ayrılmaktadır. Çalışmamızda, gizli primer ovaryen yetersizlik hasta grubu ile kontrol grubu arasında serum telomeraz konsantrasyon düzeyleri açısında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Daha fazla katılımcıya sahip ve değişken kontrol gruplarını içeren araştırmaların yapılması literatüre ışık tutacaktır. Anahtar Kelimeler: gizli primer ovaryen yetersizlik, telomeraz, in vitro fertilizasyon, reprodüktif yaşlanma

OBJECTIVE: Our study is designed to investigate serum telomerase levels of occult primary ovarian insufficiency and to investigate the relationship between in vitro fertilization results of these patients and serum telomerase levels.MATERIAL and METHODS: Our study is a cross sectional case control study conducted between May and October 2017 including 78 patients at Ankara Dr Zekai Tahir Burak Women's Health Training Research Hospital. Cases of occult ovarian insufficiency were defined as women with infertility and a history of FSH elevation between 12IU/L- 25IU/L before initiation of in vitro fertilization(n=39). Controls were patients attending the hospital for contraception, with no history of infertility, having at least one healthy child(n=39). Controls and occult primary ovarian insufficiency patients were matched for age and body mass index. All patients and controls were monitored for FSH, LH, estradiol, PRL, TSH levels and assessed for antral follicle counts on days 2 and 3 of the menstruation,. In addition to this data, AMH levels, controlled ovarian hiperstimulation protocol, induction parameters and clinical pregnancy results of occult primary ovarian insufficiency patients were recorded. ELISA method is used to determine telomerase levels in serum samples. RESULTS: There is no significant differences in age, body mass index, serum estradiol, prolaktin, TSH levels in patients with occult primary ovarian insufficiency compared to controls. Serum FSH levels, number of gravida, abortion and basal antral follicle counts of patients with occult primary ovarian insufficiency were significantly different compared to controls (p <0,001, p <0,001, p =0.049, p <0,001, respectively). There is no significant differences in serum telomerase levels in patients with occult primary ovarian insufficiency (3,83±0,80 ng/mL) compared to controls (3,73±0,81 ng/mL) (p=0,589). There is no significant correlation among serum telomerase levels and the investigated variables (AMH levels, parameters of induction, oocyte and embryo numbers) of occult primary ovarian insufficieny group.CONCLUSION: Our study is the first study in the literature investigating serum telomerase levels of occult primary ovarian insufficiency patients. Our study is different from many researches with a group of recherche patients difficult to make a diagnosis and having a group of fertile patients as a control group. There is no significant difference in serum concentration of telomerase between occult primary ovarian insufficiency and control groups. Further studies with larger populations and varied control groups will shed light on the literature. Keywords: occult primary ovarian insufficiency, telomerase, in vitro fertilization, reproductive aging