Mesanenin yüksek ve düşük dereceli invaziv ürotelyal karsinomlarında epitelyal mezenkimal transisyonun galectin-3 ile ilişkisi

Abstract

Amaç: Mesane kanseri erkeklerde görülen 4. en sık malignitedir. Uygun tedavinin planması için prognostik parametrelerin belirlenmesi önemlidir. Epitelyal mezenkimal transisyon (EMT), epitelyal hücrelerin karakterini değiştirerek mezenkimal özellikler kazanması olarak özetlenebilir. Son yıllarda epitelyal malignitelerdeki rolü giderek önemli hale gelmiştir. EMT sürecinde tümör hücrelerinin hareketlilik kazandığı, böylece daha invaziv seyreden, daha fazla uzak metastaz yapan tümörlerle karşılaşıldığı belirlenmiştir. Mesanenin ürotelyal karsinomunda da EMT gözlenen tümörlerin kötü prognozla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Galectin-3 tümörogenez, proliferasyon, anjiogenez ve kanser metastazında katkısı olduğu düşünülen bir belirteçtir. Mesanenin ürotelyal karsinomundaki prognostik parametreler ile Galectin-3 immun reaksiyonu arasında anlamlı ilişkiler bildirilmiştir. Bu çalışmada; 223 mesane ürotelyal karsinom olgusunun TUR materyali kesitinde EMT'yi E-cadherin ve Vimentin immün belirteçleri ile analiz ederek, bu belirteçlerin Galectin-3 immün reaksiyonu ve prognostik klinikopatolojik parametreler ile ilişkisini araştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem: SBÜ GOP Taksim Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji bölümünde 2008-2017 yılları arasında papiller ürotelyal karsinom tanısı alan 223 mesane TUR materyali çalışma kapsamına alındı. Olgulara ait tüm Hematoksilen & Eozin (H&E) boyalı preparatlar arşivden çıkarılarak tekrar değerlendirildi. T1 evre düşük dereceli, T1 evre yüksek dereceli, T2 evre yüksek dereceli şeklinde 3 grup oluşturuldu. Olguların H&E boyalı tüm kesitleri incelenerek, tümör derecesi, lenfovasküler invazyon, eşlik eden farklı diferansiasyon, invazyon derinliği ve karsinoma in situ varlığı değerlendirildi. EMT'yi değerlendirmek için en fazla tümör invazyon alanı içeren preparat seçilip immünohistokimyasal olarak E-cadherin, Vimentin ve Galectin-3 antikorları uygulandı. İmmünohistokimya preparatları değerlendirilirken E-cadherin, Vimentin ve Galectin-3 için reaksiyon şiddeti skoru, reaksiyon yüzdesi skoru ve total reaksiyon skoru belirlendi. Bulgular: Yaş ve cinsiyet ile karsinoma in situ, lenfovasküler invazyon ve eşlik eden farklı diferansiasyon varlığı arasında anlamlı ilişki izlenmedi. Yaş, cinsiyet, karsinoma in situ ve eşlik eden farklı diferansiasyon varlığı ile E-cadherin, Vimentin ve Galectin-3 immun reaksiyonu arasında anlamlı ilişki izlenmedi. Lenfovasküler invazyon varlığı arttıkça, histolojik derecenin ve patolojik evrenin arttığı izlendi. Histolojik derece, tümör evresi ve lenfovasküler invazyon varlığı arttığında E-cadherin immun reaksiyonunun azaldığı ve Vimentin immun reaksiyonunun arttığı gözlendi. Her üç grup arasında Galectin-3 immun reaksiyonu ile histolojik derece arasında anlamlı ilişki görülmedi. T1 ve T2 evre tümörler arasında Galectin-3 immun reaksiyonu kıyaslandığında her üç grupta invazyon derinliği arttıkça Galectin-3 immun reaksiyonunun azaldığı görüldü. E-cadherin reaksiyonun azalması ile Vimentin reaksiyonu arasında anlamlı ilişki bulunurken, Galectin-3 reaksiyonu ile her iki belirteç arasında ilişki saptanmadı.Sonuç: Çalışmamızda E-cadherin immun reaksiyon kaybı ve Vimentin immun reaksiyonu ile histolojik derece, lenfovasküler invazyon, invazyon derinliği arasında anlamlı ilişki saptandı. Galectin-3 immun reaksiyonu ile histolojik derece arasında ilişki izlenmedi. Buna karşın Galectin-3 immun reaksiyonu ile invazyon derinliği arasında zıt bir korelasyon saptandı. E-cadherin ve Vimentin immun reaksiyonu arasında ters orantılı anlamlı ilişki görülmüş olup Galectin-3 immun reaksiyonu ile EMT belirteçleri olan E-cadherin ve Vimentin immun reaksiyonu arasında ilişki saptanmadı. Çalışmamızda mesanenin ürotelyal karsinomu için E-cadherin, Vimentin ve Galectin-3 immun reaksiyonu ile önemli klinikopatolojik parametreler arasında anlamlı ilişkiler gösterildi. Ancak mesane kanserinde bu immun belirteçlerin prognostik faktör olarak değerlendirilmesi için standardize edilmiş yöntemler ile geniş olgu serilerine ihtiyaç vardır.

Aim: Bladder cancer is the fourth most common malignancy seen in men. It is important to determine prognostic parameters for proper treatment planning. Epithelial mesenchymal transition (EMT) can be summarized as acquiring mesenchymal characteristics by changing the character of epithelial cells. In recent years, its role in epithelial malignancies has become increasingly important. It has been determined that in the EMT process tumor cells become more active, thus encountering more invasive, more distant metastatic tumors. In bladder urothelial carcinoma, EMT is also reported to be associated with poor prognosis. Galectin-3 is a predictor of tumorigenesis, proliferation, angiogenesis and contribution to cancer metastasis. Significant correlations have been reported between prognostic parameters in bladder urothelial carcinoma and Galectin-3 expression. In this study; We aimed to investigate the association of E-cadherin and Vimentin expression between Galectin-3 expression and prognostic clinicopathologic parameters in 223 bladder urothelial carcinomas.Material and Metods: TUR materials of 223 bladder urothelial carcinoma cases diagnosed between 2008-2017 years in Health Sciences University GOP Taksim Health Practice and Research Hospital, Medical Pathology Clinic were included in the study. All hematoxylin & eosin (H & E) stained preparations of the cases were reevaluated. Three groups were formed as T1 stage low grade, T1 stage high grade and T2 stage high grade. All H & E stained sections of the cases were examined and tumor grade, lymphovascular invasion, concomitant different differentiation, depth of invasion and carcinoma in situ were evaluated. To evaluate EMT, a preparation containing the most tumor invasion area was selected and E-cadherin, Vimentin and Galectin-3 antibodies were applied immunohistochemically. Reaction intensity score, reaction percentage score and total reaction score were determined for E-cadherin, Vimentin and Galectin-3 when immunohistochemical preparations were evaluated.Results: There was no significant relationship between age and gender and carcinoma in situ, lymphovascular invasion and accompanying different differentiation. There was no significant relationship between E-cadherin, Vimentin and Galectin-3 expression in age, gender, carcinoma in situ and coexisting different differentiation entities. As the presence of lymphovascular invasion increased, histologic grade and tumor stage increased. When histological grade, tumor stage and presence of lymphovascular invasion increased, E-cadherin expression decreased and Vimentin expression increased. There was no significant relationship between Galectin-3 expression and histological grade in all three groups. When galectin-3 expression was compared between T1 and T2 stage tumors, galectin-3 expression decreased as invasion depth increased in all three groups. There was a significant relationship between decreased E-cadherin expression and Vimentin expression, but no relationship between Galectin-3 expression and both markers.Conclusion: In our study, there was a significant correlation between E-cadherin expression loss and Vimentin expression and histological grade, lymphovascular invasion, invasion depth. There was no correlation between Galectin-3 expression and histological grade. In contrast, there was an opposite correlation between Galectin-3 expression and invasion depth. There was a significant inverse relationship between E-cadherin and Vimentin expression and there was no relationship between Galectin-3 expression and E-cadherin and Vimentin expression as EMT markers. In our study, significant correlations were found between E-cadherin, Vimentin and Galectin-3 expression and significant clinicopathologic parameters for urothelial carcinoma. However, in order to evaluate these markers as prognostic factors in bladder cancer, there is a need for large series of patients with standardized methods.