HPV DNA testi negatif servikal sitoloji normal olan hastaların kolposkopi sonuçlarının değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: HPV DNA testi negatif, servikal sitoloji sonucu normal ( intraepitelyal lezyon veya malignite açısından negatif ) olan, görsel olarak saptanan servikal lezyon veya sebebi açıklanamayan alt genital sistem kanaması nedeniyle kolposkopi yapılan hastalarda, anormal biyopsi bulgularının olabileceği gösterilerek bu hastaların takiplerinde kolposkopik muayenenin önemini göstermeyi hedefledik.Gereç ve Yöntem: Zeynep Kamil Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde Ocak 2016 ile Aralık 2018 tarihleri arasında kolposkopi yapılan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Hastanemizin etik kurul heyetinden 09.01.2019 tarih ve 03 karar nolu etik kurul onayı alındı. Çalışmamıza 30 yaş ve üzeri, servikal sitoloji sonucu intraepitelyal lezyon veya malignite açısından negatif, HPV DNA testi negatif olan görsel olarak saptanan servikal lezyon (ülser, polipoid oluşumi büyüme), veya sebebi açıklanamayan alt genital sistem kanaması nedeni ile kolposkopik muayene yapılan hastalar çalışmaya dâhil edildi. HPV DNA testi pozitifliği olan veya anormal servikal sitoloji sonucu olan hastalar çalışmaya dâhil edilmedi. Çalışmaya dahil edilen 112 hastanın yaşları, gravida, parite sayıları, menopozal durumları, endikasyonları, kolposkopik muayene bulguları ve kolposkopik biyopsi sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 42,52 ± 8.13 (30-73), gravida 3 (0-7), parite 2 (0-6) olarak bulundu. Değerlendirilen hastaların % 85,7'si (n = 96) premenopozal % 14,3'ü (n = 16) postmenopozal idi. Hastaların endikasyonlarına baktığımızda % 62,5'ine (n = 70) görsel olarak izlenen servikal ülser, kitle veya büyüme sebebi ile % 37,5'ine (n = 42) postkoital kanama sebebi ile kolposkopik inceleme ve biyopsi yapılmıştır. Görsel servikal lezyonu olan hastaların %80'ni (n = 56) servikal ülser ve erozyon, % 17,2'si (n = 12) servikal damarlanma, % 1,4'ü (n = 1) atipik damarlanma ve % 1,4'ü (n = 1) polipoid oluşum nedeniyle kolposkopiye yönlendirilmiştir. Hastaların % 22,3'ünde (n = 25) serviks kolposkopik incelemede normal olarak değerlendirilmiştir. Hastaların %77,7'sinde (n = 87) anormal kolposkopik bulgular saptanmıştır. Hastaların % 63,2'sinde (n = 55) damarlanma artışı, % 32,2'sinde (n = 28) asetowhite alanlar, % 4,6'sında (n = 4) punktuasyon saptanmıştır. Alınan kolposkopik biyopsiler değerlendirildiğinde % 84,8'inde (n = 95) normal bulgular (histopatolojik olarak yapılan incelemede intraepitelyal lezyon saptanmadı), % 13,4'ünde (n = 15) CIN-1, %0,9'unda (n = 1) CIN-3, %0,9'unda (n = 1) invaziv kanser (skuamoz hücreli karsinom) saptanmıştır. Sonuç: Günümüzde etkin servikal kanser tarama testleri ile serviks kanserinin görülme sıklığı oldukça azaltılmıştır. Bu konudaki en önemli nokta HPV testi ve servikal sitoloji olmasına rağmen, klinik muayene bulguları da göz önünde bulundurularak, tarama testleri negatif olsa da klinik şüphe halinde kolposkopik değerlendirme yapılmalıdır ve gerekli görülen lezyonlardan biyopsi alınmalıdır.Anahtar kelimeler: CIN, HPV, Kolposkopi, Servikal Sitoloji

Objective: The aim of this study is to indicate the importance of colposcopic examination in the follow-ups of the patients with unexplained lower genital system bleeding or visually detected cervical lesions who already have negative HPV DNA test and normal cervical cytology.Material and Method: Patients who have undergone colposcopy between January 2016 and December 2018 in Zeynep Kamil Health Application and Research Center Gynecological Diseases and Birth Clinic were evaluated retrospectively. Amongst colposcopy patients that were 30 years old or olderthe ones with HPV DNA negative, normal cervical cytology and the ones who had colposcopy and biopsy performed upon them were included in the study. HPV positive and the ones who received anomalous results from their cervical cytology were not included. HPV DNA tests were negative and cervical examination and cervical cytology were performed within our hospital. The included 112 patients' gravida, ages, parity numbers, menopausal status, indications, colposcopy and biopsy results were evaluated retrospectively.Results: The average age of the patients was determined as 42,52 ± 8,13(min 30, max73), average gravida as 3 (min 0, max 7), average parity as 2 (min 0, max 6). 85, 7 percent (n = 96) of evaluated patients were premenopausal and 14, 3 per cent (n = 16) were postmenopausal. 62,5 percent (n = 70) of the patients were examined with colposcopy and biopsy due to cervical lesion, 37,5 percent (n = 42) due to postcoital bleeding. Amongst the patients with macroscopic cervical lesions, colposcopy was performed in 80 percent (n = 56) due to cervical ulcers and erosions, in 17,2 percent (n = 12) due to increased cervical vascularisation, in 1,4 percent(n=1) due to atypical vascularisation and in 1,4 percent (n=1) due to polipoid masses 22, 1 percent (n = 25) of the patients were evaluated as normal in cervical colposcopic examination. Abnormal colposcopic findings were found in 77, 7 percent (n = 87) of the patients. Cervical vessel increase was detected in 63, 2 percent (n = 55), punctuation was detected in 4, 6 percent (n = 4) and acetowhite epithelium was detected in 32, 2 percent (n = 28) among the abnormal colposcopic findings. Upon examining the biopsies of the patients 84, 8 percent (n = 95) had normal findings, 13, 4 percent (n = 15) had CIN-1, 0, 9 percent (n = 1) had CIN-3 and 0, 9 percent (n = 1) had invasive cancer.Conclusion: Nowadays, cervical cancer prevalance has decreased thanks to effective screening methods. Despite the fact that the most important ones are HPV testing and cervical cytology. Even if the screening tests are negative, colposcopic biopsy should be applied to the lesions in case of clinical suspicion at the physical examination.Key Words: Cervical cytology, CIN, Colposcopy, HPV