Laparoskopik total ekstraperitoneal onarım ile lichtenstein onarımının seksüel, duysal, hayat kalitesi ve üriner fonksiyonlar açısından karşılaştırılması

Abstract

Amaç: Laparoskopik kasık fıtığı cerrahisinin açık cerrahiye göre üstünlüğü, birçok yüksek hasta sayılı çalışmada erken işe dönüş, daha az ağrı ve iyi kozmetik sonuçlar elde edilerek gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı iki farkı yöntemin seksüel, duysal, hayat kalitesi ve üriner sonuçlar açısından farklarını ortaya koymaktır. Gereç & Yöntem: Temmuz 2017 ve Ocak 2018 tarihleri arasında cinsel aktif 42 erkek hasta, Laparoskopik Total Ekstraperitoneal (TEP) yöntem ve Lichtenstein (LCH) yöntemi ile randomize edilerek kasık fıtığı tamiri yapıldı. Hastalar ameliyat öncesi, ameliyat sonrası 1. ay ve 6. ayda, Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi (İİEF), Uluslararası Prostatik Semptom Skoru'nu, SF-36 Yaşam Kalite Ölçeği, Görsel Analog Ağrı Skoru, Beck Depresyon Ölçeği, İnguinal Bölge Diskriminasyon Testi (DT), DN4 Nöropatik Ağrı anketi, Üroflowmetri ve FSH, LH, Total Testesteron düzeyleri açısından ile değerlendirildi. Bulgular: Yaş ortalaması 49.86±11 ve vücut kitle indeksi 25.51±2.84 olarak bulunmuştur. Hastalar LCH 20 (%47.6) ve TEP 22 (%52.4) olarak iki gruba randomize edildi. IIEF, IPSS ve VAS açısından iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark izlenmedi. BECK Depresyon Ölçeği değerlendirildiğinde ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 1. ayda iki grup arasında anlamlı fark yoktu. Fakat LCH grubundaki 6. ay BECK düzeyleri TEP grubuyla kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p:0.049; p<0.05). 1. ay ve 6. ay DT değerlendirmelerinde, LCH grubundaki ölçümler TEP grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptanmıştır (sırasıyla; p:0.028; p<0.05, p:0.017; p<0.05). Ameliyat sonrası 1. ay ve 6. ay DN4 açısından incelendiğinde, LCH grubunda TEP grubuna kıyasla DN4 değerleri istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (sırasıyla; p:0.000; p<0.05, p:0.000; p<0.05). Üroflowmetri analizlerinde gruplar arası farklılık saptanmadı. Fakat TEP grubundaki işeme miktarlarındaki düşüşler istatistiksel olarak anlamlıydı (p1:0.016; p2:0.017; p<0.05). Hormonal düzeyler açısından gruplar arasında farklılık saptanmadı. SF 36 analizinde LCH grubunda ameliyat sonrası 6. aydaki fiziksel rol güçlüğü ve enerji-canlılık-vitalite değerleri, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (sırasıyla p:0.035; p<0.05, p:0.019; p<0.05). Sonuç: Cinsel işlev, üriner fonksiyon ve ağrı açısından TEP'in, LCH'a üstünlüğü saptanmamıştır. Nöropatik ağrı ve diskriminasyon analizinde LCH yöntemi dezavantajlı olarak bulunmuştur. Hayat kalitesi açısından TEP yönteminin sonuçları daha yüz güldürücüdür.

Aim: The advantage of laparoscopic inguinal hernia surgery over open surgery is evidenced by the return to early work, less pain and good cosmetic results in many high patient studies. The aim of this study is to reveal the differences between the two methods in terms of sexual, sensory, quality of life and urinary results.Material & Method: Between July 2017 and January 2018, sexually active 42 male patients were randomized by laparoscopic total preperitoneal method (TEP) and Lichtenstein method (LCH) to perform inguinal hernia repair. Patients were evaluated preoperatively, at 1 month and 6 months postoperatively by the International Index of Sexual Function (IIEF), International Prostate Symptom Score, SF-36 Quality of Life, Visual Analogue Scale, Beck Depression Scale, Inguinal Region Two Point Discrimination Test (DT), DN4 Neuropathic Pain Questionnaire and FSH, LH and Total Testosterone levels.Results: The mean age was 49.86 ± 11 and the body mass index was 25.51 ± 2.84. Patients were randomized into two groups as LCH 20 (47.6%) and TEP 22 (52.4%). There were no statistically significant differences between the two groups in terms of FEVS, IPSS and VAS. When BECK depression scale was evaluated, there was no statistically significant difference between preoperative and postoperative 1 month (p = 0.049; p <0.05). However, BECK levels in the LCH group were statistically significantly higher when compared with TEP group. In the first month and 6th month DT, the measurements in the LCH group were statistically significantly higher than the TEP group (p: 0.028, p <0.05, p: 0.017, p <0.05, respectively). The DN4 values of the LCH group were significantly higher than the TEP group (p: 0.000, p <0.05, p: 0.000, p <0.05, respectively). There was no difference between the groups in the uroflowmetry analysis but the decrease in void volume in the TEP group was statistically significant (p1: 0.016, p2: 0.017, p <0.05). Hormonal levels were not different between groups. In the SF 36 analysis, the postoperative LCH group postoperative 6th physical role potential and energy-vitality-vitality values were found to be statistically significantly lower (p: 0.035, p <0.05, p: 0.019, p <0.05, respectively).Conclusion: In terms of sexual function, urinary function and pain, TEP was not superior to LCH. The LCH method has been found to be disadvantageous in neuropathic pain and discriminant analysis. In terms of quality of life, the results of the TEP method are more pleasant.